6.Bölüm

3K 93 4
                                    


( MEDYA HALİDE )

Uzaktan gelenin Bora olduğunu gördüğümde içimi korku sarmıştı. Bize şimdi ne olacaktı. Öldürecekler miydi? Bora iyice yaklaşmıştı. Bize bakarak;

"İnin. Gidiyoruz."

Ardından hemen Ege lafa atladı.

" Biz hiç bir yere gelmiyoruz. Buralardan defolup gidiyoruz."

Eylül'e baktığım da ise sanki abisi ne mahcup gibi ve başı eğikti.

" Bak Ege ben şimdi sizi götürmessem. Aşağı da ki adamlar alıp babama götürürler. Şimdi hiç birşey olmamış gibi inelim şurdan. "

Ege bana dönüp ne yapmamız gerektiğini sordu. Bu durumda en iyisi Bora ile gitmekti. Yoksa başımıza ne gelir bilmiyorduk. Başımla onaylamam ile Boranın peşine takıldık. Uçaktan indik. Onlarca adam da dışarıda bizi yiyecek gibi bekliyorlardı. Bora ile arabaya bindik. Araba da kimse konuşmuyordu. Sonunda Bora konuşmaya başlamıştı.

-"Siz her şey i öyle kolay mı sanıyorsunuz? Daha Mardinden adımınızı atamadan yakalandınız."

"Sen olmasan yaklanmazdık."

" Asıl ben olmasam sizi bulur bulmaz öldürürlerdi İnci."

Bora' ya göz devirmem ile yolda daha da bişey konuşmadık. Otele varmıştık. Hiç birşey demeden arabadan inip odama çıkmıştım. İki tane adam kapıda dikiliyorlardı.

"Pardon birine mi baktınız?"

"Bizi Bora Ağam gönderdi. Bundan sonra siz nereye giderseniz biz de oraya gidicekmişiz."

Adan lafını bitirmeden hemen Bora'nın yanına indim.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?"

" Ne yapmışım ben?"

"Peşime iki tane adam takmışsın."

"Buna sen mecbur ettin İnci."

Hiç bir şey söylemeden yukarı çıktım ve odama girdim. Kaç saat odada kaldım bilmiyorum sonunda yemek yemek için odadan çıktım. Adamlar hala kapıda dikiliyorlardı. Hiç bişey yok gibi aşağı yemeğe indim. Hala peşimdeydiler. Yemeğimi alıp masaya oturdum. Resmen tepemde dikiliyorlardı. Kendimi tutamayıp

"Ya insanlar nasıl bakıyor görmüyor musunuz? Bali şu uzakta bekleyin."

Hiç bir şey demeden biraz uzağa gittiler. Bende önüme dönüp yemeğimi yemeye devam ettim. Yemeğimi yiyip odaya çıktım. Ege ile Eylül ortalarda yoktu. Dışarı çıktıklarını düşünerek aramadım. Odamda öyle boş boş telefonda takılırken kapı çaldı.
Kapıyı açmak için yerimden kalktım gelen Ege olsa oda kartıyla girerdi herhalde yine de emin olamamış bir şekilde kapıyı açtım. Gelen ne Ege ne de Eylül dü.
Karşımda bir kadın dikilmiş beni süzüyordu.

" Pardon? Kimsiniz acaba."

"Eee gelin beni içeri buyur etmeyecek misin?"

Biraz bi duraksadım. Bu kadın kimdi şimdi ya. Niçin buraya gelmişti. Kabalık yapıp kapıda bırakamazdım. O kadar buraya zahmet edip gelmişti.

" Tabi buyrun içeri."

Kadın önce odayı süzdü. Odayı ve beni küçümsüyerek içeri girdi.

" Bula bula bu odayı mı buldunuz. Havasız bunak bir oda."

Tekrar etrafıma baktım. Bence güzel ve güneş gören bir odaydı. Yine de saygısızlık yapmamak için cevap vermedim.

HANCIOĞLU KONAĞI ( TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin