> 15 <

468 40 57
                                    

Taehyung'un doğum gününü tamamen orada geçirmiştik ve orada kalmıştık .  Şimdi Taehyung'un yanıma gelmesini bekliyordum .Birlikte yatacaktık . Diğerleri de kendine göre ayarlanmıştı aslında çokta dinlememiştim . Benim için önemli olan Taehyung ile yatıyor olmamdı . 

-Sonunda geldin .

Gülümsedi ve yanıma uzandı . 

-Üstündeki yakışmış .

-Biraz uzun geldi ama sorun değil . Böyle pembiş şeyler sevdiğini bilmiyordum .

-Aslında 5 sene öncesiye kadar açk renkler benim hayatımdı . Şimdi sadece siyah şeyler giymem gerekiyor gibi hissediyorum . İçimi gösteriyor sanki .

-Hey , Taetaem sen hala o bahsettiğin kişisin . Hala o renkli çocuksun . Sırf zorunlu olduğun için yapmamalısın . 

Ellerimi yanaklarından çekip ayaklandım  ve bağdaş koyarak oturdum .

-Şimdi anlatmak ister misin ?

-Olmaz. Bu günü bozmak istemiyorum . Söz yarın sadece ikimiz takılalım ve konuşalım .

Beni ellerimden geri tutarak yatırdı ve bir elini belime  koydu .Kafasını da göğsüme yaslayarak kapadı gözlerini . Birbirimize olan yakınlığımız ve olması gereken buymuş gibi davranmamız değişikti .

**

- Biz çıkıyoruz

Sabah bizimkileri kahvaltı masasında bırakmış ve çıkmıştık evden
Hiç bir soruyu cevaplamamak için kaçar gibi olmuştu ama neyse .

Gece birbirimize söz verdikten sonra uyumuştuk . Sabahta yine sarmaş dolaş kalkmıştık.  şimdi ise kahvaltı etmeye gidiyorduk.

Kahvaltı edeceğimiz yere gelince siparişlerimizi verdik . İkimizinde gerginliği ortama yansıyordu . Taehyung gözlerini ben hariç her yerde gezdiriyor sonra parmaklarına indiriyordu . Ben elimi çeneme yaslamış karşımdaki sevimliliği izliyordum .Siparişlerimiz geldiğinde aynı sessizlik ile yedik . Onunla böylece durmak bile güzeldi benim açımdan ama ortamdaki gerginlik olmasaydı iyiydi . 

**

-O zaman şeye gidelim eee şey vardı adı neydi ya ? He  bir yer var Jimin uçurum gibi .Oraya gidelim .

Ama sen çok tatlısınnn .

-Peki öyle yapalım .

Beş dakikalık otobüs bekleyişimiz sonucunda otobüse binmiş ve boş bulduğumuz yere oturmuştuk . Kafam direk  Taetae 'nin omzuna gitmişti . Birbirimizin nefesini dinleyerek geçirdik yolu . Aklımda bir sürü soru vardı ama ben bu sefer kaçacaktım bunlardan , en azından şimdilik 

 -Ever Taetae buraya geldik . Yanında ben varım . Elini tutuyorum. Artık anlatalım mı ?

En az onun kadar gergindim .

-Jimin 5 yıl önce 14 yaşında falanken ailemle tartıştığım için evden kaçmıştım . Gece bir buçuk gibiydi sanırım . Çok erken değildi anlayacağın . Nereye gitsem de bilemediğim için öylece yürüdüm işte . Sonra omzumda bir ağrı hissettim . Beynim uyuşmaya başlamıştı . Arkamı döndüğümde gayet şık giyinmiş biri vardı  . Bundan sonrasnın 1 ayı yok . Yani yere düştüğümü biliyorum . Ama beni kim taşıdı , götürdü bilmiyorum . Gözümü bir odada açtım . Başka odası da yoktu zaten .  14 yaşımdayım ne yapmam gerektiğini bilmiyorum . Kaçırıldığımı düşündüm . Ayağa kalmaya çalıştım ama olmadı . Vücudumda değişimler vardı hissediyordum .

Gözünden gelen yaşı sildim . Ve onu kendime çekerek kucağıma oturmasına neden oldum . 

-Ayrıca büyük bir açlık hissediyordum . Karşıma ne çıkarsa yiyecekmiş gibiydim . Sonra odaya Seokjin hyung girdi . Orada onu bile yiyebilirdim . Bana kırmızı bir sıvı verdi . Yıllardır açmışçasına içtim . İçtiğim şey ne bilmiyordum tabiki . Hyung bana üzüntülü bakıyordu . Sonunda biraz oldun enerjim yerine geldiğinde karşıma oturdu . Ve olanları anlattı . o-o kanmış

Hıçkırdığında daha da sarılarak boynuma gömdüm başını . Bende farkında olmadan ağlıyordum .

-O günden sonra o adam ya da bilmiyorum her neyse beni buraya yakın bir yere bırakmış . Hyung beni bulup buraya getirmiş . Daha öncesinde görmüş aslında .

nE? 

-Bir ay uyumuşum ve değişim süreci geçirmişim . Çok fazla acılı ve zahmetli geçmiş  . Ateşim çıkmış , bağırmışım , terlemişim , vücudum kasılmış falan . Uyandığımda her yerimin ağrımasının sebebi de buymuş . Bunun hiçbirini hatırlamıyordum tabiki . Hyung bunları o kadar yavaşlıkla anlatmıştı ki daha büyük bir şeyin geldiğini fark edememiştim . Ailemi sorduğumda gözünden yaş geldi Jimin . Çok korkmuştum beni bıraktılar herhalde diye düşünmüştüm . M-meğersem beni ararlarken kaza geçirmişler .

Ağlaması şiddetlenmişti ve benim yapabildiğim tek şey sarılmak ve saçlarını okşayıp , minik öpücükler bırakmaktı .

-Jimin ben 14 yaşında daha bunları kaldıramazken ve daha büyük ne olabilir ki derken insan olmadığımı öğrendim . 14 yaşındaki Taehyung çok fazla şeye maruz kalmıştı . O zamanları yarım yamalak hatırlıyorken insan değil artık vampir olduğumu öğrendim .

Ağlayışları tüm etrafta yankılanırken ben ne dediğini anlamaya çalışıyordum .Ne demişti o vampir mi ? Şu kan içici olanlardan hani . Sivri dişleri falan var . 

-Taehyung -

-Benden korkabilirsin bu en doğal hakkın . Ben bile korkuyorum kendimden . İğren. bir ucubeyim . Bana ne enjekte ettikleri bilmiyorum tam olarak ama ölmeyi hak edi-

-Sus! Sus Taehyung . Kendine bunları söyleme hakkın yok . Bunu yapma . Canım acıyor. Neden görmüyorsun ki ...Sen bunları dedikçe tam burası acı oluşuyor . Korkmuyorum senden . Ben çok mu normalim sanki senden korkacağım . Taehyung bende ucubeyim senin deyiminle . Şimdi şuradaki taşı oynatmak istesem yaparım bunu . Artık kendine yapma bu eziyeti lütfen . 

Ne ara onu üstümden kaldırmıştım . Ne ara ayağa kalmış ve celallenmiştim bilmiyordum ama Taehyung'un şaşkın bakışları arasında yere düştüm . Ayaklarım artık beni taşımıyordu  .

-Yanma gel .

Fısıldama gibi çıkan cümlelerimi duymuş ve korkak adımlarla yanıma gelmişti . Onu kendime çekmiş ve sıkıca sarılmıştım .

-Sen Taehyung benim Taetaem çok güçlüsün . Bunca şeye dayanmışsın . Yanında sadece Jin hyung vardı belki de . Ama tanımıyordun onu- Bir dakika siz öz kardeş değil misiniz ?


-Hayır . Manevi hyung'um . Aslında 22 yaşında ve Hoseok hyungta gerçek kuzenim falan değil . Ailem ölmüştü benim Jimi . Sadece onlar vardılar . Bu dönüşümü atlatırken  , ailemin yasını yaşarken , zorlandığım her anda . Ve şimdi sen varsın . Sende benim ailemsin işte. Ayrıca Jin hyungunda özel bir gücü var . Yakın geleceği görebilir 

-Oh Ciddisin .

Başı boynuma gömük olduğu için boğuk çıkıyordu sesi ama söylediği şeyler içimi yakarken aynı zamanda içimi ısıtıyordu . 

- Evet . Hiçbirimiz normal değiliz . Hoseokta dahil .O da neyse sonra söylerim

Kıkırdadığında gülümsedim . Mutlu olması hoşuma gidiyordu . Üstüne gitmeyecektim o yüzden .

-Peki sen taş falan ne demen istemiştin .

-O zaman şimdide ben anlatayım en az seninki kadar acı geçmişimi . Ama hala merak ettiklerim var . Sorabilirim değil mi ?

**

Ne merak etti acabaaaaa

 Heyecanlandım .

Çok kontrol edemedim :(

Nasıl oldu bilmiyorum fikirlerinizi merak ediyorum ..

Diğer bölüm Jimin hikayesini anlatacak ama bir şey olacak :) Kaos gibi mesela ASJDKAJSDHKJA

Şimdi ;
Jimin : Telekanizi (Çooook havalı ühü )
TaeTae: Vampir (eHe)
Jin : Yakın geleceği görüyor (Ustaca sakladı bunu :D)
Hoşik: Onu diğer bölüm öğrenirsiniz ;)

Namu nerede der gibisiniz ?

Uzatmadan kaçar seviyorum sizi


DNA ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin