Bölüm 6: Daha Bitmedi
Trenden bir şekilde çıkmayı başardığımda tren büyük bir gürültüyle yerinden oynamış ve uçurumdan aşağıya düşmüştü. Nefes nefese kalmıştım. Alnıma biriken terleri kolumun tersiyle sildim ve rayların üzerinden geçerek karşımdaki ormana girdim.
Ormanın girişinde bulduğum gaz lambası ile mutlu olmuştum. Lambayı elime alıp ormanın derinliklerine doğru ilerlediğimde duyduğum baykuş sesleri ve arada çıkan hışırtılar korkmana neden oluyordu.
İçimdeki korkudan ağlama isteğini bastıramazken karşıma yıkık dökük eskimiş bir ev çıkmıştı. Üç katlı bu büyük evin burada ne işi olduğunu anlamasam da belki işime yarayan bir şey bulurum diye düşünüp evin içine girmiştim.
İlk katın bomboş olduğunu gördüğümde merdivenler yardımıyla bir üst kata çıktım. İkinci kattan gelen ayak seslerine dikkat kesildiğimde yakınımda birinin olduğunu anlamıştım. Ayak sesleri gittikçe yaklaşırken elimdeki silaha iyice sarıldım.
'' Hey sen de kimsin? ''
Arkamdan gelen kalın sesle yerimden sıçramıştım. Hızla arkamı dönüp silahımı ona doğrulttuğumda ellerini iki yana kaldırıp korkuyla bana bakmıştı.
'' Ne yapıyorsun sen manyak herif? ''
'' Sen kimsin? ''
Siması çok tanıdık gelen bu hafif dalgalı uzun saçlara sahip olan adama gözlerimi kısarak baktığımda o da bana gözlerini kısarak bakmıştı.
'' Ben Taehyung da... Asıl sen kimsin? Evime nasıl girdin? ''
'' Taehyung mu? Kim Taehyung mu? ''
Adam başını aşağı yukarı salladığında anlık bedenimden geçen titreme dalgası ile elimdeki silahı yere düşürmüştüm. Silahın çıkardığı ses karşımdaki adamı korkuturken donakalmış bir şekilde ona bakıyordum.
'' Sen... Sen iyi misin? Hey! ''
Elini gözlerimin önüne doğru salladığında kendime gelebilmiştim.
'' Beni hatırlıyor musun? ''
'' Dostum seni hatırlasam kim olduğunu sorar mıydım? ''
Ellerini büyük bir rahatlıkla giydiği eşofman altının ceplerine sokarken alaycı bir tavırla söylenmişti. Oldukça gevşek birine benziyordu. Derin bir nefes aldım ve konuşmaya başladım.
'' Saat 15.45.
Seul'un bir ara sokağında gerçekleşen kaza etraftaki insanları panikletti. Araba şoförü direksiyon kontrolünü kaybedip karşıdan karşıya geçen on yedi yaşındaki genç adama çarptı. Genç hemen hastaneye kaldırılsa da bacaklarının felçli kalacağı söyleniyor. Şoför ise karakola götürüldü."
Durmadan aklımın bir köşesinde dönüp duran haberi duyduğunda şokla ağzını aralamıştı.
'' S-sen o çocuk musun? ''
Buruk bir tebessüm ile ona baktığımda ellerini saçlarının arasından geçirmiş ve büyük salonda bir ileri bir geri gitmeye başlamıştı.
'' Hayır, hayır sen olamazsın. Senin felçli kalacağını söylemişlerdi. A-ama sen yürüyorsun? ''
Tek kaşını kaldırıp bana baktığında bu sefer ellerini cebine koyup umursamaz tavır takınan taraf bendim.
'' Evet yürüyorum. ''
Bir kaç adım atıp yanına gittim ve tam önünde durdum.
'' Senden ne kadar çok yardım istemiştim. Ama sen beni siklemedin bile. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐜𝐫𝐲 𝐨𝐟 𝐟𝐞𝐚𝐫 | 𝐛𝐭𝐬 (✔)
FanfictionKendime bir boşluk yarattım fakat boşluğun bu kadar soğuk olabileceğini kim bilebilirdi ki? Beni bütün yapan parçalarımı yitirdim. Karanlığa teslim oldum.