11.Bölüm

3.8K 639 252
                                    

Bölüm sonunda yeni bölüm isteyenler için yorum sınırı koymak istiyorum ve bu ne kadar etkili olur emin değilim ama sınır aşıldığı gün içerisinde yeni bölüm gelecek 🙂

Yorum sınırı 50 olsun sizleri seviyorum 💙💙

.
.
.

Adımlarımı kendimden emin bir şekilde atsamda ayaklarım geri geri gidiyordu... Bir kez olsun onu dinlemeyi isterdim ama bunu yapmaya ne halim vardı ne de gücüm. Duraktan geçen bir dolmuşa bindiğimde insanların yüzüne dahi ilişmiyordu gözlerim, acı mıydı bunun sebebi? Eve dahi gitmek istemiyordum ama yanımda adam akıllı birşey olmadığı için gitmeliydim. Aslında bu da bir bahaneydi tek isteğim aileme kısa bir süre içinde olsa veda etmekti...

Durakta indiğimde hızlı adımlarla evin yolunu tuttum. Gözlerimde yaş halihazırda dururken içim içime sığmıyordu tek hissettiğim ağır bir yorgunluktu. Bunun bir tarifi olamazdı ben bir enkazda sıkışıp kalmıştım ve beni oradan tek kurtarabilecek insan Alazmış gibi hissediyordum.

Evin önüne geldiğimde zili çaldım... Kapı açıldığında annemin yüzüne bakmadan adımlarımı odama yönlendirdim. "Nerdeydin kızım saat epey geç oldu daha erken gelirsin diye düşünmüştüm. Alaz oğlum yok mu?" Anneme ardım dönükken mırıltı şeklinde konuştum. "Onun işi var anne belki başka bir zaman gelir." İçeriden gelen oyun sesleri kulağıma iliştiğinde abimlerin içeride canter oynadığını anlamıştım içinde olan duygu yoğunluğunu birazda olsa kenara bıraktığım zaman bu onlara son vedam olacak diye kendime sıkı sıkı tembihledim!

"Abiii! Bensiz mi gerçekten?" Sesim isyan ederce çıkmıştı ve bunun üzerine oturma odasına koşarak girdim içeri Mete abinin elinden oyun konsolunu kapıp yere oturduğumda herkes şen şakrak gülüyordu. Normalde onu büyük farklarla yensemde bu defa ona bir şans verdim ve kendimi bir adım da olsun geri çektim. Abim kazanmanın sevinci ile beni küçümsemiş olsa da bu bile benim hoşuma gitmişti. Yerden kalkıp odaya gideceğim zaman Mete abiye de veda etmek istedim. Gözlerim onu bulduğunda o benim elime dikkatlice, birşeyleri çözmek ister gibi bakıyordu. Ellerimi çok geçmeden arkama sakladığımda ona veda etmekten çoktan vazgeçmiştim.

Odaya girdiğimde gözlerim benden bağımsız bir şekilde döktü yaşlarını... İçimde darma duman olmuş bir şehrin harabesi varken bu yaşlar neydi ki? Benim içim kan ağlıyordu... Dolaba ilerleyip içerisinden küçük bir bavul aldığımda içine yalnızca benim için manevi değeri olan şeyleri koydum. Bir adet kar küresi, gece yıldızları daha yakından görebilmek için gece lambamı, dolabımdan dahi çıkarmaya kıyamadığım çocukluk battaniyem, en sevdiğim oyuncağım ve bana ailemi unutturmayacak çerçeveli aile fotoğrafımız...

Valizi kapattığımda çekmecemde duran iki bin tl civarı parayı alıp çantamın içine koydum. Şuan için bununla birşey yapamazdım ama uçağa binmeden kartımda bulunan tüm parayı çekecektim. Kendime yeni bir hat alıp telefonumu değiştirecektim bir süreliğine de olsun kimsenin nereye gittiğimi bilmesini istemiyordum.

Kendimi biraz toparlayıp annemin yanına mutfağa geçtim. "Anne napıyosun burda?" Annem bana elinde tuttuğu çöpü uzattığında sıkılgan bir ifade ile elinden aldım çöpü. Annemin gözleri anında fal taşı gibi açılırken bana anlamayan gözlerle baktı. "Sende gelişme var bu aralar acaba sebebi Alaz mı?" Ona ufak çaplı bir göz devirdiğimde hızlıca mutfaktan çıktım. Tabi ki sebebi Alaz'dı! O olmasaydı bu çöpü bana hiçbir kuvvet attıramazdı!

Sessizce çöp konteynerına ilerlediğimde yalnızca boşluğa odaklanmıştım çünkü kişi kendini bilirdi eğer düşünürsem vazgeçerdim. Arkamı döndüğümde sert bir bedene çarptığımda öfkeyle karşılık bir nefes aldım. "Yüzük nerde?"

Kafamı hafif kaldırdığımda Mete abi gözleri ile ger bir yanımı talan ediyordu. Umursamıyormuş gibi yapıp ona alayla baktığımda gözleri daha bi koyulaştı. "Dağevinde unuttum Alaz da almak için geri döndü gelir birazdan!" Ciddi bir ifade takınıp cevap vermiştim. Mete abi tekrardan sormaya yelteneceği sırasında kenarından sıyrılıp ondan uzaklaştım. "İyi akşamlar sana ve mümkünse bir daha görüşmemek dileğiyle." Arkamdan alaylı gülme sesini duyduğumda en güzel vedayı ona sakladığımı anladım saat 20:00'a geliyordu. İçeri girip tekrar mutfağa yöneldiğimde annemin boynuna kollarımı doladım.

"Özür dilerim emrivaki yaptığım için?" Annemin elleri de bana dolandı: "Artık buna alışmalıyız yakında kuş olup uçacaksın bu evden!" Gözümden akan bir damla yaşı elimle sildiğimde annemden ayrıldım. Onun da gözleri dolmuştu. "Ben biraz dinlensem iyi olur çok yoruldum bugün." Annem kafasının salladığında mutfaktan çıktım. Abimi kolidorda gördüğümde ona da sarılmak istedim... Ama sadece istemiştim... Bunu yapamazdım o anlardı beni...

Odama girip kapıyı arkamdan kilitledim. Çalışma masasının üzerinde duran kağıtlardan birine küçükte olsun benden bir not bırakmak istedim.

Bana sırt çevirmeyin olur mu? Sakın sizi terk ettiğimi veya geri gelmeyeceğimi düşünmeyin... Birgün geri döneceğim, sizler için yapacağım bunu! Sizi üzdüğüm için çok özür dilerim ne olur affedin size veda etmeyi bile başaramadım ama birgün anlıycaksınız beni.

Hoşçakalın...     

Hiç düşünmeden bavulu alıp camdan çıktığımda yalnızca ben kalmıştım bu şehirde. Yapayalnız...

Sende Hissettin Mi? +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin