4 | Min Yoongi

50 8 159
                                    

Soğuk.

Hissettiğim tek şey buydu. Ezberlediğim koridorlarda yürürken kırık camlardan sızıp tenime işleyen soğuk dışında başka hiç bir şey hissetmiyordum. Kafamın içindekiler ile çatışma halindeyken ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Elimde sadece cevaplanmamış sorular vardı ve ben o cevaplara ulaşabilmek için çaba gösterecektim. 

Uzun süre apartmanı dolaştıktan sonra karşıma ilk defa gördüğüm aşağı kata inen bir merdiven çıkmıştı. Buraya daha önce gelmediğim için merdiven korkuluklarından tutunarak aşağıya inmeye başlamıştım. Gittikçe karanlıklaşan ve dışarıdan gelen seslerin uğultu gibi geldiği bu yere girdiğimde tavandan sarkan 'bodrum katı' tabelasıyla nerede olduğumu anlamıştım. Buradaki her evde olduğu gibi bodrum katı vardı ve insanlar genelde burayı olası tehlikeler için saklanmak veya besinleri depolamak için kullanırdı. Elimdeki telefon feneriyle etrafa göz attım ve önemli bir şey bulamayınca kapıdan içeri girdim. 

Kapıyı kapattığım anda duyduğum ayak sesleri kalbimin hızlanmasına sebep olmuştu. Titreyen ayaklarımla yavaş yavaş bodrum katında ilerlemeye başladığımda sıra sıra dizilmiş olan kapıların birisi hızla açılmış ve bir anda önümde bir kadın belirmişti. Uzun siyah saçları ve beyaz elbisesiyle tam önümde durmuştu. Yeşil gözlerini gözlerime diktiğinde başımın döndüğünü hissetmiştim. Gözlerim kararmaya başladığında ellerim bedenimden bağımsız bir şekilde elimdeki silahı bana doğru çevirmiş ve parmaklarım tetiğe doğru hareketlenmişti. Nefeslerim sıklaşırken başımı iki yana sallamış ve ellerimi geri çekmeye çalışmıştım. Göz teması kurduğum kadın hiç bir duygu barındırmayan yeşil gözlerini yüzümden çekmezken derin bir nefes aldım ve oldukça zorlanarak göz temasımızı kesip silahı kadına doğrulttum. Bütün şarjörü kadının üzerine boşalttığımda kadın çığlık atarak yere düşmüş ve saniyeler içinde ölmüştü. Dehşet içinde yerde yatan kadına baktım. Alnımda biriken terleri elimin tersiyle silip oradan olabildiğince hızlı bir şekilde çıktım.

Hala yaşadığım olayın etkisinden çıkamamışken bu labirent gibi sağa ve sola dönüşler verip insanın aklını karıştıran bu bodrum katı sınırlarımı zorluyordu. Az önce ölümü çok yakınımda hissetmiştim. Dolan gözlerimi tavana doğru çevirdim ve bir kaç kez kırpıştırdım. Derin bir iç çekip göz yaşlarımı sildim. Omuzlarımı dikleştirdim ve bu lanet koridordan çıkabilmek için gri kapıdan içeri girdim. 

Oldukça büyük olan bu odanın duvarları siyah renge boyanmıştı ve odada sadece bir sandalye ve tavandan sarkan bir ip vardı. Sandalyeye vuran minik spot ışığı dışında etrafta başka bir ışık yoktu. Sandalyeye doğru ilerlediğimde orada bir kaset olduğunu gördüm. Kaset tavandan sarkan ip ile bağlanmış bir şekilde havada asılı duruyordu. Çakımla ipi kestim ve kaseti elime alıp daha fazla oyalanmadan odadan çıktım. Şimdi bu kasvetli bodrum katından çıkıp apartman dairelerinde bir video çalar bulmam gerekiyordu.

***

Kaseti apartmanların birinde bulduğum video çalara takmış ve videonun açılmasını beklemiştim. Fakat videoda az önce kaseti aldığım odadaki sandalyede oturan yüzünde siyah kar maskesi olan adam dışında kimse yoktu. Adam elindeki kocaman karton parçasına önce ' Yürümek istiyorum. ' yazmış, sonra da altına  büyük harflerle ' MART' yazmıştı. Video burada bitiyordu fakat ben hiç bir şey anlamamıştım. Kaseti elime alıp incelediğimde üzerinde                  ' 7279543' yazdığını gördüm. Önce hiç bir şey anlamasam da sonra aklıma çatı katındaki asansörün çalışması için yedi haneli bir şifre istediğini hatırladım.

Koşarak merdivenleri tırmandım ve çatı katına ulaştım. Yedi haneli şifreyi girdim ve dudağımı dişleyerek asansörün yukarı katlara çıkmasını bekledim. Ayağımı gerginlikle yere vururken asansörün kapısı kısık bir çan sesiyle açılmıştı. Asansöre bindiğimde içinde kat numaraları yoktu. Şaşkınlıkla etrafıma bakarken asansörün kapısı kapanmış ve aşağıya inmeye başlamıştı.

𝐜𝐫𝐲 𝐨𝐟 𝐟𝐞𝐚𝐫 | 𝐛𝐭𝐬  (✔) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin