9.BÖLÜM.

8.3K 983 506
                                    

Yorumları unutmayalım^^

|Kaktüs ve Papatya|

Sevildiğini hissetmek böyle bir duygu muymuş?

Bu tanımadığım çocuk bana kendimi öyle değerli hissettiriyordu ki... Şaşırıyordum.

Ben gerçekten bu hayatta birileri için değerli miydim?

Okumak için İstanbul'a geldiğimde aramızdaki bağlar iyice kopmuştu. Zaten yakın değildik. Hiç olmamıştık. Babam, mimar olmam için bana baskı uyguladı. Şirketinin başına ileride geçmemi istedi. Tabii tek çocuk ben olunca, tüm baskılarını bana yaptı.

Onu dinlemedim. Görsel sanatlar fakültesine başladım. Çizim dersleri aldım. Hala da alıyorum. Benim hayalim bir ressam olmakken, sırf babam istediği için mimar olamazdım.

Herkes beni "Ünlü iş adamı Tamer Yalçınkaya'nın kızı Beray Yalçınkaya." Olarak tanıyordu. Bu sinir bozucu olmaya başlamıştı.

İlk defa bana karşı gerçekten duygusu olan birisini hissettim. Gerçekten sevildiğimi hissettim.

Bilinmeyen çocuk.

Telefonumu elime alarak mesajlarını tekrar okudum. Seni başkaları fark etmesin... Korkusu bu muydu? Başkaları tarafından fark edilmemem?

Böyle bir durumdayken hayatıma birisini almak tamamen bencillik olurdu. Bu yüzden bu bilinmeyen çocuğa karşı mesafemi korumalıydım.
Rehberime girerek onun numarasını 'Kaktüs' olarak kaydettim. Bans bir kaktüs gibiyim demişti. Ona karşı daha iyi bir lakap bulamadım.

Beray:

Beni gerçekten sevdiğini hissedebiliyorum.

Ama bak, gerçekten lütfen vazgeç benden.

Ben, ben...

Devamını getiremedim. Tekrar akmaya başladı yanaklarımdan yaşlar. Tekrar başladım deliler gibi ağlamaya.

O sırada mesaj geldi. Buğulu gözlerimle mesajı okumaya başladım.

Kaktüs:

Sen ne?

Devam et.

Beray:

Edrmem
*edemem*

Senşn dw cabın acıe
*senin de canın acır*

Kaktüs:

Sen yine mi ağlıyorsun?

Sikeceğim böyle işi.

Yanına gelip gözyaşlarını silmemek için çok zor tutuyorum kendimi.

Söyle bana güzelim, anlat bana.

Bak sorun her neyse beraber çözelim.

Kendini üzme bu kadar.

Anlat bana.

Beray:

Beraber çözebileceğimiz bir şey değil bu.

Öğrendiğimde dünyam başıma yıkıldı.

Senin de yıkılmasın.

Kaktüs:

Benim dünyam sensin.

Lütfen anlat bana. Seni bu kadar üzen şey ne? Yanında olmak istiyorum.

Daha fazla hiç düşünmeden elim o kelimeleri yazmaya gitti.

Beray:

Ben kanserim.
(Görüldü)

Lösemi teşhisi konuldu.
(Görüldü)

Yakında öleceğim.
(Görüldü)

Unuturum diye uyudum
Yine seninle uyandım
Belli ki uyurken de sevmişim seni.
-Cemal Süreya

**Ne söylemek istersiniz?**

Sevgilerle.
🌼🌵

kaktüs ve papatya ↬ textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin