Hintçe bir kelime olan "Utphull" herhangi bir nedenden ötürü mest olacak kadar çok sevinmek, mutluluktan kendinden geçmek demektir. Sözcük "çiçeklenmek" olarak da biliniyor.
•Hoş geldiniz.
•Bölümü yazarken hep medyadaki şarkıyı dinledim ama bölümle alakasız.
•İyi okumalar...
~
Hoseok
Gözlerimi usulca araladığımda acıyla dişlerimi gıcırdattım. Başım çatlıyordu. Kanepede yavaşça doğrulurken neden burada olduğumu algılamaya çalışıyordum.
Neden kendi evimde kanepede uyuyordum ki.
Kanepeden kalkmak için ayaklarımı aşağıya sarkıtınca çarptığım beden ile duraksadım.
Jeongguk...
Taehyung kanepeye sırtını dayamış bir şekilde uyurken dizlerine de Jeongguk'u yatırmıştı. Gülmeden edemedim. Neden üst kata çıkmamışlardı ki? Soluma baktığımda kanepede birbirlerine sarılarak uyuyan Yoongi hyung ve Jimin'i gördüm.
Yine güzelliklerinden ödün vermiyorlardı.
Jeongguk'u daha çok dürtmeden ayağımı karnının üstünden geçirerek sehpaya tutunup doğruldum. Belimi ovalarken bir yandan da boynumu kütletiyordum. Paytak paytak yürüyerek Jimin'in omzuna dürttüm.
Uyanırken en insancıl davranan oydu...
"Jiminie, hadi uyan."
Usulca mırıldanarak başını kaldırdı ve gözlerini kırpıştırdı. Önce bana sonra kalkacakken tenine değdiği Yoongi hyunga baktı. Afallayarak hızla yerinden doğruldu.
"Jimin sakin eşin o sonuçta."
Jimin kolumdan tutarak küçük adımlarla beni koridora çekti.
"Yoongi ile küsüz biz. Evlenme konusunu açtım dün gece ve bir şeyler zırvaladı. Bu yüzden trip atıyorum biraz."
Bakışlarımızı Yoongi hyunga çevirdiğimizde kolları arasındaki sıcaklığın yok olmasıyla titremiş kollarını göğsünde birleştirmişti.
Sonrasında kollarının boşluğu onu rahatsız etmiş olacak ki yavaşça gözlerini araladı. Jimin afallayarak duvarın arkasına saklandı. Yoongi hyung yavaşça doğrulduğunda göz göze gelmiştik. Sırıtarak elimi kaldırıp salladığımda kaşlarını çatarak ve gözlerini ovalayarak bana bakıyordu.
Hala sırıtarak elimi sallarken dişlerimin arasından konuştum.
"Jimin neden saklandın ki bana bakıyor şu an..."
"Ne bileyim afalladım birden!"
"Çıksana duvarın arkasından!"
Hızla çöktüğü yerden doğrulup derin nefes verip arkamdan geçerek mutfağıma ilerlediğinde Yoongi hyung Jimin'i görür görmez elini kaldırmıştı. Seslenmek için dudaklarını aralamıştı ama Jimin'in görüş alanından çıkmasıyla ümitsizce elini indirmişti.
Niye böyle yapıyorlardı ki?
Yoongi
Ah, Jiminim...
O kadar üzüyorsun ki ikimizi de.
Ben istemez miyim seninle evlenmek? Her şeyden çok istiyorum seninle aynı eve çıkmayı, her uyandığımda seni görmeyi, birlikte kahvaltı hazırlamayı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Commuovere | Taekook | ✔
Fanfictaekook, yoonmin soulmate au. Commuovere: İçini ısıtan ve gözlerini yaşartan hikaye anlamına gelir. (İtalyanca) Ruh eşinin isminin teninde kazılı olduğu bir dünya hayal edin. Tanrı Jin ruh eşlerini çok sevdiği için onlara kavuşmaları için bir şans t...