11

813 36 1
                                    

Sabah kapının alacaklı gibi çalınmasıyla uyandım. Kim böyle sabah sabah? Duvardaki saat daha 07:00' yi gösteriyordu.

Gülsen de merdivenlerden iniyordu.

"Kim bu ya?" dedim.

Kapıya doğru gittim ve delikten bakınca Cem olduğunu gördüm. Geri çekildim, biraz sinirli gibi duruyordu, kapıyı çalış şekli de normal sayılmazdı.
Kapı tekrardan kuvvetli çalınınca kapıyı açtım.

"Güna-" daha lafımı tamamlayamadan içeri girdi.

"Hiç günaymadım. Gülsen nerede?" Ben daha cevap vermeden içeri gitti. Ben de kapıyı kapatıp peşinden gittim.

Ne oluyor lan?

Neden sabahın bu saatinde geldi? Beni uykumdan etmesinin iyi bir sebebi olsa iyi olur. Sabahın erken saatinde işe gidiyorum bari izinli olduğum zaman beni rahat bırakın da uyuyayım.

"Bana nasıl anlatmazsın?" Gülsen'in karşında durmuştu. Gülsen de bana bakıp tekrar Cem'e döndü.

"Neyi anlatmamışım?"

"Dün olanları." dediğinde Gülsen'in biraz morali düştü. "Bu kadar önemli olan bir şeyi bana nasıl anlatmazsın? Aklım almıyor. Biz daha 1-2 gün önce sevgili olmadık mı? Benim senin yanında olmam gerekirken ben evde oturuyorum."

"Ben en iyisi içeri gideyim. Siz konuşun." dedim ve mutfağa gittim.

Gülsen her zaman sakinleştirici taraf olmuştur. Cem'i de sakinleştirirdi.

Biraz mutfakta etrafı toparladım. Daha sonra menemen yapmaya başladım. Cem'de geldiğine göre beraber kahvaltı yapardık. Çayı ocağa koydum. Telefonum masanın üzerinde çalınca Esin olduğunu gördüm.

"Alo?"

"Alo? Dolunay Cem orada mı?"

"Evet." Bunu nasıl biliyor ki?

"Ataberk Cem'e söylemiş. Sevgili oldukları bilmiyordu gerci ben de bilmiyordum neyse konumuz bu değil. Buradan çok sinirli gitti."

"Şu anda da pek bir farkı yok. Hala sinirli ama Gülsen onu sakinleştirir. Hatırlamıyor musun lisede öğretmenleri nasıl sakinleştirirdi?"

"Evet iyi o zaman. Bir sorun yok yani?"

"Yok." dedim ve devam ettim. "Hatta kahvaltı edeceğiz siz de gelin."

"Gerçekten mi? Kahvaltı hazırlamaya üşenmiştim. Hemen geliyoruz."

"Tamam. Bekliyoruz."

"Tamam." Telefonu kapattım, kahvaltılıkları buzdolabından dışarı çıkarttım.

Daha sonra kapı çalınca Gülsen bakar diye kapıya gitmedim. Zaten fazla sürmeden Esin söylenerek geldi.

"Yeter artık ama ne bu ya? Senin yüzünden aceleyle evden çıktım ve telefonumu unuttum Ataberk. Bıktım senden. Neymiş bekleyemezmiş, neymiş hızlı olmam gerekiyormuş. Sana ne ya? Dolunay hep onun yüzünden birşeylerimi unutuyorum. Geçen gün evin anahtarını almayı unuttum, şimdide telefon. Seninle neden arkadaşım hala sorguluyorum. Ev arkadaşı olmamız doğru değil." dediğinde bıkkınca gelen Ataberk'e baktım.

"Ne oluyor?" dediğimde "Sorma." dedi.

Hep beraber kahvaltıya başladık. Cem ile Gülsen barışmıştı. Şimdi ise bizim gözümüzün önünde birbirlerine yemek veriyorlardı.

"Olan var olmayan var?" dedim onlara bakarak. "Sevgi gösterilerinizi başka yerde yapın."

"Sevgili yapmak çok istiyorsan, yap o zaman Dolunay. Etrafında o kadar erkek vardı sen hepsini red ettin."

"O zaman sevgili yapma gibi bir  düşüncem yoktu hala da yok aslında. Siz benim şu anda sinirlerimi bozuyorsunuz."

"Dolunay haklı vıcık vıcık." Esin de bana hak verdiğinde bir destekçim vatdı.

"Zaten hiz kahvaltıdan sonra gidiyoruz. Siz de ne yapıyorsanız yapın." dedi Cem.

"Nereye gidiyorsunuz?"

Benim merakla sorduğum soruya Cem "Sana ne." dediğinde dudak büktüm.

"Gıcık şey. Biz seni niye aramıza aldık?"

"Bilmem, kesin çok eğlenceli biriyim o yüzden almışsınızdır."

"Ne demezsin?" dedi Esin.

Gözüm Ataberk'e takıldığında sohbete pek takılmadığını ve düşünceli bir şekilde önündeki tabakla oynadığını gördüm.

Esin, Cem ve Esin konuşma ya devam ederken ben Ataberk'e döndüm. Elimi omuzuna koyduğumda gözleri bana döndü.

"Neyin var?" dediğimde çatalını bıraktı.

"Hiçbir şey yok." dedi ve masadan kalktı. Kapıya doğru gittiğinde ben de peşinden kalktım ve karşısında durdum. Elimi kapının koluna koydum.

"Ataberk nereye?"

"Dolunay çekilir misin?" dedi. Sesindeki bitkinlik belli oluyordu.

"Neyin var senin, anlat bana." dediğimde derin bir nefes aldı.

"Dolunay kalbini kırmak istemiyorum. Önümden çekil." dedi. Ben yine aynı yerimde durunca beni kenara itti ve evden çıktı.Ben hala olayın şokundayken evin camından Ataberk'e baktım. Arabasına bindi ve arkasında kısa düreli bir toz dumanı bıraktı. Bunun neyi vardı?

Dün oldukça normalken bugün ne olmuş olabilirdi ki???

Acaba neler oluyor??

Yasaklanmış OlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin