4

1.2K 58 3
                                    


Medya: Dolunay❤

Herkes ön bahçeye koştururken biz ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Yoldan geçen birinin kolunu tutup " Yine ne oluyor?" diye sordu Gülsen bıkkın sesiyle.

"Okula yeni birileri gelmiş ve gelen kişiler Yekta ve grubunun arkadaşlarıymış." dediği anda biz de ayağa kalktık ve ön bahçeye doğru yol aldık. Neden bir günümüz de normal geçmiyor ki...

Okulun önüne geldigimizde karşımızda bir oğlan be bir kız duruyordu. Kalabalığı aşıp okula girmeye uğraşıyorlardı. Zaten olay fazla büyük olmadığı için bir zaman sonra herkes dağılmıştı. Yekta'ların arkadaşlarının bu okula gelmesi tesadüf müydü acaba?

Yeni gelen kişiler bizim sınıfa düşmüştü. Bizim sıramızın en arkasında oturuyorlardı. Gülsen lavaboya gittiği için tek başıma sınıfta oturup camdan dışarı bakıyordum.

"Selam." diyen birini duyduğumda arkamı döndüm.

"Selam." Bu bugün gelen erkek öğrenciydi.

"Merhaba ben Ataberk." dedi ve elini uzattı.

Elini tuttum ve "Merhaba Dolunay ben de."

"Değişik bir isim ama güzel." dedi gülümseyerek.

"Teşekkür ederim." dedim. "Seninki de pek normal sayılmaz aslında Atakan'ı, duydum da Ataberk diye bir isim duymadım."

"Duymuş oldun işte." dedi ve ayağa kalktı. "Tanıştığımıza memnun oldum."

"Ben de."

Yekta'nın arkadaşı olduğu onu kötü bir insan yapmazdı, belki de öyleydi. Kim bilebilir, ben tine de fazla sıkı fıkı olmasam iyi olurdu.

----------

Dersin ortasında kapı kırılırcasına açıldı ve içeri... Yekta girdi. Yok ama artık bir git şu okuldan.

Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Hoca Yekta'nın girdiğini gördüğünde sıkılmışcasına gözlüğünü çıkarıp masaya koydu.

"Ataberk seni bekliyorum, koridora gel." dedi. Sinirli gibiydi.

Ataberk Yekta'nın aksine gayet sakin bir biçimde dışarı çıktı. Hoca ders anlatmaya devam ederken mide bulantım olunca hocadan izin alıp dersten çıktım. O anda bağırışmaları duydum.

"Nasıl onunla konuşursun?" Bu Yekta'nın sesiydi. Lanet sesi!!!

"Neden konuşmayayım." dedi Ataberk de. Beni görmüyorlardı çünkü onlar koridorun bir camının önündeydi ben de sınıf kapısının hemen yanındaki köşedeydim.

"Sizi buraya onunla konuşun arkadas olun diye yollamadım. Allah'tan Esin arayıp bana haber verdi yoksa haberim olmayacaktı."

"Ne istiyorsun o kızdan?" dedi Ataberk. Hala sakindi. "Kız kendi halinde bir öğrenci, kimseye zararı yok."

"O kıza ne istiyorsam o olacak? O kızın ezilmesini istiyorsam ezilecek, o kızın rezil olmasını istiyorsam rezil olacak." Hala sinirliydi. Bahsettikleri kişi kim acaba??

"Hayır, o kıza kötülük yapmayacam Yekta. Masum bir kız."

"Ataberk." diye tısladı Yekta. " Şansını zorluyorsun."

"Yekta bilirsin seni küçüklükten beri severim, hatta kardeş gibi büyüdük ama ben masum biriyle uğraşacak kadar kötü biri değilim. Kusura bakma."

"Seni... Ataberk sizi bu okula, ben getirdim ki o kıza istediklerimi yapın diye am-" cümlesini Ataberk kesmişti.

"Ama ben fikrimi değiştirdim. Senin istediklerini yapmayacam Yekta. Şimdi sana görüşürüz, bu okuldan biri değilsin sana. Ben de derse geri dönüyorum." dedi ve sınıfın kapısının sesi duyulunca ben de hemen kızlar tuvaletine koştum. Bahsettikleri kişi kimdi, kızdan ne istiyorlardı. Bir an Ataberk'in beninle bugün konuştuğu gelince acaba o kız ben miyim diye düşündüm lütfen ben olmayayım, lütfen. Hemen yüzüme su çarpıp kendime geldim. Sınıfa gitttiğimde sırama oturdum. Gözlerim sırada dolanıyordu. Gülsen'in bana sorduğu "İyi misin?" sorusunu başımı sallamakla yetindim. Yekta'yı tekrar görünce geri geldiğini falan düşünmüştüm ama yine hir kötülük peşindeydi ve yine birilerine bir oyun oynuyordu, okişi belki de bendim bunu kimse bilemezdi. Sadece Ataberk, Yekta ve şu yeni gelen kız adı galiba Esin. Sadce onlar biliyordu.

Yasaklanmış OlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin