7.BÖLÜM.

8.9K 1K 612
                                    

Yorumlarımızı unutmayalım

BÖLÜM ŞARKISI: TUĞKAN-SENİ ÇOK ÖZLÜYORUM.

Lütfen yeri geldiğinde açıp öyle okur musunuz?

Aslında bölümü akşam atacaktım ama o kadar içime sinen bir bölüm oldu ki... Atmak için sabırsızlandım. Bölüm önceki bölümlerden çok daha fazla uzun. Bu yüzden fazla yorum bekliyorum:)

|Kaktüs ve Papatya|

Elimdeki kahvemden büyük bir yudum alırken sırtımı duvara yaslayıp daha rahat bir pozisyon aldım. Gözümden tekrar yaş düştüğünde hızlıca sildim.

Bakışlarım yeşil ormanın, bol ağaçlı görüntüsüne kaydığında içimi çekerek sessizlik içerisinde dışarıyı izlemeye devam ettim.

Kendimle baş başa kaldım.

Etraftaki tek ses şömineden gelen sesti. İçimi çekerken bakışlarımı kucağımda duran telefona çevirdim.

Bir haftadır telefonumu açmamıştım. Tek başıma, sessizliği dinlemiştim.

Arayan soran yoktu büyük ihtimalle. Yine de telefonumu açtım ve kucağıma bırakak açılmasını bekledim.

Şehir dışında olan kulübemize gelmiştim ve burası bana iyi gelmişti.

Aklıma gelen anla birlikte tekrar gözlerim dolarken beynimin o günü tekrar yaşamasına engel olamadım.

"Baba?" Telefonun diğer ucundan bir nefes verme sesi geldi. İşleri vardı. Her zaman olduğu gibi. Yine de konuşma ihtiyacı hissettim.

Ailemi özlemiştim. Onlar beni özlememişti belki ama ben özlemiştim işte onları.

"Söyle Beray." Öylesine çıkan sesi tekrar gözlerimi doldururken bunu nasıl söyleyeceğimi beynimde tarttım.

Ben ne söyleyeceğimi düşünürken babam konuşmamı daha fazla beklemeden "Sanırım para isteyeceksin. Hesabına atarım." diyerek telefonu yüzüme kapattı.

Gözlerimdeki yaşlar hızlıca yanağımdan süzülürken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Amacım para değildi. Hiç olmamıştı.

Telefonum açıldığında pin kodumu girerek birkaç saniye  telefomumun kendisine gelmesini bekledim. Aynı zamanda da gözlerimdeki yaşları silmiştim.

Son iki haftadır durmadan ağladığım için gözlerim çok, çok kötü bir durumdaydı. Acıyordu, şişmişti.

Berbattım.

Telefonuma arka arkaya gelen bildirimlerle elimde olmadan heyecanlanmıştım.

Annem veya babam beni merak etmiş ve aramışlardı sanırım. Bu içimi biraz olsun yumuşattı.

Telefonu elime alıp heyecanla bakarken gördüğüm tek bildirimin şu kim olduğunu bilmediğim kişiden geldiğini görmek suratımda birazcık beliren gülümsemenin yok olmasına neden olmuştu. 

19 cevapsız çağrı, 25 mesaj.

Hepsi bilinmeyen çocuktandı.

kaktüs ve papatya ↬ textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin