AYKIZ

°26° AYKIZ °26°

Yarın okula gideceğimiz için ütü yapmam gerekti. Sınavlarımız başlayacaktı. Okulda nasıl olacağımızı bilemiyordum. Bu durum sabahtan beri içimi kemiriyordu. Başkalarının düşünceleri önemli değildi. Fakat okul içinde konumumuz nasıl olurdu bilemiyorum. Bu konuyu Yiğit'e açmak istesem de vazgeçiyordum. Onun yanında kendimi güvende hissediyordum. Bu durumu düşündüğünü ve hatta benim söylememe gerek kalmadan bana bu konuyu açacağını. İçimdeki his bana bunu söylüyordu. Buna inanarak söylemedim. Allah'ın izniyle bir çözüm bulunur elbet.

Odamıza girdiğimde kapıyı kapatmadan giysi dolabının önüne geçtim. Okulumuz serbest giyinmede sıkıntı çıkarmadığı için okula serbest gidiyordum. Daha rahat oluyordum. İçinde hem rahat edeceğim hem de kendimi iyi hissettiğim giysileri giymek beni mutlu ediyordu. Siyah kumaş bol pantolon, pembe gömlek ve siyah şalımı elime aldığımda gülümsedim. Üzerime ayaklarımdan bir parmak üstüne gelen bol siyah trençkot giyeceğim için gömleğimin bir önemi yoktu ama özenli olmayı seviyordum. Düzeni seviyordum. Giysiye çok önem vermem ama temiz, tertipli ve uygun olması benim için şart.

Giysilerimi yatağın üzerine bırakıp Yiğit'in ne giyeceğini düşünmeye başladım. O da okula serbest gelirdi. Yanına gidip onu da rahatsız etmek istemiyordum. Akşam yemeklerini hazırladıktan sonra yemekler dinlenene kadar ütüyü aradan çıkartmak istedim. Yiğit yarınki sınav için kafa yoruyordu. Aklıma gelenle kıkırdadım. Beni rahatsız etmemek için yardım almak istemiyordu. Çalışmaya başladığında mutfakta yemek hazırlıklarıyla uğraşıyordum. Önceden sınava çalıştığım için göz gezdirmem yeterliydi. Yanına gittiğimde ona yardım etmeyi aklıma not edip gömleklerle bakışmaya başladım. Kahverengi gömleğe elim uzandığında gülümsedim. Trençkotumda ufak kahverengi detaylar vardı. Onunla olan uyumu düşündükçe gülümsememe engel olamadım. Siyah pantolonu da elime aldığımda yatağın üzerindeki giysilerimi de kavrayıp odadan çıktım.

İçimdeki huzurla boş olan odaya doğru ilerledim. Ütüyü orada yapacaktım. Aradaki mesafeyi düşününce ve rahat bir ortam olduğundan orayı tercih ettim. Hem Yiğit'in de dikkati dağılmaz.

Bismillah. İlk önce kahverengi gömleği elime alıp elimle silkeledikten sonra ütülemeye başladım. Her giysimi giymeden önce öyle yapardım. Peygamberimizin sünneti oluşu ile severek yapardım. Ütü yapmadan önce de alışkanlık olmuştu bende. Gömleği özenle ütülemeye başladım. Kalbimde hissettiğim tatlı bir hisle nefes alıp verdim. Rabbim sana şükürler olsun... Sevdiğim adamın gömleğini ütülemeyi nasip ettiğin için. Her şey için...

Son dokunuşları da yapıp gömleği özenle askılığa astım. Şimdi sıra pembe gömlekte. Pembe gömleğimi çok sevdiğim için bunu tercih ettim. En sevdiğim renk mavi olsa da çocukluğumun rengi pembe olduğu için pembeden vazgeçemiyordum. Pembeyi seviyordum. Gömleğimi ütüledikten sonra kahverengi gömleğin yanına astım. Canım eşimin gömleğinin yanına...

Yan yana çok güzel duruyordu. Gözlerimin tanıklık ettiği en güzel şeylerdendi. Rabbim sana şükürler olsun...

İçten gülümsememle gözlerimi oradan ayıramazken kapının açılmasıyla irkildim. Bir eliyle saçını karıştırarak içeriye girdi. Bu hâline kocaman gülümsedim. Başını kaldırıp bana baktığında elini saçından çekti. Yorgun gözlerle gülümsediğinde yanına doğru adımladım.

"Burda olduğunu tahmin ettim..."

Sözleri üzerine duraksadım. Beklentiyle ona baktığımda kollarını bana sardı. Gülümseyerek dudağımı araladım.

"Ütü yapmak için buranın uygun olduğunu düşündüm."

Kocaman gülümsemesiyle başını sallayıp saçımın üstünden öptü. Gözlerimi ondan ayıramazken sesiyle irkildim.