ÇAĞLAR ATAN
"Ben geldim!"
Holde ayakkabılarımı çıkarırken annem geldi. Ev kek kokuyordu, başarmıştı galiba.
"Hoş geldin oğlum. Endişelenmeye başlamıştım."
"Acarlarla karşılaştım. Ondan geç kaldım."
"Kararını verdin mi?" Benden bir cevap bekliyordu, bunu çok düşünmüştüm.
"Elimi yüzümü yıkadıktan sonra sana cevabımı söylerim annem, şu an her yerim toz toprak." Başıyla onayladı. İlk odama gidip üstümü değiştirdim, yere oturmaktan pantolonum çamur olmuştu. Lavaboya gidip elimdekileri çamaşır sepetine attım ve aynaya yanaştım. İyi bir duş iyi gelirdi ama şu an hiç istemiyordum. Babamınki gibi kahverengi saçlarım çok dağılmıştı. Babama fiziksel olarak çok benziyordum ve bu canımı acıtıyordu, neyse ki huy olarak benzememiştim. Suyu açmak için uzandığımda su açıldı. Nasıl oldu bu? Musluğa dokunmamıştım bile. Gözlerimi kırpıştırdım, sanırım kafayı yiyordum. Suyu bir daha kapattım, elimi uzattığımda yine açıldı. Elimi suya sokmadan hareket ettirdim, elimi nereye çeksem su oraya hareket ediyordu. Elimi sanki yanmış gibi geri çektim ve su kapandı.
"Neler oluyor böyle?" Neler oluyor bilmiyordum ama elimi de yıkamam gerekiyordu. Takmamaya çalıştım ama zor oldu. Elimi yıkayıp annemin yanına gittim. Yanına oturdum. Bana kek getirdi ama duştan sonra yiyeceğimi söyledim.
"Seni dinliyorum." Yanıma oturmuş bana bakıyordu. Derin bir nefes aldım. Az önce banyoda olanları da düşündüm, garip bir şeyler vardı. Eğer gerçekten ilginç bir şeyler varsa yurtta kalmam kötü olabilirdi.
"Kararımı verdim." Gözlerimi kaçırdım.
"Babamla kalmayı kabul ediyorum. Ama şartlarım var." Şaşırtmıştım onu.
"Nedir?"
"Kendime ait bir oda istiyorum. Oradan çıkmayı düşünmüyorum. Ayrıca o kadının da bana 'cici annelik' yapmasını istemiyorum." Annem buruk bir gülümsemeyle yanağımı okşadı.
"Sen nasıl istersen oğlum. Ben arar istediklerini söylerim. Bu üniversite hayatın için de çok iyi olacak." Başımla onayladım. Annem saçımı karıştırdı ama sonra rahatsız olmuş gibi geri çekti ve gülümsedi.
"Çağlar, üniversiteli oldun hala pasaklı pasaklı geziyorsun. Saçının hali ne böyle?" gülüyordu, ben de gülmeye başladım.
"Hadi git bir duş al, rahatlarsın." Başımla onayladım. Tam gidecekken annem birden elini boynuma indirdi.
"Bunu nereden buldun sen?" Kolyeyi soruyordu, orada olduğunu tamamen unutmuştum.
"Hiç, yolda giderken gördüm satın aldım." Biraz inceledi.
"Çok hoş bir kolyeymiş." Gülümsedim, yanağına öpücük kondurdum ve banyoya geri gittim. Tekrar şu su olayını denemek istedim. Elimi uzattığımda su yine açıldı. Artık korkutucu gelmiyordu, aksine hoşuma gitmeye başladı. Elimi havaya kaldırdım. Su da benimle birlikte havaya kalktı, elimi bıraktığım an da normal akmaya devam etti. Elimi kendime doğru çektim ve su üzerime gelmeye başladı, sırılsıklam olmuştum. Hemen elimi indirdiğim, su kapandı. Gülmeye başladım. Ne oluyor hiçbir fikrim yoktu ama çok havalıydı. Oyalanmadan duşa girmek istedim, belki duştayken daha eğlenceli şeyler olurdu. Tamamen soyundum, kolyeyi de çıkardım. Su ona zarar verebilirdi. Duşa girdim, elimi musluğa uzattım fakat su açılmadı. Tekrar denedim ama olmadı, sanki daha demin hayal görmüş gibiydim.
"Az önce çok iyi oluyordun. Neden kestin ki-" Tabii ya, kolye! Kolyeyi taktıktan sonra olmuştu hepsi. Kolyeyi taktığım anı hatırladım, suyun altındaymış gibi hissetmiştim. Kolyeyi geri aldım, madem suyu kontrol yetkisini bana kolye veriyordu, o halde su ona zarar veremezdi. Geri taktım ve yine elimi musluğa uzattım. Bu sefer açılmıştı, salak salak gülmeye başladım. Hayatımın en garip günüydü ama eğleniyordum. Aquaman* olmuştum neredeyse. Suyu elimle kontrol ederek duşumu aldım. Üstümü giyindim, odama geçtim ve kendimi yatağa attım. Rahatlamış hissediyordum. Kolyeyi elime alıp okşamaya başladım. Nereden geliyordu bu? Nasıl böyle şeyler yapabiliyordu? Cevaplarını bilmediğim sorular soruyordum kendime ama umurumda değildi. Bu kolye ile üniversite hayatım oldukça heyecanlı geçecekti. Yine de araştırma yapmam gerekiyordu. Okula gidene kadar eşyalarımı toplarlar, arta kalan vakitte de kolyeyi araştırırdım. Derin iç çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Astra
FantasyÇağlar ve Kıvılcım her şeyden habersiz, lisenin başından beri hayal ettikleri şatafatlı üniversite hayatlarına başlamak üzereyken, Astra onların bu hayallerini biraz daha süsleyecekti. Onları akıllarının almadığı bir maceraya sürükleyecek, uzun zama...