Yorumlarımızı unutmayalım:)
Medyadaki şarkıyla bölümü oluyabilirsiniz. ;)
Sevgilerle
🌼🌵|Kaktüs ve Papatya|
Ağlamaktan zonklayan başımı elimle tutarken, kuruyan boğazım canımı acıttığı için yavaş adımlarla ayağa kalktım. Bu kadar çok ağlıyor olmam artık bedenime inanılmaz bir acı dalgası gönderiyordu. Gözlerim, kırptığımda bile acımaya başlamıştı artık. Bedenim utanmasa, nefes aldığım için de acıtacaktı canımı.
Gözümü ovuşturarak mutfağa ilerlerken karanlık hava yüzünden kararmış odanın içerisinde ayağımı birden çarptığım sehpa ile birlikte dudaklarımdan büyük bir inilti çıkarken kendimi yere bıraktım. Bu acı, inanılmaz bir acıydı. Sanki yeterince acı çekmiyormuşum gibi bir de bu çıkmıştı başıma.
Yerde canımla cebelleşirken kapının yumruklanması ile birlikte yerimden sıçradım. Pekala, şu an hiçbir şey komik değil. Her şey üst üste geliyordu. Gecenin bu vaktinde, kimdi bu manyak? Bir de ormanın içinde bir kulübede kalıyordum. Kim olabilirdi ki?
Korkmadım desem yalan söylemiş olurum. Korkuyordum. Genel olarak her şeyden hem de.
Gecenin bir yarısı kapıma kim dayanmıştı Allah aşkına?
Ayağımın acısı geçtiğinde yavaşça yerimden doğrulup temkinli adımlarımla kapıya yaklaştım. Yaklaştıkça daha çok korkmuştum. Belki kendi evimde olsam bu kadar korkmazdım ama ormanın içinde tek başıma oldupum bu yerde korkmuş olmam normaldi.
Kapıya yaklaştığımda hafifçe yutkundum.
"Kimsiniz?"
Cevap gelmedi. Sorumu yeniledim.
"Kim o?"
Birkaç saniye daha bekledim. Kapı deliği olmadığı için bakamıyordum kimin kapıyı çaldığını. Ellerim titrerken hafifçe kapıyı araladım. Eğer bakmazsam gece boyu aklım burada olacak ve uyuyamayacaktım. En iyisi korkularımın üzerine gitmekti.
Kapıyı açtığımda kimsenin olmadığını gördüm.
Şimdi de şizofreni mi olmaya başlamıştım yani?
Sinir bozukluğu içerisinde gülerken kapıyı kapatmak için hareketlendim fakat tam o sırada gözüme yerde duran kutu çarptı. Karanlıkta tam olarak seçemesem de kutu olduğu belli oluyordu.
Merak içerisinde eğilim kutuyu kucağıma alırken bir adım dışarıya atarak etrafıma bakındım.
Kimse yoktu.
Daha fazla orada durmadan içeriye girerek kapıyı kapattım. Sırtımı kapıya yaslarken dizlerimin üzerinde yere çökmüş ve kutuyu önüme almıştım.
Kalp şeklinde bir kutuydu bu.
Merak içerisinde içini açarken kutunun içinde bir sürü çikolata görmemle şok içinde ellerim birkaç saniye durmuştu.
Bu... bu kutu çok güzeldi...
Ağlamaktan acıyan gözlerimi elimle ovuştururken bakışlarım çikolataların üzerinde bulunan ufak not kağıdına kaymıştı.
Elime aldım.
"Papatya'm...
Bu çikolataların tek amacı seni mutlu etmek...
Sakın bunları yerken ağlama.
Bozuşuruz yoksa. :)
-Kaktüs."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kaktüs ve papatya ↬ texting
ChickLit[tamamlandı] 05**: Bir daha ağlama, tamam mı? Çünkü, Sen gül diye herkesi ağlatabilirim ama sen ağlarsan bütün savaşları kaybederiz. kapak tasarımı: japoncivciv