4.Bölüm

4.2K 107 14
                                    

(Medya Ege)

Böyle devam eden konuşma ile akşam olmuştu. Araba binip otele doğru yola çıkmıştık. Araba da çıt çıkmamıştı. Arabanın durmasıyla kendime gelmiştim. Araba dan yavaşça inmiştim. Beraber içeri girmiştik. Önce odama çıktım. Üstümü değiştirdim. Aşağıda Restorantta Beni bekliyorlardı. Aşağı indikten sonra masaya yanlarına oturdum. Siparişlerimizi verdikten sonra. Yemeğimiz gelmişti
Yine yemeği yerken kimseden ses çıkmamıştı. Bir müddet sonra Bora konuşmuştu.

"Biliyorsunuz ne kadar bu konuyu açmak istemesem de düğünü konuşmamız lazım. Sonra elalem' e laf söz olur."

O an gözüm Ege ye kaçtı. Gerçekten çok sinirliydi. Ama elinden onun da bişey gelmiyordu. Bir sağa bir sola bakarak Ege cevap verdi.

" Peki Peki konuşalım. "

Düğünün tarihinden, organizasyonuna kadar her şey konuşulduktan sonra biz odamıza çıktık. Bora da eve döndü. Ege ile ben bir odada Eylül farklı bir odada kalıyordu. Şuanlık böyle olması daha münasipti. Ege ile beraber odaya gelmiştik Ege tabi kendini çok suçlu hissediyordu ama sonuç olarak bunu o da bilmiyordu.

"Abla sen kimseyle evlenmek zorunda değilsin. Bak sana diyorum ki yurt dışına kaçarız kimse oralarda bizi bulamaz."

" Kaç sene geçse de bizi bulurlar Ege. Gözümüzün yaşına bakmadan öldürler."

"Polis var Jandarma var. Kimse bişey yapamaz."

"Polisler bile bu işi engelleyemez."

"Abla yapma artık. Kabullenme, onlara boyun eğme."

"Ege artık yeter bu benim kararım ve sana soran yok."

" Offff!!! Allah kahretsin böyle işin."

Ege bu sözlerden sonra odanın kapısını hızla çarpıp çıktı. Yatağa uzanıp olanları düşünürken uyukalmıştım. Gecenin bir yarısı kapının açıldığının sesini duyup göz ucuyla Kapıya baktım. Gelen Ege'ydi. Hiç sesimi çıkarmadan tekrar gözlerimi kapatıp uyumuştum.

(Saat:08.30)

Sabah uyanmıştım. Ege hala uyuyordu. Kim bilir gece kaçta geldi. Odadan ses çıkarmadan çıktım. Biraz otelin bahçesinde oturdum. Etrafa bakındım. Burasının havası  İstanbul' dan Güzeldi. Etrafa boş boş bakınırken karşıdan Bora'nın yanıma doğru geldiğini farkettim.

" Günaydın, Erkencisin."

" Sana da Günaydın."

" İnci, biz evlensek bile bu gerçek bir evlilik olmayacak. İçin rahat olsun bu yüzden. Benim şimdi Eylül'ün yanına gitmem lazım. Sonra yine tekrar konuşuruz."

" Tamam. Görüşürüz"

Bora otelin kapısından çıkmasıyla gözden kayboldu. Bende bahçede bir süre daha oturdum. Sonra da zaten Eylül, Bora ve Ege aşağı inmişti. Birlikte kahvaltı yaptık.

"Eylül bugün alışveriş'e gidin de bir şeyler alın. biliyorsun düğüne az kaldı."

"Tamam abi İnci ile birlikte gider alırız. İsterse Ege de gelir."

"Yok ben gelmiyeyim halletmem gereken işler var."

" Peki sen bilirsin Ege."

Kahvaltı edip. Otelin balkonun da kahvemizi içmeye başladık. Ege de işlerini halletmeye gitmişti.Bora da Şirkete toplantıya gitmişti. Yani Eylülle ben kalmıştık.
Bir süre sonra Eylül konuşmaya başladı ;

" İnci Abla ben gerçekten özür dilerim. "

" Eylülcüğüm senin yapabileceğin bir şey yok"

"Ama size gelmeden söyleyebilirdim ama korktum. Gelemezsiniz diye korktum."

" Sende haklısın. Ama söylesen ne değişecekti ki."

"Doğru. İnci abla Bora abim iyidir, anlayışıdır. Onu kötü belleme."

"Umarım dediğin gibidir. Neyse bu konuyu konuşmayalım istersen."

"Peki sen bilirsin."

"Eylül sana bir şey sorabilir miyim? Yanlış anlamazsan tabi."

"Yok İnci abla tabi ki sorabilirsin."

" Buraya geldik geleli annenlerin yanına neden gitmedin."

"Şöyle ki. Bir kız kaçarak evlenirse düğünü kurulmadan baba evine giremiyor."

"Haa bu da Törelerinizden"

"Evet, maalesef. Neyse istersen hazırlanalım birazdan alışveriş' e gideriz"

Bir müddet sonra Eylül ile arabaya binip çarşıya gittik. Uzun bir alışveriş maratonundan sonra. Sonunda alınacaklar bitmişti. Çok içimden gelerek almasam da Eylül' ün mutluluğunu, heyecanını gördükçe seviniyordum. Akşam olmuştu araba ile otele gelmiştik.

"Ooo hanımefendiler gözümüz yollarda kaldı."

"Ağanın kızının düğünü sıradan olmamalı dimi abi?"

" Dil de pabuç gibi maşallah."

Bora ve Eylül'ün bu tarz konuşmaları, hal ve harektleri çok hoşuma gitmişti. Bora gerçekten iyi bir abiydi. Acaba iyi bir eş olabilecek miydi? Off neler düşünüyordum. İyice saçmaladım.

(1-2 saat sonra)

Yemeği yemiş ve odaya çıkmıştım. Ege ile Eylül de biraz dolaşmaya çıkmışlardı. Odada kendi başıma oturuyordum ta ki kapı çalana kadar. Herhalde gelen Ege'ydi. Bir şey unutmuştur diyerek kapıya yöneldim. Gelen Ege değildi Bora'ydı.

" İnci, biraz konuşalım mı? "

- Bölüm Sonu -

BAKALIM BORA NE DİYECEK. BOL BOL YORUM YAPIN DA KEYFİM YERİNE GELSİN 🎉

SEVİLİYORSUNUZ 😻


HANCIOĞLU KONAĞI ( TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin