Bölüm 16 Kağan'ın Itıra Poyraz İması. Eymen'in Yeşim'e ağır ithamları

47 4 0
                                    

İnsan neden sevdiğine hep acı verir? Bu sorunun bir cevabı olduğunu sanmıyorum.

İyi okumalarrr :)

(Itır'ın ağzından)

Sabahtan beri hapşırmaktan ciğer kalmamıştı. Çantadan içerim diye yanıma aldığım bitki çaylarını bulurken nane ve limon şişesini elime aldım. Soğuk algınlığına en iyi gelen bitkiler nane ve limondu.

Kendime çay yapmak için sıcak su ısıtırken Kağan'ın da benden farklı olamayacağı aklıma geldi. Yanında getirdiği çantada kendine doğru düzgün kıyafet koymamışken çay getirdiğini düşünmüyordum. Ne kadar sinir bozucu bir durum olsa da beni kurtarmak için soğuk suya atlamıştı. Hasta olmasının sebebi olduğum için hiç istemeyerek hazırlanmaya başladım. Nane limona benim kadar onun da ihtiyacı vardı.  Şapkamı ve atkımı giyerken sevgili yatağıma bakıyordum. Sıcak ortam mayıştırmıştı . Şimdi kim soğuğa çıkacaktı. Aklım git yat diyordu ama aptal vicdanım da yatağın kaçmadığını söylüyordu.

Yatakla bakışmam kısa sürerken vicdanım olayı ele aldı ve yatağımı arkamdan gözü yaşlı bırakarak evden ayrıldım.

Soğuk hava kemiklerimi sızlatıyordu. Adımlarımı hızlandırdım.  Kağan'ların köy evine gelince kapıyı çaldım. Kapının açılmasını beklerken etrafa göz gezdiriyordum ve lanet olası Poyraz'la göz göze geldim.  Kaşlarını çatmış meraklı bir şekilde bana bakıyordu. Bakışlarımı hemen kaçırdım. O sırada kapı açıldı. Yanakları al al olmuş , saçları terden yüzüne hafif yapışmış ve uykudan yeni uyandığı belli olan bir adet Kağan kapıda duruyordu.

Uykulu bir şekilde;

"Bir şey mi oldu Itır?" diye sorarken arkama baktım ve Poyraz'ın bizi izlediğini gördüm.

Kağan'a "İzin ver de içeri geçeyim?" Dedim ve adım attım. Mecbur yol verdi.

Kağan kapıyı kapatmadan son kez Poyraz ile göz göze geldim. Poyraz'ı  umursamayıp Kağan'a odaklandım.

Bana neden geldiğimi merak eder gibi bakıyordu.

Poşetten çayı çıkarırken;

"Nane limon getirdim kötü olduğunu tahmin ederek ve " baştan aşağı kendisini incelerken;

"Yanılmamışım." Dedim.

"Zahmet etmişsin." Dedi.

Yapmacık bir şaşkınlıkla;

"Sen cidden hastasın, yoksa bu kadar kibar olamazsın. Neyse bir bardak ver de paylaşalım sonra hemen gideceğim." Dedim.

"Madem geldin, beraber içelim sonra gidersin." Dedi.

Tavırları bana göre anormal gelirken;

"Havale mi geçiriyorsun ki." Dedim endişeyle.

Bir elimi hızlı bir şekilde gidip alnına koyarken diğer elimini de kendi alnıma yerleştirdim.

"Benim ateşim daha yüksek, ben mi hayal görüyorum acaba." Dedim.

Elimi alnından ittirirken ciddi bir şekilde;

"Itır, geç içeri otur bende bize sıcak su koyayım yoksa kapı dışarı etmeme az kaldı." Dedi. Eski haline dönmesi beni sevindirir aynı zamanda ürkütmüştü.  Holden geçip odaya geçtim.

Koltuğa yerleşirken Kağan su koydu ısınması için. Benim rahatsız bir şekilde oturduğumu görerek;

"Adam yemiyorum. Montunu falan çıkar istersen yoksa dışarı çıktığında hasta olursun. Bende terledim üzerimi değiştireceğim." Dedi.

Maskeli Kız 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin