30.Bölüm

1.5K 58 3
                                    

(Medya İnci)

İstanbul'a sabahki ilk uçakla gelmiştik. Yol boyunca ağladığım için gözlerimin altı kıpkırmızıydı ve Bora ile hiç konuşmamıştık. İçimde ki  ona olan kızgınlığı sevgimle bastırmaya çalışsam da başaramıyordum.. Ege hala hastane de olduğu için havaalanından oraya taksiyle gittik. Hastanenin merdivenlerinden çıkarken ayaklarım sanki tonlarca ağırlıkta gibiydi. Bora'nın koluma girmesi ile yukarı çıktık. Eylül orada oturuyordu bizi görür görmez yanımıza koşarak gelip Bora'nın boynuna sarıldı.

Yine göz yaşlarımı tutamamış ağlıyordum. Eylül e baktığımda o da perişan bir haldeydi. Bora'ya yaklaşıp.

"Onu görmek istiyorum"

Bora etrafa bakınıp.

"Tamam bekle ben doktorla konuşmaya gideyim"

Eylül ile oturuyorduk. Ne o konuşuyor ne ben. Zaten bu durumda ne konuşulurdu ki. Bir süre sonra Bora yanımıza gelip.

"İnci hadi gel girelim"

Hiç bir şey demeden ayağa kalktım. Bora'nın arkasından ilerleyip bir yere girdik. Üzeri örtülüydü. Yaklaşıp yavaş yavaş aşağı indirdim. Önce saçlarımı sonra yüzü göründü. Gözlerimden yaşlar inerken hıçkırışım kesilmiyordu. Bora yanıma yaklaşıp.

"Hadi gel çıkalım artık"

Bora kolumdan tutup beni çıkardı. Vucüt ağırlığım sanki iki katına çıkmış bacaklarım onları taşıyamıyordu. Eylül'ün yanına gittiğimizde.

"Artık burda durmayalım. Hadi eve gidelim."

Arabaya binip eve dönmüştük. İçeri girer girmez Ege'nin odasına ilerledim. Eylül ile burada yaşadıkları için dekoru değişmişti. İçeri girer girmez kötü olduğum için kendi odama ilerledim. Burayı dokunmamışlar her şey bıraktığım gibiydi. Yatağıma oturdum. Mardin'e gitmeden önceki olanları düşündüm.

Kapı tıkladı ve yavaşca Bora içeri girdi.

"Annenlere haber verdim. Onlarda ilk uçakla geliyorlarmış."

Hiç cevap vermeden boş duvara bakıyordum. Bora yalnız kalmak istediğimi anlayıp odadan çıktı. Kaç saat geçti bilmiyorum odadan çıkmadım. Komşular gelip gidiyordu başsağlığı dilemeye. Ben odamdan çıkmadan saatlerce boş duvara bakıp ağlıyordum. Arada bir odaya Bora girip çıkıyordu. Yine içeri girmişti.

"İnci Ege'nin arkadaşları gelmiş çıkmak ister misin?"

Ege ile birlikte yalnız yaşadığımız için genellikle arkadaşları bizde toplanırdı. Bu yüzden onun arkadaşlarının da ablası gibi olmuştum. Ayağa kalkıp   gözlerimin altını elimle sildim. Karşımda onları görünce her hangi birinin boynuna sarıldım.

...

Akşam olmuştu. Cenazeyi gömmüşlerdi. Annem ve babam gelmişti. Annemi ilk defa ağlarken görmüştüm. Başsağlığına gelen gidenlerle dolmuştu ev. Hande ve Doruk bile gelmişti. Gelmelerine kızmamıştım sonuçta yıllardır Ege'yi onlar da tanıyorlardı. Halide abla, Handan hanım ve Firuz ağa, Serdar ve Derya da gelmişlerdi.

Herkes benim ve Eylül'ün üzerine titriyordu. Kimseyle konuşmuyordum. Konuşmaya da niyetim yoktu.

...

Ege'nin ölümünden bir hafta geçmişti ama ben hala ilk günkü gibi kimseyle konuşmuyor, yemek yemiyor su bile içmiyordum. Boraların artık Mardine dönmesi gerekiyordu. Bora odaya girip.

"İnci girebilir miyim"

İnanır mısınız Bora ile o günden sonra bir kelime bile konuşmamıştık. Bora içeri girip yanıma oturdu.

"İnci biliyorum acın taze... Ama işlerden dolayı artık Mardine dönmeliyiz"

"Dönmeliyiz derken"

Haftalar sonra ilk defa ağzımdan bir kelime çıkmıştı.

"Bizimle gelmeyecek misin?"

"Geleceğimi düşünmen saçma"

Bora şaşırmış bir şekilde bakarken.

" Saçma öyle mi?"

"Evet"

"Tamam sen bilirsin istediğin zaman dönersin"

Bora ayağı kalkmış kapıya doğru ilerliyordu. Bende ayağa kalkıp.

"Ben bir daha dönmeyeceğim"

Bora arkasına dönüp.

"Ne demek dönmeyeceğim"

Kararlı bir şekilde dururken.

"O demek. Boşanma kağıtlarını sana gönderirim."

Bora bana yaklaşıp.

"Ne diyorsun İnci"

Ağlamamak için kendimi zor tutarken.

" Ne anladıysan o Bora."

"Sen ne dediğini bilmiyorsun. Acından ne dediğini bilmiyorsun"

Bora hem şaşkın hem sinirli bir ifade ile bakarken.

"Bora ben düşündüm böylesi ikimiz için de en iyisi olacak"

"Saçmalamaaaa İnci"

İnci elini saçlarıyla oynarken. Bir sağa bir sola gidip geliyordu. Gözlerimi dikmiş Bora'ya bakıyordum. Ellerini indirip kapıdan çıkıp gitti.

Ardından içeri Derya girdi.

"İnci Boralar gitti. Bir süre ben seninle kalacağım."

"Gel gel içeri"

Derya içeri girip kapıyı örttü.

"Çok saol. Her şey için. Bir de  düğünü bizim için ertelediğiniz için.

"Ne demek canım arkadaşlar bugünler için var. Düğün'e gelirsek siz burda iken biz göbek atacak değiliz."

"Ne zamana ertelediniz?"

" Büyük ihtimalle 1-2 ay sonra yaparız."

Mahcup bir şekilde kafamı eğdim.

"Hadi ben bir şeyler hazırlayayım birlikte yiyelim"

Derya çıktı. Annem ve babam dönmüşlerdi. Eylül de Boralarla gitmişti. Bora büyük ihtimalle yalnız kalmamam için Derya'dan burdan kalmasını rica etmişti.

-Bölüm Sonu -

EVETTT BÖLÜM NASILDI SİZCE. UMARIM SIKILMADAN OKURSUNUZ. BOL BOL YORUM YAPMAYI VE OYLAMAYI UNUTMAYINIZ.

SEVİLİYORSUNUZ 😻








HANCIOĞLU KONAĞI ( TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin