Yorumlarımızı unutmayalım :)
//Mor ve Ötesi- Küçük Sevgilim//
|Kaktüs ve Papatya|
"Şarkıcı konser alanını terk etti!" Sesi doldu kulaklarıma. Bu bir haber olmalıydı. Beynim kazan gibi olsa da etrafımda olan şeyleri duyabiliyordum.
"İlk konserini yapan Ege Karayel, konserde bir genç kadının bayılması üzerine hiçkimseyi dinlemeden hızlıca sahneden inmiş ve genç kadını kucaklayarak hızlı adımlarla konser alanından uzaklaşmıştı. Konsere gelen insanlar büyük tepki gösterirken, Ege Karayel'in menejeri bileti alan herkesin parasının geri iade edileceğini açıkladı." Adam konuşmaya devam etti. "Bayılan genç kadının kamerada görüldüğü kadarıyla, ünlü iş adamı Tamer Yalçınkaya'nın kızı Beray Yalçınkaya olduğu tespit edildi. Beray Hanım'ın neden bayıldığı bilinmiyor."
Televizyonun sesi birden kesildi. Gözlerimi açmaua çalıştım ama sanki binlerce ton ağırlığında bir şey vardı gözlerimde. Gözümü açmaya çalıştıkça canım acıyordu.
Duyduklarımı algılayabilmem birkaç saniyemi aldı. Şu an burnuma dolan kesinlikle bir hastane kokusuydu ve ben bir yatağın üzerinde uzanıyordum.
Ege, binlerce insanı ardında bırakıp beni hastaneye mi getirmişti?
İyi de neden? Neden böyle bir şey yapmıştı? Gerçekten bunu algılayamıyordum.
Telefon sesi duyuldu odada. Ardından derin bir nefes sesi.
Telefon sesi kesildi.
"Alkım?" dedi bir kız sesi. Duyduğum isimle, gözlerimdeki acıya aldırmadan açılmıştı birden gözlerim.
Kocaman açılmış gözlerim, pencerenin önünde dışarıyı seyreden o adama kaymıştı.
Bu adam Ege'ydi.
Peki neden ona Alkım demişti?
Alkım?
ALKIM!
"Evet, Işıl?" dedi Ege. Sesi soğuk çıkıyordu ama ben hala Alkım kısmına takılmıştım.
"Sen delirdin mi?!" diye bağırdı telefondaki kız. Yattığım yerden biraz doğrulmaya çalıştım.
"Ses tonuna dikkat et." dedi Ege sertçe. "Evet, delirdim." diye ekledi ardından.
"İlk konserinde nasıl insanları orada bırakıp gidersin? Ne kadar tepki aldığının farkında mısın sen?" diye sordu telefondaki kız sinirli bir sesle.
"Farkındayım." dedi Ege umursamaz bir sesle. "Ve umurumda değil."
"Kim o kız? Kucaklaması sana mı düştü?" diye sorduğunda hafifçe yutkundum.
Ege, ellerini sıktı.
"Onun hakkında her şey bana düşer Işıl. Yerini bil, bana hesap soracak konumda değilsin." dedi Ege sertçe. Kız diğer taraftan sinir içerisinde bir gülüş sundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kaktüs ve papatya ↬ texting
ChickLit[tamamlandı] 05**: Bir daha ağlama, tamam mı? Çünkü, Sen gül diye herkesi ağlatabilirim ama sen ağlarsan bütün savaşları kaybederiz. kapak tasarımı: japoncivciv