Hatırlatma: Kitap boyunca hep Namjoon'un ağzından olucak başlık sizi yanıltmasın
×××
Kiremitten yapılmış kanalizasyon duvarları arasında gezinirken sudan bir şey çıkmamasını diliyordum. Fakat şans her zamanki gibi bana sırtını dönmüş ve karşıma üç tane yaratığı birden yollamıştı.
Sudan çıkan bu üç yaratığın ellerini çapraz olacak şekilde omuzlarına dikişliydi ama oldukça hızlı koşuyorlardı. Bata çıka ilerlediğim bu koridorda zor da olsa onlardan kurtulmayı başarabilmiş ve diğer yollara göre bir basamak yukarıda olan aradan girmiştim. Bir süre sırtımı duvara yaslayıp soluklandım sonra da gördüğüm kapıdan içeri girdim. Bu kapı yukarıya doğru uzayan merdivenlere açılıyordu ve kafamı yukarı kaldırıp merdivenlerin sonuna baktığımda hafif bir ışığın olduğunu gördüm.
Merdivenlerden yukarı çıktığımda bir inşaat alanına geldiğimi fark ettim. Etrafta kalaslar, borular ve demirler vardı. Bir tarafta iki kapısı da olmayan paslanmış bir vinç ve etrafında yere atılmış bir kaç baret vardı. İnşaat alanının dört tarafında yanan variller olduğunu gördüğümde oraya doğru gittim ve ellerimi yanan bir varilin üzerine tuttum. İnce ince yağan sulu kar ve esen rüzgar iliklerime kadar üşütürken ellerime değen ateş biraz olsun iyi hissettirmişti.
Biraz daha etrafı dolaşıp yerde tekrar aşağıya inen merdivenler gördüğümde başka gidecek yer bulamadığım için mecburen tekrar aşağıya inmiştim. Burası bir yer altı tüneli olmalıydı. Metro için raylar döşenmişti fakat yarım kalmıştı. Bir kaç yerde çalışma masaları ve üzerinde şehrin krokilerinin olduğu büyük kağıtlar vardı. Bu kağıtların arasından dikkatimi çeken şey diğer kağıtlara zıt olarak sarı renkte bir kağıda kırmızı kalemle yazılmıştı.
Kişisel Not #1
Burası çalışmak için fazla soğuk fakat idare etmelisin. Burayı yaptıranlar çalışanlara iyi para veriyor. İki çocuğumu buradan geçindiriyorum. Her saat başı sigara için mola veriyoruz ve bu mola bu işi katlanır yapan tek şey. Umarım buraya alışabilirsin Jungwoo.
'Çok da dikkate değer değilmiş.' diye düşündüm ve kağıdı yere bırakıp yoluma devam ettiğimde karşıma tekrar sarı kağıda kırmızı kalemle yazılmış bir not çıktı. Durdum ve eğilip yerdeki notu aldım.
Kişisel Not #2
Bugün bu işteki son günüm. Çok kötü bir olay yaşadım. Büyük oğlum intihara kalkıştı. Ona her türlü desteği sağladığımı sanıyordum. Çok üzgünüm. Artık küçük oğlumla daha çok ilgilenme kararı aldım. Onun sonu da böyle olsun istemiyorum. Ben... Ben bunu ikinci kez kaldıramam. Benim yerime sen geçiceksin Jungwoo bunu özel olarak iş sahibinden istedim. Seni oğlum yerine koyardım. Bu da sana son iyiliğim olsun. Hayatında başarılar.
Tüylerim diken diken olmuştu. Babanın yaşadığı evlat acısını belki anlayamazdım ama üzüntüsünü hissetmiştim. Kağıdı ters çevirdiğimde '279' yazıyordu. Sonunda bir rakam daha vardı fakat çok silik olduğu için okuyamamıştım. Etrafıma baktığımda ileride sadece tek bir kapı olduğunu gördüm. Hızlıca oraya gittim ve şifreyi girdim.
" 2 7 9... Hmmm 1? "
Kapı tıslama sesiyle açıldığında mutlu olmuştum.
"Hah oldukça kolay oldu. Eğer yanlış olsaydı bütün rakamları deneyecektim."
Kendi kendime güldüm ve kapıyı ardına kadar açıp içeri girdim. Burası yer altı tünelinden farklı olarak beton duvarlarla çevrilmişti. Karşıma çıkan iki kapıdan ilkine girmek istediğimde kilitli olduğunu fark ettim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐜𝐫𝐲 𝐨𝐟 𝐟𝐞𝐚𝐫 | 𝐛𝐭𝐬 (✔)
FanfictionKendime bir boşluk yarattım fakat boşluğun bu kadar soğuk olabileceğini kim bilebilirdi ki? Beni bütün yapan parçalarımı yitirdim. Karanlığa teslim oldum.