°24° AYKIZ °24°

994 77 152
                                    

°YİĞİT KAAN°

"Yiğit..."

Güzel ses tonunu duyduğumda başımı ona çevirdim. Yanakları kızarmış hâlde gözlerini benden çekmemek için direniyordu. Bu hâline içten gülümseyip dudağımı araladım.

"Söyle Aykız'ım..."

Yola küçük bir bakış atıp ona döndüm.

"Seni çok seviyorum..."

İçtenlikle gülümseyerek bana baktığında yola tekrar bakıp yanağından öptüm. Ondan ayrılmadan kulağına fısıldadım.

"Seni çok seviyorum..."

Kocaman gülümseyip başını eğdi. Öyle tatlı duruyordu ki. Üzerindeki gelinliği ile gözlerimi ondan ayırmak istemiyordum. Çok yakıştı ona. Onu ilk gelinlik içinde gördüğümde ne tepki vereceğimi bilemedim. Öyle güzeldi ki. Bana helal olmasına rağmen bakmaktan çekindim. Gözümden sakındım onu. İki gündür heyecandan ayağı dolanıyordu. O mahcup hallerine üzülsem de bu hâllerini, her hâlini seviyorum. Kendi tabiriyle sakarlığı olmasa alışmamız zor olurdu. O sakarlığı kendisini bana yaklaştırıyor. Mis gibi kokusu aklımdan çıkmıyor. Yanıma döndüğümde güzel bakışıyla bana bakıyordu. Öyle güzel bakıyordu ki onunla hep göz göze gelmek istiyordum. Her an yanı başımda olsun istiyordum.

Rabbime şükürler olsun. Onunla evlilik nasip oldu. Düğünde gözlerinin içinin parladığını, yüzündeki içten gülümsemesini gördükçe çocuk gibi seviniyordum. Gönlüm daha iyisini yapmak istedi ama vakitten dolayı anca bu kadar yapabildim.

Söz, nişan ve kınamız olmadı. Bu duruma içten içe üzülürken annemden duyduğumla kendime söz verdim. Meryemim gerek görmese de ikinci bir düğün yapacaktım. Her şeyin eksiksiz olduğu. Güzel yüreğiyle ilerisini düşünmeyerek sadece evlenmemizi istedi. Beni sorgulamadan evlenmeyi kabul etti. Öyle yüce gönüllüydü ki. Ne kadar şükretsem az...

Evimizde olmaya az kaldı. Babam benim için yaptırmış bu evi. Küçükken ara ara oraya gider, babamla oyunlar oynardık. Çocukluğumun izleri var o evde. Belki de artık çocuklarımızın sesleriyle dolar.

Yanağımda hissettiğim baskıyla yanıma döndüm. Bana çok yakın duruyordu. Güzel kokusu burnuma dolduğunda kocaman gülümsedim. Yüz yüze bakarken konuştu.

"Yanağından öpmüştüm..."

Şaşkın bakışına gülüp gözlerimle yanağımı gösterdim. Bunun üzerine kocaman gülümseyip yanağımdan öptü. Benden ayrılacağı vakit yanağından bir kez daha öptüm. Bu hareketime içtenlikle gülümseyip gözlerini benden ayırmayarak yerine geçti. Gözlerimi kapatıp açtıktan sonra içten gülümsememle gülümsemesini gördüm. Bunun üzerine gözlerimi zorlukla ondan çektim.

Babamın ölümünden sonra birkaç gün orda kaldım. Benim için o kadar zordu ki. Babamın anılarıyla uyumak istedim. Çoğu kez orda ağladım. Sonra uzun bir süre oraya gidemedim. Canım çok yanıyordu. Onun olmayışı ile kendimi güçsüz hissediyordum. Ama sonra güçlü olmalıyım, dedim. Annem ve anneannem için kendimi bırakmamalıydım. Babamı örnek alarak güçlü olmaya çalıştım.

Sonra o girdi kalbime. Kalbinin sıcaklığı ile okşandığımı hissettim. Ondan uzak durmaya çalışsam da yanı başında olup korumak istiyordum onu. Sevgimi belli edemezken onun yanında kalmayı istiyordum. Benim sert tarafımı görüyordu ama kalbimi de önemsiyordu. Ufacık kalp kırmak istemiyordu. Benden özür dilediği ânı unutamıyorum. Mahcupluğunu gördüğümde ona sıkıca sarılmak istedim. Yapamazdım ama dilimden dökülenler ona olan yakınlığımı haykırıyordu. Aykız...

AYKIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin