Ahsoka Tano

4.1K 385 53
                                    

"Ne alacağım hakkında hiç bir fikrim yok. Çocuk zaten çok zen-gin ve istediğini istediği zaman alabilecek durumda!"

"Tatlım neden bu kadar kafaya takıyorsun ki? Basit bir kitap falan ver işte."

  Telefonuma sert sert baktım.

"Gül özel bir şey almak istiyorum diyorum sana. Beni coochie'nle (pussy yani) mi dinliyorsun sen anlamadım!"

Gül hattın öbür ucundan kulağımı sağır edecek sırtlanımsı bir kahkaha attı. Ne zaman saçma bir espri yapsam böyle gülerdi çakma orospu.

"Oğlum bırak özeli falan ya adamın kız arkadaşı düşünsün sen niye kasıyorsun ki?"

Daha fazla dayanamayacağımı anladığımda Gül'e siktiri çekip telefonu yüzüne kapattım. Salak bok zaten ona akıl sorandaydı kabahat. Kız arkadaşmış... Adamın kız arkadaşı yoktu bile bir defa. Var mıydı yoksa?... 

  Telefonu atarlı bir şekilde cebime sokup, dışarı hava almaya çıkardığım Ahsoka'yı burnundan öperek parktan çıktım. William bana bu küçük meleği hediye ettiğinden beridir tam bir hafta geçmişti. Bu sürede ne kadar büyümüş olursa olsun hala küçük bir bebekti.

  Ana konuya gelecek olursak bugün günlerden Aralığın yirmi üçüydü. Bu İngilizlerde falan Aralığın yirmi beşi hediye alma günüydü. Doğal olarak bana yaptığı onca iyilikten sonra ben de William'a bir şeyler almak istiyordum. Ama ne? Adam bu kadar zengin olmasa işim çok daha kolaylaşırdı. Ama sen kalkıp ta yeni gibi duran eski iphonesini kullanmam için bana veren bir adama hediye olarak en fazla ne alabilirdin ki? Hiç birşey. Anasına sıçtığım uçak mı alacaktım adama?

  Derin bir nefes alıp geri verdim. Halim vahimdi. Arkadaşımdır kalkıp ona sorayım diye Whatsapp'tan taa Türkiye'leri aradığım Gül hayvanı da benden de odun çıkmıştı. Hayır adamın niye kız arkadaşı olsundu ki şimdi? Hem diyelim ki var, bunun benim konumla alakası neydi? Sadece kız arkadaşlar mı hediye alabiliyordu?

  Ahsoka'nın kulaklarını hunharca okşadım. Tabi bunu canını acıtmadan yapmıştım. Ben onun babasıydım sonuçta. Ona kıyamazdım.

  Binanın önüne geldiğimde kapıdan girip doğruca asansöre koştum. Saat dörde gelmek üzereydi ve ben hala akşam yemeği hazırlamamıştım. Evet aradan geçen günlerde, uzun münakaşalar ve birkaç tehditin ardından William'ı evde yemek işleriyle ilgilenen kişi olmaya ikna edebilmiştim. Haftada bir gelen temizlik görevlisi de işinden olmuştu bu arada çünkü evin temizliğini de ben yapıyordum. Sonuçta ev arkadaşıydık ve ev onundu. Bu durumda bana düşenler de temizlik ve yemek oluyordu.

  Kısa bir özet geçmek gerekirse William ilk başta baya karşı çıkmış, defalarca saçmaladığımı ve konuyu kapatmam gerektiğini bana anlatmaya çalışmıştı fakat bir şey yapmadan rahat edemeyeceğimi anladığında kabul etmekten başka çaresi kalmadığını görmüştü. Adamı kabul etmediği takdirde yurt odama dönmekle tehdit etmiştim. İşe yaramıştı da. Tabi bu görevlerimi hep o yokken yapıp bitiriyordum çünkü beni bir şey yaparken her gördüğünde ergen ergen laf atıp duruyordu.

Asansör durduğunda koşar adım kapıya gidip kilidi açarak içeri daldım. Yemek için gerekli malzemeleri zaten sabah dersimden çıktıktan sonra alıp dolaba dizmiş olduğumdan alışveriş sıkıntım yoktu. Ahsoka'yı yastığına yatırıp küçük kafasına son bir öpücük kondurduktan sonra yemeği hazırlamaya başladım. Youtube sağ olsun istediğim tarifi bulup kolayca yapabiliyordum. Bu günün menüsü sebzeli tavuk yemeği ve salataydı. Tatlı olarak ta vaktim çok kısıtlı olduğundan basit bir ıslak kek yapacaktım.

Oy ve yorumları alayım pleaze

ALIAS (BXB) -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin