21

715 25 8
                                    

Taksi evimin önüne beni bıraktığında, parasını verip taksiden indim. Anahtarı çantamdan çıkarıp evin kapısını açarak içeri girdim ama Gülsen'in evde olduğunu görünce şaşırdım.

"Senin evde ne işin var?" dediğimde arkasını dönmeden cevapladı.

"İşim erken bitince eve geçtim. Asıl senin ne işin var bu saatte evde? Daha saat öğlen 12 bile değil."

Bunu Gülsen'e söyleyip söylememek konusunda kararsız kaldım, çünkü olayı abartabilir ve olayı gidip Esin'e anlatırsa Esin sorun çıkartır üzerine bir de beni azarlardı. Zamanında yaptığı hataları anlatırdı ama bir şeyleri düzeltmeye çalıştığını da göz ardı edemezdim.

"Hiç ya. Biraz rahatsızım, karnım falan ağrıyor. Bende izin alıp eve geldim."

Gülsen bana baktı. "Iyi misin?"

"Evet, evet iyiyim. Merak etme. Ben odama gidiyorum."

"Tamam." Odama çekildim. Daha akşama çok vardı. Benim de uykum vardı. Birazcık uyumaya ihtiyacım vardı. Üzerimdekileri çıkarıp pijama giydim ve kendimi yatağa attım. Biraz uyumaktan kimseye zarar gelmezdi.

Uyandığımda saat 14.32 idi. Yataktan çıkmak istemiyordum. Komidinin üstündeki telefonum bildirim sesi gelince uzanıp telefonu elime aldım.

Kilit ekranını açtım. Mesajlar kısmına girdiğimde yine o bilinmeyen kişi olduğunu gördüm. Ondan korkuyor muydum? Belki biraz...

"Eğer canın senin için değerliyse bu gece Yekta ile yemeğe çıkma."

Parmaklarım klavyenin üzerinde gezindi.

"Kimsin sen?"

Anında cevap geldi.

"Kim olduğum tartışılır."

"O ne demek?"

"Bana bak. Beni kayde bile almadığının farkındayım, küçük kız. Ama beni kızdırmak istemezsin. Ne diyorsam ona yap."

"Kim olduğunu bilmediğim birinden emir almak mı? Kalsın."

Onunla böyle konuşma tarzım kabaydı ve sanırım onu kızdırıyordum.

"Ben diyeceğimi dedim. Eğer bu gece Yekta ile.gitme. Gidersen hem sen, hem de o çok sevdiğin arkadaşın Gülsen zarar görür."

"Bizi nereden tanıyorsun."

"Çok soru soruyorsun."

O anda odama giren Gülsen ile telefonu kapattım.

"Uyandın demek, ben de seni bekliyordum."

"Ne için?" dedim. Gülsen'e hiçbişey belli etmemeye çalışıyordum ve bu oldukça zordu.

"Yemek yemek için tabii ki de. Mükemmel yemek yaptım. Parmaklarını yiyeceksin." Odandan çıktı ama hala bana bağırarak sesini duyurmaya çalışıyordu. "Kalk yataktan ve buraya gel."

Yataktan kalkıp banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkadım ve mutfağa, Gülsen'in yanına gittim. Yaptıgı yemekleri masaya koymuştu. Sandalyeye oturdum ve yemek yemeğe başladık.

Kapı çalınca Gülsen'e baktım. O da aynı şekilde bana bakıyordu.

"Birini mi bekliyordun?" dediğimde başını hayır anlamında iki yana salladı. Ben ayağa kalkınca "Sen otur, ben bakarım." dedi.

Kim gelmiş olabilirdi. Esin gelmiştir ya da Gülsen'in sevgilisi Cem... İkisinden birisidir.

Bir süre Gülsen'den ses gelmeyince seslenme ihtiyacı duydum.

"Gülsen kim gelmiş." dediğimde cevap gelmedi. "Gülsen..." diye seslendigimde yine ses gelmedi.

Oturduğum sandalyeden kalktım ve dış kapıya doğru ilerledim.

"Gülsen iki saattir sana sesl..." dediğimde gördüğüm manzara karşısında suspus oldum. Gördüğüm şey gerçek miydi? Gözlerimi sıkıca birkaç kez açıp kapattıktan sonra hala burada olduğunu gördüm. Hayal falan değildi. Gerçekti  tamame...

Yanına gidip ona sarıldım. Hafif gülümsediğini işittim. Burada ne işi vardı?

Geri çekildim ve ona bir soru yönelttim."Ne işin var burada senin?"

Bana bakarak gülümsedi. "Arkadaşımı görmeye geldim. Suç mu? Ve kapıda kaldım, ikiniz de şaşırıp kaldınız. İçeri alın lan beni."

Gülsen'le ikimiz de gülerek onu içeri aldık. Ona bir kez daha sarıldım, o da bana sarıldı ve ona sonra söylediğim sözler şunlardı.

"Hoşgeldin Ataberk."

Yorum ve vote vermeyi unutmayın.

Seviliyorsunuz... ❤❤

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 13, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yasaklanmış OlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin