5.Bölüm

6.5K 761 294
                                    

Gece boyunca o kapının ardında öylece kaldım. Giderken neler oldu veya içeridekilere ne söylediğinden haberim bile yoktu ama ne annem bana bakmaya gelmişti ne de abim öylece kalakalmıştım, tek başıma. Sessizliğim en büyük serzenişim olmuştu gece boyunca...

.
.

Gözlerimi zorlukla açtığımda sabaha karşı hava aydınlanırken yatağa girdiğim aklıma geldi. Başımda kendini belli eden bir ağrı oluştuğunda yataktan kalkmak istemesemde zorlukla ayağa kalktım. Ev boştu ilk defa içeride şen şakrak kahvaltı masası yerine sessizlik hüküm sürüyordu. Mutfağa ilerlediğimde içeriden konuşma sesleri geliyordu. Ne konuştuklarını merak ettiğim için adımlarımı yavaşlattım. "Bu kadar borcun altından nasıl kalkıcaz oğlum? Yarın birgün eve haciz gelirse rezil rüsva oluruz sokaklarda!" Annemin sitemli sesi içime bir ateş düşürdüğünde konuşmanın devamını dinlemeye çalıştım.

"Var anne ama sende biliyorsun böyle bir şeyin imkânı yok. Mete birinden bahsetti para alabiliriz falan dedi ama ben pek olur gözü ile bakmıyorum..." Devamını dinlemeye gerek duymadan içeri girdim ne, nasıl gibi sorular sormak yerine en doğal halimle davrandım. "Annelerin en güzeli ne o bugün kahvaltıya çağırmadın beni başına taş falan mı düştü?"

Ellerini kollarıma koyduğunda, "ah benim güzeller güzeli kızım, dün çok yoruldun ondan seni kaldırmaya kıyamadım." Ahh annem ah bir bilsen bir görsen içimdeki yangını diyebilir misin hala yorgun musun diye! 

"Öyle mi oldu? O zaman ben dışarı çıkıyorum Alaz aradı beraber kahvaltı edelim diye?" Annem olur olmaz başını sallayınca daha fazla konuşmadan odaya geçtim. Abim ben mutfaktan çıkarken bana ters ters bakışlar atmıştı gerçi o hep öyleydi. Ayrıca Alaz konusunda onlara yalan söylemiştim ve içim hiç rahat değildi. Üzerime siyah dar paça pantolon ile siyah boğazlı bir crop giyindim ayağıma da siyah bir spor ayakkabı giyindiğimde annemlere görünmeden evden çıktım. Mete abinin evine ilerlediğimde herkesin bizi yanlış anlayacağını düşünsemde adımlarımı geri çevirmeden kapısına yöneldim.

Zile bastığımda kapı açılmadı belki de hayal kırıklığının içime işlediği inatla iki defa daha zile bastım. İçeriden gelen söylenme seslerini duyduğumda iyi ki gitmemişim diye geçirdim içimden. Mete abi kapıyı açtığında karşısında beni görmeyi beklemiyomuş gibi ağzı açıldığında diyeceği şeyi beklemeden içeri girdim ve oturma odasına geçtim. Ev derli topluydu, sanki benim sözlenmeme hiç alınmamış hiç kırılmamış gibi davranıyordu...

"Ezlem ne işin var burda?" Ona alayla kaşlarımı kaldırarak baktım. Herkes biliyordu ki biz onunla kardeş gibi büyümüştük! "Şirketle ilgili bir sorun mu var?" Bakışları derinleştiğinde ellerini dağınık saçlarına geçirdi. "Kim söyledi sana bunu, Alaz mı söyledi?" Ona anlamazca baktım Alaz'ın haberinin olduğunu dahi düşünmüyordum oysaki. Herşeyi bir kenara bırakıp ona bir adım attığımda Zeynep'in sesi evi doldurdu.

"Çıkıyorum ben akşam görüşürüz!" Mete abi hiç istifini bozmadan kafasını salladığında Zeynep evden dışarı çıktı. Konuşmamızın şirket üzerini olduğunu duyduğu için bölmek istememişti belkide emin değilim ama bu eve akşam geri gelecekti bundan emindim. Yüzüm ne haldeydi bilmiyorum ama bildiğim birşey vardı Mete abi bizi çoktan bitirmişti! Ona birşey söylemeden kapıya yöneldiğimde eli kolumu sıkıca kavradı. "Sadece bir kaçamaktı. Zaten çok fazla ilerisi olmadı emin olabilirsin." Bana imalıca baktığında resmen bakışları bile midemi bulandırmıştı. Ona birşey demeden tekrar ardımı döndüğümde yine aynı şekilde kolumdan tuttu ama bu defa daha sıkı kavramıştı ve koluma kan gitmediğini bile düşünmüştüm. Tenim ellerinin altında ezilirken oranın moraracağına emindim.

Gözlerimi kolumdan çekip gözlerime odaklandığında ona kolumu işaret ettim. Elini hızla kolumdan çektiğinde ona iğrenti ile baktım.

"Sanma ki sensiz olmaz. Öyle güzel olur ki.. Bundan önceki hayatıma dahil olmuş musun, olmamış mısın? Tereddütte kalırsın.."

Sende Hissettin Mi? +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin