12

776 35 4
                                    

O günün üzerinden birkaç gün geçmişti. Ataberk'i o günden sonra çok kez aramış ve onunla görüşmeye çalışmıştım. Esin'e sorduğumda onun da bilmediğini ve eve hiç gelmediğini hatta eşyalarının çoğunun evde olmadığını söyledi. Endişeleniyordum.

Gülsen de o olaydan sonra daha iyi olmuştu şimdi ise sevgilisi ile dolaşıyordu.

Ben de şu anda işte çalışıyordum. Masada oturmuş gelecek ayın işlerini bir düzene sokuyordum. Ayrıca 2 gün sonra da Yekta ile gideceğimiz toplantı vardı. Eskişehir'e gidecektik. Onunla ne kadar bir yere gitmek istemesem de onun sekreteri olduğum için gitmek mecburiyetindeydim. Acaba işen mi çıksam?? Saçmalama Dolunay...

Odamın camından baktığımda masasında oturan bir Yekta vardı. Elinin parmaklarının birkaç tanesini şakağını ovuşturuyordu. Doğer eli ise dosyalarla ilgileniyordu. Kaşları çatık ciddi bir şekilde.

Saat 12'ye gelirken yemekhaneye indim ve bir tost aldım. Yanına da ayran. Buranın tostu gerçekten çok güzeldi. Yekta'nın iş yeri olmasına rağmen birşeyi en azından güzeldi.

Bir anda karşımda Yekta belirince ona baktım. Karşıma oturmuş ve bana bakıyordu zaman gecmeden konuştu.

"Geçen gün elin yandığı için dosyaları düzenlemememiştin. Bugün hemen yemektrn sonrs odama gel ve dosyaları düzenle."

" Ama benim işlerim var. Bilgisayarda yapacağım-"

Sözümü kesti. "O işlerini sonra da yapabilirsin Dolunay."

"Ama 2 gün sonra gideceğimiz toplantının verilerini toparlıyorum."

"O zaman işini erken bitirseydin umurumda değil. Yemeğini bitir veodama gel." Ayağa kalktı ama bir iki adım attı durup yanıma geri döndü. "Veya beklemeyi boşver hemen gel."

"Ama yemeğim."

"Odamda yersin." dedi ve önden gitti. Ben de yemeğimi alıp peşinden gittim. Odasına geldiğimde yemeğimi masaya bırakıp dosyalara ilerledim. Dosyalsrı bir tek alfabetik sıraya göre dizecektim. Bunu o da yapabilirdi ama yapmıyordu, neden??

Dosyaları alfabetik sıraya dizerken tostum soğumuştu bile ama yine de yedim.

"Yelta Bey, dosyaları alfabetik sıraya göre dizdim. Şimdi izin verirseniz. Evet çıkabilir miyim?"

"Tabii." dedi. Bana bakmaya bile tenezzül etmedi. Odadan çıkarken arkada dpsyalrın olduğu rafta telefonumu görünce ilk önce telefonumu almak istedim. Giderken de nasıl olduysa ayağım kaydı ve bir anda Yekta'nın ayağının altında kendimi buldum. Başımı kaldırıp baktığımda sanki gülümsenin hayaletini görmüştüm ama aynı zamanda da normal bir şekilde bana bakıyordu.

Yanaklarım yanmaya başlarken hızla yerden kalkıp telefonumu aldım ve odadan koşarcasına çıktım. Rezil oldum!!!

Hava almak için odamın camını açtım ama sırtımdaki bakışların ağırlığını hissedebiliyordum. Neden aramızda duvar yok da camdan yapılmış bir duvar vardı. Hem ben onu görebiliyorum, hem de o beni görebiliyor. Acaba başka bir kdaya taşınmak konusunu Yekta ile konuşsam mı? Bu utancı yenip de bir dahaYekta'nın yanında bulunabilirsem yani.

Neden böyle şeyler benim başıma geliyor?

Seviliyorsunuz???💝💜💜💜💝

Yasaklanmış OlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin