"Ciddi misiniz ya siz?" Mete abinin ciddi ifadesi anlamsızlaşırken benim gözümde yalnızca yenilmişliğin getirdiği mağlubiyet can bulmuştu. O beni kendinden bile sakınırken nasıl olurda ellere verebilirdi ki? Yüzümde peyda olan hafif bir tebessümden annem Alaz'ı istediğimi düşünmüştü. Bunu onun gözlerinden okuyabiliyordum.
"Yani hemen vermeyiz tabi önce bi tanışsınlar, konuşsunlar oluru varsa olur zaten oğlum bu işler böyledir. Sizin sıranız geldi de geçiyo artık darısı başınıza!" Annemin sitemkar sesi beni çığırdan çıkarmıştı diyebilirim çünkü Mete abinin bir başkası ile evlenme düşüncesi bile kanımı donduruyo...
"Anneee! Çıkıyorum ben." İşlerim olduğu için çarşıya inmem gerekiyordu ve bunun için yaklaşık yarım saattir abimlerin gitmesini bekliyordum. Alaz ile buluşmam gerekti onu istemediğim halde 'miş' gibi yapmazdım ne kadar konuşsakta bizden oluru yoktu. Ona bunu açık ve net bir şekilde söylemezsem beni sonradan yargılayabilirdi. Kapıya çıktığımda Alaz'ı karşımda görmek en son isteyeceğim şeydi çünkü burası küçük bir yerdi topu topuna on altı ev anca vardı ve dış çevremizde ise arsa, araziler yer alıyordu.
Kimseye görünmemeye çalışarak arabaya bindiğimde hiç beklemeden arabayı çalıştırdı. Boş sayılabilcek bir kafeye gittiğimizde bana ne kadar kahvaltı etmek için ısrar etsede evde yediğim için onu kibarca reddettim. "Alaz ailelerimiz ne kadar istese de ben seninle bir gelecek istemiyorum. Yani bu konunun seninle bir ilgisi yok sakın farklı şeyler düşünme."
Bu duruma şaşırmadığına mimiklerinden bile belli ediyor oluşu beni şaşırtmıştı. "Ailelerimiz?" Sorduğu sorudan ne kadar birşeyler çıkartmak istesemde bir cevap bulamadım. O da bunu anlamış olacak ki bana bir açıklama yaptı. "Ailelerimiz istemedi Ezlem! Evet seninki istemiş olabilir ama benimkiler hakkında böyle düşünmen beni şaşırttı. Ben isrediğim için bu akşam geleceğiz! Ailemle bir alakası yok zaten onlara kalsa seni değil Dilara'yı isterlerdi." Açıkçası söylediği şeyler beni ne kadar rahatlatmış olsada benim gibi bir kızı oğullarına uygun görmemeleri birazda olsun gururumu kırmıştı. Ellerimi artık sitresten nereye koyacağımı bile şaşırmıştım. Kendimi biraz olsun toparladığımda kafamda bir 'sorun yok' konuşması yazmaya başladım. Ama bunun bir anlamı olmadığını biliyordum çünkü onu istemediğimi dile getirmiştim onun için bunun doğruluğunu test etmek istedim. "Gelmiyosunuz yani?" Söylediğim şeyi duyduğu halde haraketleri beni hayrete düşürecek kadar alaycıydı... Geleceklerdi bu akşam, evet. Ama gelmesinlerdi... Mete abi, Efe abim, annem onlar varken istemiyorum diyemezdim.
Alaz ayağa kalktığında ona anlamazca baktım. "Hadi!" dedi heyecanlı sesiyle. Ona anlamadım der gibi kaş göz yaptığım. "Akşam için seni hazırlamamız lazım!" Ona 'ne diyon sen' bakışı attığımda beni zorla ayağa kaldırdı. Masaya cebinden çıkarttığı parayı bıraktığında beni arabaya sürüklercesine götürdü. Ne kadar bu durumu reddetsemde Alaz'ın inatçı tarafı ağır bastığı için sesimi kesmeyi başardım. Ve ona bugünlük izin verdim, bu durumun beni kârlı çıkartacağına inanıyordum. En nihayetinde biliyordum ki Mete abi buna asla izin vermezdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sende Hissettin Mi? +18
Novela JuvenilSessizce inledim... Ter içinde gözlerimi açtığımda gözlerim önce etrafıma değindi, kimse yoktu... Ama bedenimde birinin yer edindiğinin farkına varmıştım, ben uyurken biri bana dokunmuştu tenime değen eller gerçekti. Ellerim üzerimdeki pikeye kayd...