4.8 #sevgieylemgerektirir

7.5K 643 330
                                    

Kalbim acıyla kasılıyordu. Sevdiğin insanın göz göre göre kendine zarar verecek bir şey yapmasını engelleyememek ne zor bir şeydi. Olmuyordu işte bazen. Hıçkıra hıçkıra ağlasan da kendini yerden yere vursan da hatta öldürsen de değişmiyordu hiçbir şey. Eğer ortada karşılıklı sevgi yoksa sen sevginden ölsen de karşındaki için hiçbir önemi yoktu.

Gözümün önünde ölüme yürüyordu Atalay. Kulağındaki kulaklıkla hangi şarkıyı dinliyordu, bilmiyordum. Bir önemi var mıydı ya da? Belki de sessizliği dinliyordu.

Beni arkasında bırakıp gittikten sonra adımları yavaşlamıştı. Kafası eğikti. Yavaş yavaş yürümeye devam ediyordu arkasında ağlayan beni duymadan. 'Çıkma o dövüşe.' demiştim. Dinlememişti beni. Dinlemiyordu. Hatta duymuyordu bile. Ağlamalarımı, yalvarmalarımı duymuyordu. Neydi bu kadar gözünü karartan?

Kafamı iki yana salladım ve sert hareketlerle gözyaşlarımı sildim. Yerine yenilerinin akacağını biliyordum ama bu şu an önemli değildi. Son kez çabalayacaktım onun için. Son kez karşısına geçip o dövüşe çıkmasını engellemeye çalışacaktım. Bu sefer duyuracaktım sesimi. Yapmalıydım. Çünkü canının yanmasını istemiyordum. Gerekirse o kafesin içine atlayacaktım. Eğer onu seviyorsam bir şeyler yapmalıydım. Ne olursa olsun sevgi eylem gerektirirdi.

Aramızdaki mesafe iyice açılmıştı. Derin bir nefes aldım ve  koşmaya başladım yanına biraz daha erken varabilmek için. Yanına vardığımda beni fark etmemesi imkansızdı. Çünkü hızımı alamamıştım ve onun koluna tutunarak durmak zorunda kalmıştım. İkimiz de durduğumuzda kızarık gözlerini bana çevirdi. Gözleri kızarmıştı. Sanki ağlayacaktı da güçlü durmak zorunda hissediyordu. Tüm hayatı boyunca olduğu gibi ağlayamıyordu, hissettiklerini birine anlatamıyordu. Gözleri ona bir iyilik yapmak istemiş de tüm ruhun yükünü kaldırırken kanlar içinde kalmış gibiydi. Atalay... güzel çocuğum... uzattığım eli tut artık. Sana iyilik yapan yine sana ait. Oysa ben tüm özgürlüğümle senin acılarını kaldırmak istiyorum.

Hala benden bir cevap beklerken akan gözyaşlarımı umursamadan yutkundum ve hiçbir şey demeden ona sarıldım. Bedeninin kasıldığını hissediyordum. Hatta görmesem de şu an o kızarmış gözlerinde şaşkınlık parıltıları olduğuna emindim. Ne yaptığımı bilmiyordum. Sadece iyi hissetsin istiyordum. Kollarımı iyice ona sardım. Gözyaşlarım omzunu ıslatırken kafamı hafifçe ona çevirdim ve boynuna ufak bir öpücük kondurdum.

O kollarıyla sarmamıştı beni. Umursamadım. "Buğlem..." diye mırıldandığını duymuştum. Cevap veremedim. Sonra yine konuşmaya başladı. Sesi titriyordu. "Benden ne istiyorsun?" Boğazıma dizilen hıçkırığımı yuttum cevap verebilmek için. Başım hala omzuna gömülüyken ona cevap verdim. "İyi hissetmeni..." dedim. Derin bir nefes aldığını işittim. Acıyla gözlerimi kapattım daha fazla yaş akmasın diye. Sonra devam ettim. "...yaptığının yanlış olduğunu anlamanı, kendine zarar vermemeni... bir de beni sevmeni istiyorum."

"Seni kaybetmedim mi?"

"Eskiden... yani sen beni daha bilmezken, sevgimi içimde yaşadığım dönemlerde senden kurtulmamın tek yolunun senin bana açık açık 'seni istemiyorum.' demen gerektiğini düşünürdüm. Sonra sana bir mesaj attım. Sen bana açık açık beni istemediğini söyledin. İşe yaramadı. Sonra senin kalbimi kırman gerektiğini düşündüm. Defalarca kez kırdın beni, yine işe yaramadı. Sonra bu sevgimden vazgeçebilmemin, senden kurtulmanın yolunu sende aramaya başladım. Bu yüzden sana 'beni kendinden kurtar' dedim. Ama bugün anladım ki o da işe yaramazmış. Beni senden ancak ne kurtarır biliyor musun? Sevgim seni iyileştirmek yerine öldürmeye başlarsa senden kurtulacağım. Çünkü o zaman sana zarar gelmesini istemeyeceğim için canım yansa da senden uzaklaşacağım. Bu yüzden bana 'uzak dur' deme. 'Gel beraber uzaklaşalım' de. Söz veriyorum... cehenneme de gitsen geleceğim peşimden. Asla kaybetmeyeceksin beni."

Bedeni yavaş yavaş rahatlamaya başlarken kollarını kaldırdığını hissettim. Bir elini enseme, bir elini de belime koyarak beni iyice göğsüne bastırdı. Gözlerimin yaşı durmuş, ıslaklığı kalmıştı. Dudaklarımda hafif bir tebessüm oluşmuştu o bana sarılınca.

"Pek iyilik yapmadım bu zamana kadar. İnsanların kalbini kırmaktan hiç çekinmedim. Öfkeliydim. Bu yüzden kötüydüm. Seni bana bağlayan şey ne oldu bilmiyorum. Kalbini çok kez kırdım, defalarca ittim seni kendimden zarar görme diye. Yine de hep bir yerlerde beni sevmeye devam ettin. 'Sevemedim' demiştim... yalan söyledim. Belki seninki kadar kocaman bir kalbim yoktu, sağlıklı sevemedim ama sevdim. Bu sözün senin için ne kadar anlamlı olacağını bilmiyorum ama söz veriyorum sen olduğun sürece tek yolum cehennem olsa bile o cehennemi senin için söndüreceğim."

###

beni kendinden kurtar | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin