"Gıcık!"
"Efendim Basketçi kız?"🏀
Sabah alarm sayesinde uyandığımda başını boynuma gömmüş Yusufu gördüğümde gülümsedim.Evleneli iki ay olmuştu ve o kadar mutluyduk ki.
Alarmı beş dakika erteleyip kollarımı Yusufuma sardım.Beş dakikacık daha ona sarılmazsam içimde kalırdı.
Saçlarının kokusunu iyice içime çekip saçlarını öptüm.Alarm yine çalınca oflayıp kapadım.
Başını boynuma gömmüş mışıl mışıl uyuyan Yusuf bey hala uyanmıyordu.Saçlarını okşamaya başladım "Yusufum,Gıcığım,Her şeyim hadi sabah oldu."
Bir şeyler mırıldanıp bana daha çok sokulup kollarını sıkılaştırdı "Ama Yusufum uyanman gerek." başını kaldırıp yarı açık gözlerle bana baktı.
Kolları hala belimi sarıyordu "Uykum var!" dedi huysuz bir çoçuk gibi,gülümseyip yüzünü avuçlarımın arasına aldım "Ama işe gitmeliyiz,hem eve geldiğimizde ben sana çok güzel yemekler yapıcağım,sonra beraber film izleriz hatta istersen mısır patlatırız."
Sanki çoçuk kandırmaya çalışıyor gibiydim ama başka türlü kalkmazdı "Film değil dizi izlersek olur." gülümsedim "Tamam." o da gülümseyip yanağıma bir öpücük bıraktı ve yataktan indi.
"Sen duş al ben kahvaltıyı hazırlarım." dediğimde bana öpücük attı "Bu da seni sevmemin nedenlerinden biri." dedi banyoya ilerlerken.Kaşlarımı çatıp "Duymayayım bir daha!Beni nedensiz seveceksin Yusuf Aşık Akgün."
Banyo kapısından sadece kafasını çıkarıp "Olur Güzel Akgün." değip sırıttı bende gülüp göz devirdim.
O Banyoya girdiğinde bende dolabımızdan eşyalarımı çıkardım.Yusufun ısrarları yüzünden çok büyük bir eve taşınmıştık.
Bana aslında onu evi yetiyordu ve orayı çok seviyordum ama bu ev hem ailelerimize hemde arkadaşlarımıza çok yakındı hatta o kadar yakındı ki,yürüyerek gidebiliyorduk.
Ama iş yerlerimize maalesef bir okadarda uzaktı.Şimdilik zorlanmıyorduk ama ilerde zorlanabilirdik.Gerçi olmadı yine Yusufumun eski evine taşınırdık.
Üstüme siyah dar bir kot,siyah bir blazer ve beyaz boyazlı penye giymiştim.
Saçlarımı düzleştirip ortadan ayırdım ve salık bıraktım.Çok sade bir makyaj yapıpı siyah topuklularımı seçip elime aldım ve aşağı inmeden banyonun kapısına vurdum "Hadi çık artık Yakışıklı,Su faturasına bütün maaşımızı vermeyelim." değip aşağı indim.
Adam iki saat duş alıyordu ya!
Mutfağa girip hemen sofrayı kurdum ardındanda patatesli omlet yapmak için patates çıkarıp soydum ve omleti yapmaya başladım.
Her şey hazır olunca çayı da demledim.Bardaklara Çay koyarken Yusufum birden kollarını belime dolayınca sıçradım ve bardağı taşırdım.
Yusufum gülüp yanağıma bir öpücük bıraktı "Beceriksiz." dediğinde ona baktım "Gıcık!" güldü "Efendim Basketçi kız?"
Sofraya oturduğunda çaylarımızı getirdim ve yemeğe başladık "Çok Güzel olmuş omlet eline sağlık." dedi dolu ağzıyla,güldüm "Yavaş ye boğulacaksın" değip ona suyu uzattım.
Ağzındakıleri çiğnemeye çalıştı resmen yanakları hamster gibi şişmişti bana o haliyle gülümseyip ağzındakini yuttu.
Yemeğimiz bitince beraber masayı topladık.Yusufumu çeketini alıp ona giymesine yardımcı oldum o da benim çeketimi alıp bana yardımcı olduğunda gülümsedim.Her sabah böyle güzel ve harika geçiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basketçi Kız ve Aşk
Novela Juvenil"Bizim yine birlikte olmamız İmkansız"dedim düz tutmaya çalıştığım sesimle,bana doğru bir adım attı. "Sen demiyor muydun Belkide İmkansızın içindeki İmkanı bulmaktır Aşk diye?"gözlerimi kaçırdım,yine bana doğru bir adım attı ve ellerimi tuttu. "Yapm...