Evden çıktığımda tekrar ormanlık alana doğru ilerledim. Normal toprak yolun dışında taşlardan yapılmış özel bir yol olduğunu fark ettiğimde buradan gitmemin daha mantıklı olduğunu düşündüm ve o yola saptım. Taşlı yol uzayıp giderken yavaş adımlarla sonuna doğru gittiğimde esmeye başlayan rüzgarın soğuğunu iliklerime kadar hissetmiştim.
Taşlı yolun sonuna geldiğimde kafamı kaldırıp karşımdaki binaya baktım. Binanın tabelasında başı okunmasa da büyük harflerle ' AKIL HASTANESİ' yazıyordu. Kargaların etrafında dönüp durduğu bu akıl hastanesinden hiç hoşnut olmamıştım fakat buraya girmem gerektiği hakkında içimde bir his vardı.
Uzun süre girip girmemek arasında kararsız kalsam da en sonunda kendimi büyük kapının önünde bulmuştum. İçeri girdiğimde duvarlarının üzerine yapılmış grafitilerden, toz ve küfün bir araya gelerek oluşturduğu ağır kokudan burasının terk edilmiş olduğunu anlamıştım.
Hastanenin odaları arasında gezinirken diğerlerine göre daha geniş olan bir odaya girdim. Odanın içinde sıra sıra üzerine beyaz çarşaflar serili yataklar vardı. Oldukça soğuk olan bu oda tüylerimi ürpertiyordu. Odanın içinde gezinirken yerde bir kağıt parçası gördüm.
' Doktor Jung ile ilgili,
Bay Jung iyi birine benziyor. Güzel bir gülüşü var. Onu seviyorum fakat buradakiler bana onun da deli olduğunu söyledi. Bunu ona sorduğumda bir şey demedi fakat bana kızdığını düşünüyorum. Sanırım ondan korkmam gerek. '
Doktor Jung kimdi?
Onu tanımıyordum fakat çok tanıdık geliyordu.
Pek umursamayıp bu odayı terk ettim ve üst katlara doğru çıkmaya başladım. Merdivenlerde bir kağıt daha bulduğumda eğildim ve kağıdı aldım.
' Bay Jung'un karısı iki sene önce vefat etmiş. O zamandan beri insanlarla pek konuştuğu söylenemezmiş. Sadece hastalarına ilgi gösteriyormuş. Onun adına gerçekten üzüldüm böyle bir şeyi hak etmiyor bence. Neden bütün kötülükler iyi insanları buluyor? '
Hiç bir şey anlamadığım bu notu da yere bıraktım ve merdivenlerden çıkmaya devam ettim. Dördüncü kata geldiğimde koridorun sonunda parmaklıklarla kapatılmış yerler olduğunu gördüm. Oraya doğru ilerlediğimde parmaklıkların arkasındaki - benim deyimimle - psikopat olan doktor vardı.
'' Buraya gel. ''
'' Ne istiyorsun? ''
'' Yaklaş. ''
'' Yeterince yakınım. ''
'' Daha çok yaklaş.''
'' Nasıl geleyim? Önümde sikik bir parmaklık var.''
'' Sana açmanda yardımcı olabilirim. ''
'' Nasıl? ''
'' Silaha ihtiyacım var. '
'' Senin zaten bir silahın var! Trende vurduğun adamı unuttun mu? ''
'' Sadece kapıyı aç. ''
Bıkkınlıkla nefes vermiştim. Bütün bu olan şeylerden fazlasıyla bıkmıştım ve hiç bir şey yapmak istemiyordum.
'' Sadece kapıyı aç. Bunların hepsinden bıktım.''
'' Bowling alanında yeni bir tane silah var. Onu benim için getir. ''
Kararsız bir şekilde doktorun maskesinden zar zor görünen gözlerine baktım.
'' Eğer... Eğer yaparsam benim için burayı açar mısın? ''
'' Evet bir anahtarım var. Git ve o silahı getir. ''
'' Pekala. ''
Başımı aşağı yukarı salladım ve arkamı dönüp geldiğim yeri geri yürüdüm. Odalar arasında gezinirken bir bowling alanı olduğunu gördüğümü hatırlıyordum. Hızlıca merdivenleri inip zemin kata ulaştığımda zemin katın en ucundaki bowling alanına gitmeye başladım.
Bulmam biraz zor olsa da sonunda silahı bulmuş ve bowling alanından çıkmıştım. Merdivenleri ikişer üçer çıkarken sadece buradan çıkıp gitmeyi diliyordum. Doktorun yanına geldiğimde durdum. Silahı ona doğru uzattım fakat kafamda dönen bir soru vardı,
Silahı ona vermeli miydim?
×××
Evet bundan sonra seçimi siz yapacaksınız.
Bu bölümden sonra aynı anda iki bölüm yayınlayacağım ve siz bu iki bölümden birini okuyacaksınız.
Silahı ona vermek istiyorsan =>Doktora güvenmelisin
Silahı ona vermek istemiyorsan
=> Doktora güvenmemelisin bölümünü okuİki bölüm arasında hikaye ile alakalı bazı farklar olucak
Ve en önemlisi seçiminiz finali etkiliyor yani iki farklı final var.
Kendinize iyi bakın, havalar soğuyacakmış hasta olmayın ( *¯ ³¯*)♡

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐜𝐫𝐲 𝐨𝐟 𝐟𝐞𝐚𝐫 | 𝐛𝐭𝐬 (✔)
Fiksi PenggemarKendime bir boşluk yarattım fakat boşluğun bu kadar soğuk olabileceğini kim bilebilirdi ki? Beni bütün yapan parçalarımı yitirdim. Karanlığa teslim oldum.