Boş olan bardağını bir kez daha doldurup, içmeden bekledi adam.
Daha sonra ayağa kalkıp, cüzdanından içtiği rakının parasından fazlasını masanın üstüne atmıştı.
Ceylin ona ne yaptığını anlamak istercesine bakıyordu. Bir adım atarak yanına gelip, ba...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir sessizlik nağmesi.
İşte şimdi bu evin neden bu kadar sessiz olduğunu anlamıştı. Ondan başka her kes öğrenmişti bu durumu. Ve onun en son haberi oluyordu.
İki hafta sonra evleneceğini Ceylinden başka her kes öğrenmişti.
Kadim konağı sessizliğe gömülü bir mezar gibi görünmeye başlamıştı gözünde. Rüzgarın sesi kulağında uçuşurken aklı ile birlikte onu da savursun istedi bir an. Çok uzaklara gidip, başka topraklarda kök salmak istedi. Ona cennet olan Mardin, şimdi bir cehenneme dönüşmüş, Ceylini de cayır cayır yakıyordu. Bunu iliklerine kadar hissediyordu.
Bu kadar kolaydı işte. Bu kadar kolaydı bu şehir için bir kızın hayatıyla oynamak. Bu şehirde kızların kaderini hep başkaları yazar, töreyse uygulardı. Kimsenin umrunda bile değildi. Onlar için tek kanun, Töre denilen ağzı kanlı olan bir canavardı. Ve başarmıştı da yine bu sefer, bir kurban daha aldı o kanlı pençelerine.
O.... Ceylin Xezal Kadim....
Kadim aşiretinin ağası, Selim ağanın biricik kızı. Ağa kızıydı, güya. Mardinin en merhametli ağasının kızıydı. Kızlarına kimsenin laf etmesine izin vermemişti Selim ağa o güne kadar. İstedikleri gibi bir hayat yaşamaları için uğraşmıştı.
Şimdi ise hayatını başkaları alıp, kader çizgisini başkaları çizmişti artık.
Onada çizilen kaderi yaşamak düşmüştü. Ama inat değil mi.... Yaşayacaktı.....
Bu kadar kolay pes etmeyecekti o. O Ceylindi .Adına yakışmazdı .
Arkada duran babasına döndü yavaşca. Az önceki yavaş yavaş esen meltem, şimdi bir rüzgara dönüşmüştü sanki .Uğultuları konağın pecerelerinde bile hissediliyordu.
Yüzüne kırbaç gibi vuran saçlarını kulağının ardına itip, sanki itiraz hakkı varmış gibi onu bekleyen babasına baktı.
Gerçekten ondan bir tepki bekliyordu .Karşı çıkma şansı varmış gibi, bekliyordu.
''Tamam baba. Öyle olsun.''dedi içten olmayan bir kabullenişle.
O kadar sessiz çıkmıştı ki sesi, onu duyduğuna bile şüpheliydi.
Gözleri şaşkınlıkla biraz açılmıştı. Onu çok iyi tanıyan babası, itiraz edeceğini, hır-gür çıkaracağını sanmıştı. Bu konağı yıkmadığına şaşırıyodu kendince. Her kesinde zaten ondanda beklediği buydu. Bir tek babası değil her kes şaşırmıştı bu duruma. Aynı şekilde oda kendisinden bunu beklerdi.
Ama şimdi değildi, şimdi sırası hiç değildi.
Konuşma hakkı kimseye tanımadan, hızla arkasını dönmüş koşar adımlarla bir aşağı katta ki odasına indi.