Hintçe bir sözcük olan "Hamdard" karşımızdaki insanın üzüntüsüne ya da mutluluğuna ortak olmak, aynı hisleri yaşamak, duygudaşlık demektir.
•Hoş geldiniz...
•Rianorya'dan Commuovere'a geçebildiğimize sevindim açıkçası.
•Bölüm sonunda bir duyurum var lütfen görmezden gelmeyin ♡
•İyi okumalar.
~
Jeongguk
Yoongi hyungun "Seme olan bendim benim evlenme teklifi etmem gerekiyordu." diyerek Jimin hyungu sinirden ağlatmasının üzerinden tam tamına iki ay geçmişti ve Taehyung ile ben annemlerin kapısının önünde tir tir titriyorduk...
Hoseok ve Namjoon hyung haftaya mezun olacaklardı ve onlar da memleketlerine gitmişken Taehyung ile ben ve Jimin ile Yoongi hyung da ailelerle düğün hakkında konuşmaya karar vermiştik...
"Jeongguk hala geri dönüp kaçak bir düğün yapabiliriz..."
Taehyung'un dedikleri ile bakışlarımı kapıdan çevirdiğimde dudaklarını birbirine bastırdı. Ciddi anlamda titriyordu ve elleri resmen buz kesmişti. Bizi reddetmelerinden korkuyor gibiydi. Haklıydı da, Taehyung'un ailesi bizi istemezse ben de mahvolurdum.
"Taehyung zaten ayaklarım geri geri gidiyor bebeğim nolur sen bana destek çık bari."
"Üzgünüm."
Başını usulca eğdiğinde alt dudağımı büzerek bedenini kendime çevirip yanaklarını tutarak bana bakmasını sağladım.
"Lütfen endişelenme. Biz ruh eşleriyiz unutma. Sence aileler bizi ayırabilir mi? Eğer... Ailelerimiz gelmezse başka bir ailemiz var biliyorsun. Hoseok hyunglar ailemizin yokluğunu hissettirmemek için ellerinden geleni yaparlar."
Gülümseyerek başını salladığınde gülerek sımsıkı sarılmıştım. Benden daha gergin ve heyecanlıydı, korkuyordu da. Bunun nedeni belki de ismi ilk gösterdiğinde ona olan tutumumdan kaynaklanıyordu. Ona bu korkuyu ben aşılamıştım. Benim hatamdı...
Birbirimizden ayrıldığımızda tekrar ellerimizi kenetleyip derin bir nefes alıp kapıyı tıklatır tıklatmaz elim inmeden kapının açılması ile afallamıştım.
"Bir an arkanızı dönüp vazgeçeceksiniz sandım Jeongguk!"
Annemin ince sesi kulaklarıma dolar dolmaz yüzü görüş açıma girince istemsizce gözlerim dolmuştu. Taehyung ile sevgili olduktan sonra Busan'a hiç gelememiştim...
"Anne..."
Sesimi duyar duymaz gözleri dolmuş, kollarını kocaman açmıştı. Alt dudağımı titrediği için sertçe ısırıp kollarına koşup sarıldığımda annemin başını göğsüme yasladığımda boyumun uzadığının yeni farkına varmıştım.
Bir kolunu belime sararken diğer kolu açıktaydı. Burnumu çektiğimde başını göğsümden kaldırıp ellerini önünde birbirine kenetleyen ve başını mahçupça eğmiş olan Taehyung'a çevirdi.
Önce anneme sonra Taehyung'a baktığımda Taehyung utançtan başını kaldıramıyordu. Annem burnunu çekerek güldü.
"Gelsene oğlum."
Annemin lafı ile Taehyung şaşkınlıkla başını kaşlarıyla aynı orantıda kaldırınca annem yine sıcak gülüşü ile açıkta kalan kolunu gelmesi için oynatmıştı. Taehyung'un alt dudağı dolan gözleri ile büzülmüştü.
Annemin kollarının arasına girer girmez ağlamaya başladığında boştaki elini sımsıkı tutarken ben de kolumu beline sarmıştım. Annem; Taehyung ile kollarımız arasında minicik kalmış, bir eli Taehyung'un sırtını bir eli ise benim sırtımı okşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Commuovere | Taekook | ✔
Fanfictiontaekook, yoonmin soulmate au. Commuovere: İçini ısıtan ve gözlerini yaşartan hikaye anlamına gelir. (İtalyanca) Ruh eşinin isminin teninde kazılı olduğu bir dünya hayal edin. Tanrı Jin ruh eşlerini çok sevdiği için onlara kavuşmaları için bir şans t...