11.Bölüm

2.4K 73 5
                                    

( Medya Bora)

"Efendim Ege."

" Abla biz size uğrayacağız ordan da havalimanına gideceğiz."

"Bu kadar çabuk mu?"

"Maalesef böyle olması gerekti."

"Tamam ablacım tamam. Buyrun gelin."

Telefonumu kapatıp masaya geçtim. Handan Hanım ve Firuz ağa bişey dememi bekler gibi ağzımın içine bakıyorlardı.

"Ege aradı. Eylül ile buraya geliyorlarmış."

Handan Hanım belli ki çok sevinmişti bu habere. Gözlerinin içi parlıyordu kadının. Kahvaltımı yapıp odama çıktım. Telefonumu alıp Bora'yı aradım.

" Bora Egeler gelicek. Sen de gel istersen."

"Benim biraz işim vardı aslında.Sonra uğrarım ben onlara."

" Sonra uğraman imkansız galiba. Çünkü bugün İstanbula dönüyorlar. "

" Tamam geliyorum. "

Telefonu kapatıp mutfağa Egelere bişey hazırlamak için indim. Telefonu Zeynep'e göstererek.

" Bana şu malzemeleri çıkarır mısın? "

" Çıkarırım Gelin Ağam da siz napıcaksınız bunları? "

" Ege'nin sevdiği tatlıyı yapıcam. "

" Aman Gelin Ağam olur mu öyle şey. Siz söyleyin ben yapıyım."

" Zeynep! Sende mi?"

" Tamam Gelin Ağam."

Zeynep malzemeleri çıkarıp bana uzattı. Bende hemen tatlıyı yapmaya başladım. Hatta tatlıyla kalmayıp kek, börek de yaptım. Zeyneple birlikte sofrayı kurduk. Gerçekten şahane bir masa olmuştu. Çocuk gibi kapının karşısındaki koltuğa oturup onları beklemeye başladım. Yaklaşık yarım saat sonra Ege ve Eylül kapıdan girdiler.

"Hoşgeldiniz."

" Hoşbulduk İnci Abla. Abim yok muydu?"

"Şirkete gitmişti. Gelir birazdan. Gelin biz yukarı çıkalım."

Hep beraber yukarı çıktı. Masayı gördüklerinde Ege tatlıyı benim yaptığımı anlayıp bana sarıldı. Biz masaya oturduktan sonra Zeynep, Handan Hanım ve Firuz ağa da aşağı indiler.

" Ooo Gelin hanım sofrayı siz hazırladınız herhalde."

" Evet Handan Hanım. Umarım beğenirsiniz."

Handan Hanım, hanım dediğim için bozulmuştu sanırım ama her şey'in hemen olmasını bekleyemezdi. Onun da eminim bir sırası gelirdi.
Bir süre masada sohbet ettikten sonra Bora merdivenlerden çıktı.

" Ooo afiyet olsun. "

" Gel otur oğlum. Gelin kızımız bizim için bak neler hazırlamış. "

Bora bana dönüp şaşkın bir şekilde baktı ama bu hoşuna gitmiş gibi yüzünde bir tebessüm vardı.

"Eline sağlık."

Bora'nın da sofraya oturması ile yemeye başladık. Handan Hanım yaptıklarımı beğenmiş gibi masada sürekli bana gülümsüyordu. Yemekleri yedikten sonra kahve içmek için oturma odasına geçtik. Bende kahve yapmak için aşağı mutfağa indim. Bugün hamaratlığım üstümdeydi. Kahveleri yapıp salona çıktım. İlk Firuz Ağa olmak üzere sıra sıra hepsine kahveleri dağıttım. Bora ya geldiğimde ağzı kulaklarına varmış bana bakıyordu. Sanki onun için yapıyordum bunları. Kardeşime son kıyağımı geçtim.

"Eline sağlık Gelin Hanım."

"Afiyet olsun Baba."

Baba kelimesi ağzımdan çıkması ile tüm ev halkı bana bakıyordu. Ben ise buna normal bir şey gibi bakıyordum. İçimden baba demek gelmişti baba dedim ne var bunda şaşıracak. Firuz ağanın belli ki çok hoşuna gitmişti ki neşeli neşeli kahvesini içiyordu. Kahvelerimizi içtik ve ayrılık vakti gelmişti.

" Biz artık kalkalım uçağa yetişiceğiz daha."

"Aaa bu ne böyle. Her gün bir evladım uçuyor yuvadan."

"Merak etme Anne. Sık sık gelicez."

Eylül ve Ege önce Firuz ağa ve Handan Hanım'ın elini öpüp Sarıldılar . Ege bana doğru gelirken ağlamak üzereydim. Ama ağlayıp onun için bunu daha çok zorlaştıramazdım.

"Merak etme Abla Eylül'ün dediği gibi sık sık geleceğiz."

"Taman Canım tamam."

Ege ile uzun süre sarıldık. Eylül ile de vedalaştıktan sonra Ege ile Eylül arabaya binip gittiler. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Bora'ya döndüğümde gözünü siliyordu. Kapıyı kapatıp merdivenlerden çıkarken.

"Gelin Ağam. Yarın Esra gelicek. İsterseniz beraber vakit geçirelim."

" Tamam Zeynepciğim."

Bora bana dönerek.

" Esra?"

"Evet ne var bunda?"

- Bölüm Sonu -

BU ESRA DA BİŞEYLER VAR AMA HAYIRLISI. BU ARADA İNCİ ARTIK FİRUZ AĞA'YA BABA DEMEYE BAŞLADI. DEMEK Kİ ARTIK BURAYI BENİMSİYOR. BAKALIM NELER NELER OLUCAK.

SEVİLİYORSUNUZ 😻

HANCIOĞLU KONAĞI ( TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin