"Hoşgeldin Cody."
"Merhaba Des."
Cody akşam yemeği için kendi sürüsüne gitmek yerine diğerleriyle birlikte Harry'nin evine gittiğinde herkes onları hazır bir şekilde bekliyordu. Ama Harry ondan beklenilen misafirperverliğin aksine diğerlerine merhaba dedikten sonra Louis'nin elini tutarak aceleyle kendi odasına sürüklediğinde herkes arkalarından bakakalmıştı, özellikle de bir alfa. Ama Harry o bakışların farkında bile olmadan odasının kapısını açıp hızla içeri girdikten sonra Louis'yi neredeyse yatağa fırlatıp üstüne çıkmıştı. Louis bu acelesine bir anlam veremeyip dudaklarının üstündeki dudaklara karşılık verse de çok geçmeden Harry elini omeganın tişörtünün altına sokmuştu.
Louis bunun nereye gittiğini fark edince son bir öpücükten sonra kendini geriye çekmiş, sırtında duran ve değdiği yeri neredeyse yakan Harry'nin elini tutmuştu. Harry sızlanır gibi bir ses çıkardığında Louis bu sabırsızlığına gülmüştü.
"Şimdi olmaz Harry."
"Neden?" Kaşlarını çatarak sormuştu Harry.
"Çünkü aşağıda biz bekleyen bir sürü insan var ve kızgınlığımızda değiliz."
"Beklemek zorunda mıyız? Ha bir hafta sonra ha şimdi."
"Üzgünüm Harry ama ilk seferimin mühürlenirken olmasını istiyorum."
Harry iç çekerek omeganın üstünden kalktıktan sonra onun kalkmasına izin vermeyip yanına yatmıştı. Kolunu Louis'nin beline dolarken kafasını boynuna yasladı. "Biraz duralım o zaman."
"Harry, burada durmak istemenin sebebi Cody olabilir mi?" Harry gözlerini açmasa da tutuşu sertleşip bedeni kasıldığında Louis doğru bildiğini anlamıştı. "Hayır değil."
"Alfa, anlayabiliyorum yalan söylediğini. Ama er geç ineceğiz zaten. Hadi." Louis alfasının kolları arasından zorla da olsa kalktıktan sonra elinden çekerek onu da kaldırmıştı, Harry kendisi kalkmasa gücü yetmezdi ama denemişti en azından.
Yukarı çıkmalarının aksine aşağı yavaş yavaş indiklerinde diğerlerinin de masaya geçtiklerini gördüler. Onlar yukarıdayken Mark ve Jay de gelmişti. Onlara da selam verdikten sonra yerlerine oturduklarında masada bir sessizlik oluşmuştu ama hizmetçi betalar yemekleri getirip servis ederken o hava da dağılmıştı.
Birkaç dakika sonra Des elindeki çatalı bırakıp söze girdi. "Mark'la konuştuk ama size de sormak istedik. Haftaya kutlamalardan sonra siz sürülerin başına geçerken Cody de kendi sürüsünün başına geçer diye karar verdik. Bu bir haftada da son günlerde olan şeyleri öğrenir. Size de uyar mı?"
Louis önce babasına baktıktan sonra başını salladığında Harry de olur demişti. Sona kalan Cody, Harry ve Louis'nin masanın altında birleştirdikleri ellerine baktıktan sonra Des'in dediklerine onay verdi.
"Güzel. O zaman Harry ve Louis yarın seninle buluşup anlatır olanları."
"Aslında, baba, yarından sonra olsa olmaz mı?"
"Neden?"
"Omegamla biraz vakit geçirmek istiyorum. Enzo ve mağara falan derken sakin bir günümüz bile olmadı." Des anlayışla başını salladı, eşini yeni bulmuş bir alfanın onunla vakit geçirmek istemesi normaldi. "Tamam o zaman, yarından sonra."
Daha sonra da Cody'e çevirdi bakışlarını Des. "Sen de istersen burada kalabilirsin, kendi sürüne gidersen insanlar ne tepki verir bilmiyorum. Liderleri daha yeni öldü bu yüzden seni anında başa geçirmek isteyebilirler ya da babanı terk ettiğin için istemeyebilirler de. Tepkilerini görene kadar burada kalman daha mantıklı."
YOU ARE READING
The Bittercrown | Larry
FanfictionRivayetlerin, kutsal eşyaların ve onları öldürebilecek bir mağaranın ortasında kalan iki veliaht kurt; kral ve asası. - alfa!harry omega!louis [06.10.20-]