°YİĞİT KAAN°Sınıftan çıktığımda zilin sesiyle sıkıntılı nefes verdim. Ben hangi hakla ordan ayrılmıştım ki. Ben onun neyi oluyorum ki.
"Yiğit..."
Hemen arkamı döndüm. Sıkıntılı hâlde bana bakıyordu.
"Kalbini mi kırdım?"
Konuşacağım vakit birinin adımı söylemesiyle duraksadım.
"Yiğit..."
Sınıftan bir kızdı. Kaşlarımı çatarak ona baktığımda bana bakmayı sürdürdü. Aklıma gelenle hızla başımı çevirdim. Yoktu. Gitmişti.
Kolumda hissettiğim baskıyla yanıma döndüm. Kolumu tutmuştu. Beklentiyle yüzüme bakıyordu. İçimden sabır dileyip kolumu çektim.
"Dördüncü geçmiş olsun dileğini yapmana gerek yok. Anladım seni. Sağ ol."
Soğuk bir sesle konuşup hızla sınıfa girdim. Gözlerimi sınıfta gezdirdiğimde onu bulamamıştım. Sınıftan çıktığımda aynı kız önümde bitmişti. Kapıyı daha çok açıp merdivenlere doğru ilerledim. Kızlar tuvaletinde olamazdı. O yöne gitmiş olsa görürdüm onu.
Merdivenlerden inerken bir sesle duraksadım.
"Hadi sınıflara!"
Nöbetçi öğretmenin sesiyle sıkıntılı nefes verip görünmemeye çalışarak kapıya doğru ilerledim. Dış kapıya geldiğimde kendimi hızla dışarı atmıştım.
Rüzgarın soğukluğu yüzüme çarpıyordu. Okulun bahçesine göz gezdirdim. Nerde bu kız...
Gözlerim onu ararken bir yerde takılı kaldım. O an kalbime ağırlık çökmüştü. Tekrar o ânı yaşıyordum. Ağacın yanında oturmuş, başını içine gömerek duruyordu. Ağlıyor muydu? Lütfen ağlamasın!
Yanına yaklaştığımda kesik kesik ağlayışlarını duyabiliyordum. Ona seslenmek istesem de başaramıyordum. En son aramızda iki adım mesafe kalacak şekilde yanına oturdum.
"Meryem..."
Ağlayışı daha çok şiddetlenmişti.
"Yapma... Ağlama lütfen..."
Sesi birden kesildiğinde kaşlarımı çatmıştım. Kollarını birbirinden ayırmazken başını yavaş yavaş kaldırmaya başlamıştı.
Kızarmış gözleriyle bana baktığında gözlerim dolmuştu. Hızla gözlerimi kırpıştırıp ona baktım. Şaşkınca bana bakıyordu. Gözlerini sımsıkı kapatıp açtığında başımı çevirdim. Bu durumda gülmemem gerekti.
"Yiğit Kaan..."
Sözleriyle kaşlarımı çatmıştım. Ona döndüğümde yerinden kalktığını gördüm.
"Neden ağladın!"
Sinirlenmiştim. Üstüne üstlük! Adımdan nefret ettim.
"Neden bağırıyorsun ki..."
Gözleri dolduğunda elimi saçımdan geçirdim.
"Bak... Benimle konuştun. Sonra cevabımı dinlemeden gittin."
Ellerinin tersiyle gözlerini sildiğinde yumruklarımı sıktım. Yanlış anlamasını istemiyorum. Amacım onu kırmak değil. Başı eğik hâlde konuşmaya başladı.
"Sen çok iyi kalpli birisin. Senin üzülmeni istemiyorum o kadar."
Anlamaz hâlde ona baktım. Bana bakmıyordu. Burnunu çekip devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYKIZ
RandomMeryem'in hikayesi... °PINAR KİTABINDAKİ MERYEM KARAKTERİNİN HİKAYESİDİR° YENİ BİR HİKAYEYE BUYURMAZ MISINIZ? ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ "Kalbini kırdığım için özür dilerim. Eğer yaptıklarını savunacaksan bil ki karşındayım... Kavgaya karşıyım..." ...