1

2.7K 155 5
                                    

Öldürüldüğüm günü hatırlıyorum da , gerçekten sıkıcı bir gündü eğer o adam beni binadan aşağıya atmamış olsaydı neler olurdu bilmiyorum . Düşerken hissettiğim hisler , rüzgarın bedenimi sarışı . Sıkıcı hayatım da bir şeyler hissettiğim tek andı galiba şu an ise uzun süren bir karanlığın içindeyim yani belki burası cehennemdir ? Büyük olasılıkla değil ...

"Aaaa! "

Hm? Kimin sesi bu ?

"Efendim , Kraliçe daha fazla dayanamayacak "

Kim?

" Çocuğu çıkarın çabuk !"

Çocuk ? ...

"Kraliçem ! Kraliçem !"

Tanrı aşkına neler oluyor?

"Ingaa!"

Inga? Bir dakika ! Benden mi çıktı bu ses ?!

"Bebeği alın , Kraliçe'yi kurtaramadık , Kral'a haber verin"

Ben bir bebek olarak tekrar mı doğdum ? Tüm anılarım ile birlikte ? Tanrım benimle ne derdin var ? Her neyse önce etrafı gözlemleyelim , oh bunlar altın mı ? Zengin birinin çocuğu olarak doğdum galiba . Hey! Yavaş biraz bu kadın da kim böyle bebeklerin ne hissettiğini şimdi anladım . Hizmetçi kıyafeti mi o ?

"Prensesi temizleyip Kral'a götür"

"Anlaşıldı efendim "

Kahve saçlı hizmetçi beni kucağına aldığında rahatladım , bu kadın işi biliyor ...


Gözlerimi açtığımda tamamen farklı bir yerdeydim yani şey daha doğrusu bir beşikte .

"Krallığın ışığına saygımı sunarım "

"Bebekler nerde ?"

Bebekler mi dedi o ?

"Beşikteler Kralım "

Kadın konuştuktan sonra adım seslerini dinledim bana yakın bir nokta da durduğunu anlamıştım biraz solumda kalıyordu .

"Hmm bu oğlanın adı Orian olucak "

Kağıt çevirme sesi duydum bir şeyler yazıyordu birisi . Sonra adım sesleri tekrar hareketlendi ve bu sefer benim görüş açıma girdi Gümüş saçları ve gümüş gözleri olan yakışıklı birisi , eğer bu adam babamsa onun genlerinden bolca almışımdır umarım . Gözlerini gözlerime dikti elini çenesine koydu .

"Kule büyücülerinden birini buraya çağırın "

"Hemen efendim "

"Sana ne isim versem acaba "

Gerçekten bu kadar düşünmen gerekli mi bir isim için ?

"Lilith sana yakışır gibi "

"Kralım beni istemişsiniz"

"Ah evet bu çocuğa bir bakmanı istedim bir sorunu var mı diye "

"Anlaşıldı efendim "

Bu sefer görüş açıma orta yaşlarda bir adam girdi beyazlaşmaya başlamış saçlar ve yorgun kahve gözler , bu amcaya izin vermek lazım işçiyi bu kadar çalıştırmak suç değil mi ? Birden üzerime ışık parçaları dökülmeye başladı , bu büyü dedikleri şey olmalı . Birden ışıklar kırmızıya dönmeye başlayınca büyücü hızla geri çekildi . Bu da neydi şimdi?

"Kralım"

"Ne oldu lilith'in bir sorunu mu var ? "

"Prenses lanetli doğmuş "

"Ne!"

"Prenses güçlü bir şekil de lanetli büyüdükçe kişiliğini hatta bedenini yiyecek bir lanet "

Bana lanetli mi dedi o , şaşıramıyorum bile hem geçmiş hayatım da bile lanetli olduğuma yemin edebilirim . Her neyse her türlü öleceksem yapacak bir şey yok .

"Laneti yakamaz mıyız ?"

"Maalesef Kralım ama arındırılabilir , Kuzey Peri ormanı bunun için en uygun yer "

"Anladım orda ki konağı hazırlatın prenses lilith Castiello ora da yaşayacak "

"Anlaşıldı Kralım "

Sanki böyle bir şey hatırlıyorum gibi ... Ah! Doğru önceki hayatımda çocukken okuduğum Kutsal dük ve ruh kılıcı adlı kitapta da orian adlı bir prens vardı kitabın ortalarına doğru ikiz kardeşi olan prenses geri geliyor ve orian'a suikast düzenliyordu Kutsal dük Rias sayesinde suikast başarısız oluyor ve prens kurtuluyordu daha sonra prenses idam ediliyor ve orian ile dük'ün kız kardeşi ellanore evleniyor dük ise dünyayı gezmek için krallığı terk ediyordu . Kısacası Kutsal dük'ün yani Rias'ın kahramanlıklarını anlatıyordu . Gerçi detayları çok hatırlayamıyorum kim bilir ne kadar zaman geçti okuyalı ... Bir dakika ! Ben kitabın içine mı reankarne oldum cidden bir bu eksikti .

Lanetli Prenses OldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin