"Ne güzel şeysin öyle sen?" küçük kız, elindeki çiçeğe adeta aşık olmuştur.
"Ata, bu çiçeğin adı ne?" küçük çocuk ona gülümseyerek bakar. "Zambak."
"Sen hem adını hem de o çiçeği tanımlıyorsun."
Kız anlamsız gözleriyle çocuğa bakar.
"Nasıl yani?"
Küçük çocuk omuz silkip arkasını döndüğünde kız onun arkasından bağırır.
"Dur! nereye gidiyorsun?"
Çocuk, onu duymazdan gelerek denize doğru ilerlediğinde küçük kız elindeki çiçekle koşarak eve gider ve annesini görür görmez boynuna atlar.
"Annecim sana bir şey soracağım."
Annesi küçük kızına sıcak tebessümle bakar. "Sor meleğim."
Kumsel, elindeki çiçeği uzatır ve "bunun adı Zambakmış. Ata söyledi. Ve bana sen hem bu çiçeği hem de adını yansıtıyorsun dedi." Kız bunları aklında nasıl tutabildiğinde şaşırırken annesine meraklı gözleriyle bakar.
Annesi gülümseyerek, "ne güzel bir şey söylemiş arkadaşın. Benim en sevdiğim çiçektir bu. Sana sen kumsalın ortasında açan en güzel çiçeksin, demek istemiş."
Küçük kız çok mutlu olur.
"Aynı prensesler gibi.."
yldziclal