13

1.3K 124 6
                                        

Kitabı okurken çok güldüğüm bir kısım vardı o da Rias'ın hamam böceklerine olan korkusu , cesur kutsal dük Rias hamam böceklerinden korkuyordu , ah hatırlıyorumda kitabın o kısımın da o kadar çok gülmüştüm ki tüm yanak kaslarım ağırmıştı .

Rias kutuyu açtığı andan geriye atladı ve takılarak yere düştü  ağızından minik bir çığlık kaçmıştı , kendimi tutamıyorum galiba ...

"Pff"

Hızla bana döndü , kızgın bir şekilde bana bakıyordu .

"Lilith!"

Biraz irkildiğimi kabul ediyorum , gür bir sesle ismimi bağırması ve suratın da ki o  ifadesi ile birlikte gözüme bir çocuk gibi gelmişti . Kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım .

"Hahaha Rias cidden bu kadar korkacağını düşünmemiştim ah Tanrım "

Ayağa kalktı ve bana yaklaştı , somurtuyordu . Birden bileğimden yakaladı beni ve kendine yaklaştırdı . Yüzlerimizin arasında bir kaç santim vardı , yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum .

"Lilith şaka yaparken dikkatli olmalısın "

Dediğinde fısıldıyordu , sinsi tilki bu kadar yakışıklı olmak zorunda mısın acaba ?

"Sadece minik bir şakaydı Rias bu kadar ciddi olmaya gerek yok "

"Lilith  neden bu şakayı yaptığını biliyorum ama ne yaparsan yap sana böyle seslenmeye devam edeceğim "

"Ö-Öyle bir şey yok Rias bak bende sana adınla sesleniyorum "

Sırıtmaya başladı ve iyice yaklaştı bana boşta olan elini de belime sarmıştı .

"Belki de sana Orian gibi Lili demeliyim ."

Şaşkınlıktan gözlerim sonuna kadar açıldı , beni kendime getiren şey Weiss'in varlığını hissetmemdi . Bileğimi ondan kurtardım ve onu iterek kendimden uzaklaştırdım .

"Weiss !"

Diye bağırdığımda beyaz yılan bacağımdan yukarı çıkarak boynuma çıktı . Kaşlarımı çatarak Rias'a baktım bu konu burada kapanmamıştı ama şimdilik erteleyecektim .

"Geri dönelim Ellanore ve Orian meraklanmaya başlamıştır  . "

Derin bir nefes aldı ve ilerlemeye başladı , sinsi tilki emin ol senden fena bir intikam alıcam .

Çay masasına döndüğümüzde Orian ve Ellanore derin bir sohbetin içindeydiler , bu kadar hararetli ne konuşuyorlardı bilmiyorum biz gelince sustular .

"Bu kadar uzun ne sürdü böyle ?"

Dedi Orian , Rias sessizce yerine oturdu ve cevap verdi .

"Gerçekten çok özel bir hediye aldım , ondan olabilir ""

Dedi ve bana bakarak gülümsedi  . Daha sonrasında sıradan bir muhabbete başladık ve günümüz böyle geçti . O gün hepsi burada kaldı , daha doğrusu bir hafta boyunca burada kalma izinleri vardı , benimle birlikte  .

Onların burada kaldığı 3. gündü bu gün , sabah erken bir saatte kalktım daha güneş bile doğmamıştı , Weiss ile birlikte gizlice konaktan çıktık , herkes uyuduğu için hiç bir sıkıntı olmazdı . Hafızam da kalan bilgilere göre bir yıl sonra babam hastalanmaya başlayacaktı ve bu hastalık bir kaç yıl geçmeden Orian'ı taç giymeye zorlayacaktı ancak sonradan hastalığın tedavisi olan Eforial adlı bir bitki bulunacaktı , bu bitkinin yetiştiği yer uzak olduğu için yolculuğuma para biriktiriyorum , yaptığım büyüleri boncuk haline getirerek veya bulduğum bitkileri satarak şimdiden yeterli miktara ulaşmak üzereydim .

'Efendim dün gece ki dolunay sayesinden bitkilerin özleri yükselmiş olmalı '

"Haklısın Weiss , bu yüzden bu sabah erken çıktık ya bu arada mana yükseltmeye yarayan bitkilerden var mı etrafta ?"

Weiss bir süre sessiz kaldı  .

'Evet efendim üç tanesini hissedebiliyorum , genelde bulunduğumuz vadi'nin sonundalar '

"Anladım hadi bakalım "

Dedim ve atımı hızlandırdım , vadi'ye geldiğimizde indim ve onu bir ağaca bağladım .

"Bu taraf mı Weiss "

'Evet efendim '

Dediği yöne doğru ilerledim , vadi'nin sonu karanlık bir ormanın başlangıcıydı . Etrafıma bakınmaya başladım .

'Efendim burada'

Yanına gittim ve bitkiye baktım daha çok eski dünyamda olan zambaklar gibiydi tek farkı mavi renkli ve parlak olmasıydı etrafında mana etkisi olan mavi tozlar uçuşuyordu . Çantamdan kumaş bir poşet çıkarttım ve bitkiyi kökleri ile çıkartıp ona koydum .

"Tamamdır şimdi Weiss sen diğerlerini bul ve çıkart bende büyü boncukları yapayım . "

'Anlaşıldı efendim '

Vadi'nin ortasına geçtim ve boncukları yapmaya başladım . Aradan kaç saat geçti emin değilim ama güneş çıkmaktan vaz geçmiş ve onun yerine yağmurlu bir hava vermişti .

"Weiss hadi daha çok ıslanmadan dönmemiz gerek "

Weiss koluma sarılınca hızla atıma koştum ve onu çözerek üstüne atladım , eve doğru yol alırken aklıma olan tek düşünce ' çok fazla azarlanmam umarım' dı .

Konağa yaklaştığımda sesler duymaya başladım , birisi hizmetlileri azarlıyordu .

"Prensesin nereye gittiğini nasıl bilmezsiniz ! Sizler onun için işe alınan kişilersiniz bu kadar beceriksiz olmanız da neyi nesi ha !"

Bu Rias'ın sesi mi ? Konağın kapısından atımla içeriye girdiğimde tüm hizmetlilerin avluda olduğunu gördüm herkes ıslaktı ve buna Rias'ta dahildi . Beni görünce önce şaşırdı sonra hızlı bir şekilde gülümsedi burada tek bir sorun vardı o da bu gülümsemenin tamamen şeytanice olmasıydı .

Lanetli Prenses OldumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin