Bayram sürpriziiii 1
Bugün salıydı ve ben kararımdan vazgeçerek yüzme kursuna gelmiştim. Eymen'in , Sinem'e olan zaafı yüzünden neden öğrenmekten vazgeçecektim ki. Geride kalmıştım büyük ihtimalle ama olduğu kadar artık. Zaten dönem sonu bitiyordu kurs. Su yüzünde kalmayı öğrensem yeter zaten profesyonel yüzücü olmayacaktım sonuçta. Soyunma odasında hazırlanırken içeriye giren kursiyerler bana tuhafça bakıyordu. Ben üzerimi değiştirmeye kabine girdiğimde fısıldaşma yaşandığını duydum. İçlerinden birisi net bir şekilde;
"Acaba Eymen gelecek mi?" Diye biraz sesli bir şekilde sormuştu. Kızlar onu uyarırken kabinden çıkıp suya alışmak için havuza geldim. Berna hoca beni görünce şaşırdı.
"Yeşim bıraktığını düşünmüştüm." Dedi.
"Dersten vakit bulamadım. Şu sıra biraz rahatladım da geleyim dedim."
"İyi yapmışsın. Biraz geride kaldın ama olsun öğrendiğin kadarıyla artık." Dedi ve gülümsedi. Bende izin isteyip havuza girdim. Eda benim havuza girdigimi görür görmez geldi;
"Eymen hoca da derse gelecek mi?"
"Bilmiyorum bana neden sordun ki?"
"Ee ikinizde aynı anda gelmeyi kestiniz. Birde bir proje üzerinde çalışıyormuşsunuz. Belki biliyorsundur diye düşündüm."
"Bilmiyorum maalesef." Dedim.
Eda yanımdan uzaklaştı. Ben ise üzüntülü bir ruh haline bürünmüştüm. Oysa rahatlamam lazımdı. Cidden iyi değilim. Ben . Ne istediğimi bilmiyorum. Kendimi buraya yabancı gibi hissediyorum. O yüzden dersin bitmesini iple çektim ve ders biter bitmez spor salonundan ayrıldım.
..............
Kendimi aptal gibi hissediyorum. Kimi kandırıyorum ki buraya Eymen için gelmiştim. Ayrıca Itır'ın geçen gün zihin canlandırması aklımı karıştırmıştı. Perşembe günü olan olayı da düşünmek istemedim. Sonuçta Sinem ile sadece işleri olabilirdi.
Ya da Eymen artık bu olaydan sıkılmıştı ve benden vazgeçmişti.
Umutsuz ve hızlı bir şekilde Itır'ın beni beklediği kafeye yürüyordum. Polen ile oturuyorlarmış. Yani anlayacağınız Itır benden de kötü bil haldeydi.
Kafeye girdiğimde Polen ve Itır'ı yalnız bulmayı bekliyordum ama uğruna yüzme havuzuna gittiğim çocuk ve Şerefsiz olarak isim verdiğimiz Poyraz bey aynı masada oturuyordu. Acaba daha gergin bir masa var mıydı. Itır hemen beni fark etti ve syağa kalkıp yanıma geldi. O kadar gergindi ki sanki bayadır görüşmüyormuşuz gibi bana sarıldı.
"Nerede kaldın ya." Dedi.
Beraber masaya gelirken Itır,
lavaboya gidiyorum diyerek hemen uzaklaştı.Polen'e selam verirken Poyraz'a bakmadım bile. Yüzsüz köpek. Ona bakmayınca Polen ile de pek bir muhabbetimiz olmayınca Eymen'e baktım.
"Ee sana verdiğimiz kısmı ne yaptın?" Diye sordum.
"Zorlandığım yerler oldu ama Sinem yardım etti." Dedi. Bir an duraklasam da;
"Keşke benimde seninki gibi yardımsever bir sevgilim olsa. Gel deyince köpek gibi gelse git deyince de it gibi gitse." Dedim naif olmaya özen göstererek. Biraz fazla ileri gitmiştim galiba. Çünkü polen ve şerefsiz bana bakakaldılar.
Şahsen ben bile bir ara durup düşündüm ne dediğimi. Ağzımdan çıkanı kulağım duymuyordu galiba.
" İnşallah Yeşim." Dedi Eymen ve devam etti gözlerimin içine öfke ile bakıp;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Kız 2
Genç Kız EdebiyatıArtık bir lise öğrencisi değillerdi. Aradan iki yıl geçmişti ve onlar artık bir yetişkindi. Çocuk değillerdi ve bu yüzden işleri daha da zorlaşmıştı. Yeşim , gittiği üniversitede Eymen'i görmeyi beklemiyordu. Tabi birde Kağan vardı. Sinem'i de unu...