Anonim: Atalay
Anonim: bugün senin hakkında yeni bir şey öğrendim.
Anonim: sen utanmıyor musun horoz dövüştürmeye püü
Anonim: yazık değil mi hayvanlara??
Ona birkaç mesaj gönderip Whatsapp'tan çıktım. Hala kafes dövüşüne çıktığına değil de horoz dövüştürdüğüne inandığım için öyle yazmıştım. Ama kabullenmesem de gerçekti ve her gün okula yorgun, yüzü yara içinde gelmesinin sebebi de buydu.
Test çözmem gerekiyordu ama aklımı bir türlü veremiyordum. Aklım Atalay'daydı. Saat 20.00'a geliyordu ve o garson kızdan dövüşlerin tam da bu saatte başladığını öğrenmiştim. Yani Atalay'ın şu an cevap vermemesinin nedeni biriyle kavga ediyor oluşuydu.
Aklıma gelen bu düşünceyle derin bir nefes aldım ve test kitabının kapağını kapattım. Elime telefonu aldığım sırada odaya annem baskın yapar gibi girdi.
"Hiç ders çalışma Buğlem. Telefon elinden düşmüyor ama maşallah."
"Anne valla az önce test çözüyordum. Tam elime telefonu aldım, sen geldin."
Dediğime inanmadığı yüz halinden belliydi. Yüzündeki o korkutucu ifadeyle yanıma yaklaştı. "Bugün okuldan kaçmışsın." Yutkundum. Kızın kamera odasından görüntü bile çaldı anne...
"Karnım ağrıyordu."
"Bak bakayım. Bunu yiyecek göz var mı bende?" Doğru... yoktu.
"Tamam ya. Sıkıldım kaçtım. Hem dersler boştu valla." Bizim müdür yardımcımız da maşallah vakit kaybetmeden yetiştirmiş anneme. Şimdi işin gücüm yok bir de bununla uğraşacaktım.
"Baban duymasın Buğlem."
"Söylemezsen duymaz anne." Söylenerek odadan çıktığında derin bir nefes aldım. BU KADIN NİYE HER SEFERİNDE KAPIYI AÇIK BIRAKIYORDU?
Kalkıp kapıyı kapattım ve yatağıma uzandıktan sonra Atalay'ın cevap vermesini beklemeye başladım.
*
00.23
Atalay: ne horozu ne saçmalıyorsun yine
Telefonum titrediğinde yerimden sıçradım. Okuduğum kitaba dalmışım. Mesajın Atalay'dan olduğunu bildiğimden hemen kitabı bıraktım ve telefonumu elime aldım.
Anonim: horoz mu demişim
Anonim: pardon
Anonim: kafes yazacaktım
Atalay: nereden öğrendin sen bunu
Anonim: konumuz o mu
Anonim: neden böyle bir şey yapıyorsun Atalay?
Anonim: tamam öfke problemin var ama farklı şeylerle atabilirsin içindeki öfkeyi
Anonim: neden kafes dövüşü?
Atalay: nereden öğrendin bilmiyorum ama ağzını kapalı tutman senin için daha iyi olur
Anonim: tehdit mi bu
Atalay: nasıl anlarsan
Anonim: gerizekalısın
Anonim: senin için endişeleniyorum aptal
Anonim: bugün çok yandı mı canın?
Atalay: işine bak
Anonim: Atalay
Anonim: yapma böyle ne olur
Anonim: bak ben senin karşına çıkamayacak kadar korkağım
Anonim: ya da ne bileyim 'seni seviyorum' diyemem sana, utanırım
Anonim: ama hep yanında olurum
Anonim: ya söz veriyorum hep yanında olacağım
Anonim: belki sana açılamam ama ruhunu sararım
Anonim: içindeki neye karşı olduğunu bilmediğim öfkeyi bile sararım istersen
Anonim: ama yeter ki sen böyle yapma
Atalay: nasıl yapmayayım?
Atalay: seni istemediğimi daha ne kadar belli edebilirim?
Atalay: ben böyle iyiyim
Atalay: bir şeyleri değiştirmene izin vermeyeceğim
Anonim: ama neden?
Anonim: böyle iyi olmadığını biliyorum
Anonim: neden inatçısın bu kadar?
Atalay: çünkü yıllardır böyleyim ve alıştım artık
Atalay: sevilmemeye, gülmemeye alıştım
Atalay: sen de beni düşünme
Atalay: bana bir şeylerin düzeleceğine dair umut verme
Atalay: çünkü düzelmiyor
Anonim: seni anlıyorum
Atalay: anlamıyorsun
Atalay: beni anlamak istiyorsan önce içindeki renkli balonları patlat ve o boşlukla yaşamaya mecbur kal.
Atalay: beni anlamak istiyorsan küçüklükten beri sığındığın o aileni gözden çıkar
Atalay: beni anlamak istiyorsan sevdiğin herkesi kaybet ve aslında sevginin, sevdiklerini elinden alan bir his olduğunu düşün
Atalay: sonra gelip beni yargıla
Anonim: Atalay
Atalay: bu da ilk ve son uzun konuşmamdır.
Anonim: ya lütfen...
Atalay: iyi geceler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni kendinden kurtar | texting
Historia CortaAnonim: İzmir'den kalktı tren Anonim: Ankara'da yaptı fren Anonim: Bu mesaja cevap vermeyen Anonim: Ya pezevenk ya da götveren *