33.Bölüm

1.5K 57 4
                                    

Kapıya doğru ilerledim. Kağıda postacı olduğunu tahmin ettiğim bir adam vardı. Tek kaşımı kaldırıp Derya'ya baktım. Derya da anlamamış bir şekilde bana bakarken Postacı araya girdi.

"Şurayı imzalar mısınız?"

"Tabi"

Uzattığı kalemi alıp imzaladım. Elindeki paketi alıp içeri girdim. Hemen benim ardımdan kapıyı kapatıp içeri Derya girdi. Koltuğa oturup paketi açmaya başladım. Bir sürü evrak vardı. Okumaya başlayınca anladım ki bunlar benim Bora'ya boşanmak için gönderdiğim evraklardı. Buraya geldiğimi öğrenince demek ki bu işin de aradan çıkmasını istemişti. Haklıydı bunu ben istemiştim.

Gözlerim dolmuş halde kağıtlara bakarken Derya tam karşıma oturmuştu. Hiç bir şey demeden kağıtları ona uzattım. O da incelemeye başladı. Okurken git gide kaşları çatıyordu. Elindeki kağıdı koltuğa fırlatıp yanıma oturdu.

"İnci sana inadına yapıyor bu çok belli sakın kanma"

Elimle gözlerimin altını silerken cevap verdim.

"Belki bizim için böyle daha iyidir"

Derya biraz daha ses tonunu kalınlaştırmıştı.

"Saçmalama İnci. Sen anne oluyorsun o da baba."

"Ama o bunu bilmiyor"

Derya ayağa kalkmıştı bu sefer.

"Eee söyle"

"Söylersem onunla sadece bu yüzden barışmak istediğimi düşünür"

Derya ile bir süre ne yapacağımızı düşündük. Derya kağıtların hiç gelmemiş gibi davranmamı istedi. Galiba bende öyle yapacaktım.

...

Sabahın altısında Derya'nın odaya girmesi ile gözlerimi açtım.

"Aaa hala uyuyor musun? Yarım saat sonra kuaföre randevum var"

Yataktan doğrulup Derya ' ya baktım.

"Senin randevun beni bağlıyor mu?"

Tekrar yastığa başımı atarken Derya bir iki adım daha yaklaştı.

"Gelinin yanında birinin gitmesi gerek hani bilir misin bilmem"

Ani bir hamle ile yataktan kalktım dolabıma yaklaştım. Derya gülerek bana bakarken.

"Sence ben de mi orda hazırlanayım?"

Derya odadan çıkarken cevap verdi.

" Bence de öyle yap"

...

Kahvaltımızı yapıp kuaföre gittik. Bizi Serdar götürmüştü. Kuaförden sonra da fotoğraf çekimine gideceklermiş. Tabi yardım amaçlı ben de.

Kuaför de işimiz öğleye doğru bitmişti. Derya gerçekten çok güzel bir gelin olmuştu. Ben de Bora ile aldığımız buz mavisi elbiseyi giymiştim.

Fotoğraf çekimi için bir sürü yere gitmiştik. Döndüğümüzde Derya ile eve uğramak istedik. Eve girdiğimizde çok büyük bir şok geçirmiştik. Bir ev dolusu insan vardı. Derya ile şaşkın şaşkın birbirimize bakarken Halide Hanım bize yaklaştı.

"Yedek anahtar vardı biz de birilerini topladık. Kimsesiz gibi mi gelin olucaksın?"

Derya teşekkür edip Halide ablaya sarıldı. Halide abla bu sefer bana dönüp.

"Hoşgeldin İnci. Çok güzel görünüyorsun"

"Teşekkür ederim"

Handan hanım da vardı. Büyük ihtimalle kimsenin bir şeyden haberi yoktu. Bende hiç bir şey yokmuş gibi gidip ellerini öptüm. Handan Hanım buna çok sevindi.

Bir süre sonra salona geçtik. Bugün kına gecesi olduğu için Erkekler içeri de yoktu. Bora'yı bir kere görmüştüm. O da Handan Hanımları salona bırakırken. Beni ne kadar görmezden gelmeye çalışsada baktığı açık bir şekilde belliydi.

Kına gecesi çok güzel geçmişti. Nerdeyse yerime hiç oturmamıştım. Herkes dağıldıktan sonda biz gelin odasında Derya'nın kıyafetlerini topluyorduk. Kapının açılması ile içeri Serdar ve Bora girdi. Bora burada olduğumu bilmiyormuş gibi biraz geri durdu. Serdar bizi konuşturmak ister gibi bir bakış attı.

"Oğlum bir dışarı çıkın da aşkımla bir sohbet edelim"

Bora kaşları çatık bir şekilde odadan çıkarken bende arkasından ilerledim. Kapıyı kapatıp koridor da beklemeye başladım. Bora dört beş adım önümde duruyordu.

İkimiz de konuşmak istiyor fakat bir kelime bile edemiyorduk.

Bora bana doğru dönüp konuşmaya başladı.

"Bugün posta geldi mi?"

Bunu sorması biraz ağırıma gitmişti. Nasıl cevap vermeliydim. Tamam Derya iler konuştuğumuz gibi yapacaktım.

"Yok ne postası"

Bora elleri ile saçını oynarken bir iki saniye sonra cevap verdi.

"Yok önemli bir şey değil senin bana gönderdiğin evraklar"

Önemli bir şey değil kelimesinden sonra yutkunamadım.

"Hımm anladım saol"

O bana oynuyorsa bende ona oynardım. Bora şaşkın bir halde bakarken ters köşe olmuştu. Bir iki dakika olan sessizlikten sonra Bora'nın sorusu ile kafamı tekrar kaldırdım.

"Birlikte aldığımız elbiseyi giymişsin"

Evet anlamında kafamı salladım.

"Çok yakışmış"

"Teşekkür ederim"

Uzaktan gelen Halide Hanım ve Handan hanım'ın gelmesi ile kafamızı o yöne çevirdik. Biraz yaklaştıklarında Handan Hanım konuşmaya başladı.

"Oğlum ne zaman gidiyoruz"

"Derya ve Serdar hazırlansın gideriz"

Handan hanım bana dönüp.

"Sen bizimle gelmiyor musun?"

Ben daha ağzımı açmadan Halide abla cevap verdi.

" Derya'yı yalnız bırakmasın o."

Kafamı evet anlamında salladım. Derya ve Serdar'ın odadan çıkması ile arabalara binip eve döndük. Konuşmalarımızı Derya'ya anlattım. Derya ikimizin de gurur yaptığını söyledi. Bence haklı.

-Bölüm Sonu -

EVETT BİR BÖLÜM SONU DAHA. OKUNMAMIZ GÜNDEN GÜNE ARTIYOR HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. İYİ Kİ VARSINIZ 🌟

SEVİLİYORSUNUZ 😻

HANCIOĞLU KONAĞI ( TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin