O gün eve geri döndüğümde William ile ilgili olan şeyleri hatırlamaya çalıştım ancak aklıma onun kara bir büyücü ve acımasız bir katil olduğu dışında aklıma pek bir şey gelmedi bu normaldi aslında çünkü ilk kitapta William sonlara doğru çıkıyordu onun hakkında çok bir şey yazılmamıştı , o serinin ikinci kitabının kötüsüydü büyük olasılıkla ve ben o kitabı okumamıştım ve şu anlık aklımda olan tek şey o adama karşı dikkatli olmamdı .
Kasabaya gitmem üzerinden yaklaşık 1 hafta geçmişti ve bu gün ellonore beni ziyarette geliyordu benden 2 yaş küçüktü yani şu anda 16 yaşında olmalı . Ellanore O'Neill kitapta altın gibi saçları ve zümrüt kadar yeşil gözleri ile tanımlanmıştı . O bu dünyanın azizesi olarak çağrılırdı , abisi ile birbirlerine benzemiyorlardı çünkü Ellanore annesine Rias ise babasına benziyordu aralarında olan tek değiş tokuş gözleri idi , babaları yeşil anneleri ise mavi gözlüydü ancak bir ortak noktalarıı varsa onların bu da o kardeşlerin aşırı güzel olması olurdu .
'Efendim , ışınlanma büyüsü kullanıldı '
Anladım Weiss , misafirlerimiz geliyor olmalı hadi aşağıya gidelim .
Dedim , weiss belimden yukarı çıkarak koluma dolanmaya başladı , bu ejder neden kolumda durmayı çok seviyordu acaba ?
Aşağıya indiğimde dış kapılardan içeriye giren üç kişi gördüm bunlardan birisi Orian'dı . Onlara yaklaşmaya başladım .
"Lilith "
Orian öyle bağarınca gülümsedim ve ona doğru hızla koştum , onu çok özlemiştim yaklaşık bir yıldır birbirimizi görememiştik , Ülke sınırlarında bazı sorunlar olmuştu ve aynı zaman da kraliyet sarayında bazı asiller sorun çıkarmışlardı . O kollarını açınca sımsıkı sarldık .
"Seni çok özledim Orian "
"Bende seni özledim lili "
Ellerimi onun yüzüne koydum bu dünya da ne olursa olsun bana güvenecek ve beni sevecek olan kişiye ve gülümsedim . O sırada arkadan bir öksürme sesi gelidi , kafamı oraya çevirdiğimde boyu uzamış ve bedeni kaslanmış Rias'ı gördüm . Tamam anladım adam ana karakter ama Tanrı aşkına bunun neresi adil hayır yani bu adam bir çeşit günah sebebi falan mı ? Yıllar önce yakışıklı olduğunu düşünürdüm ama şu an ayrı bir seviyede .
Kendime gelip gülümsedim , sadece görünüşün güzel sinsi tilki seni .
"İyi günler Prenses Lilith "
"İyi günler Dük Rias "
Dedim ve ikimizde birbirimize gülümsedik , eğer birisi bizim gerek doğamızı görebilseydi bu sahte gülücüklere katlanamazdı her halde . Birden yanında ki kız eğildi ve konuştu .
"İmparatorluğun Prensesini selamlarım "
"Bu benim kız kardeşim Ellanore O'Neill Prenses Lilith "
"Ellanore sana böyle seslene bilirim değil mi ? Sende bana Lilith diyebilirsin . "
"Tabi ki de Prenses!"
Kıkırdadım ve ona yaklaştım ve elimi ağızıma götürdüm parmağımla dudaklarımı gösterirken gülümsedim .
"Prenses değil Lilith "
"L-lilith "
Dedi ve pembiş yanaklarıyla gülümsedi , kesinlikle kardeşim ile evlenecek olan kadından beklenildiği gibi , o tam bir azize . İnsana kendini sıcak hissetiriyor , sanki yeni bir kardeşim daha olmuş gibi hissediyorum şu an .
Ben böyle düşünürken bir kol belime dolandı ve beni geriye doğru çekti , kim olduğuna baktığımda bunun Orian olduğunu gördüm .
"Lili , Weiss onu korkutuyor niye o yılanı getirdin ki ?!"
Ellanore'a baktığımda biraz rahatlamış gibiydi , Weiss'in kolumda oluğunu tamamen unutmuştum .
"Özür dilerim korktun mu Ellanore ?"
"Ah şey , sorun değil Lilith sadece ilk defa bir yılanı bu kadar yakından görüyorum . "
Rias , Ellanore'un başına elini koydu ve gülerek bana baktı .
"Sorun yok eminim zamanlar alışır Lilith"
Lilith mi dedi o bana ? Gerçekten sinirimi bozuyorsun dük bozuntusu seni ! Derin nefes al lilith derin nefes , Orian'ın kolundan kurtuldum ve Rias'a gülümsedim .
"Haklısın Rias , bu arada ikinize de hediyelerim var ah özellikle Rias senin için eminim ki çok beğeneceksin "
Ah ben bu dünyanın sinsilik kraliçesi olmak için varım resmen . Konağın arka bahçesine çıktık ve çay masasına oturduk .
"Bana Leydi Ellanore için aldığım hediyeyi getirin "
"Bana da hediyen yok muydu Lilith"
"Senin hediyen biraz özel o yüzden sabırlı ol Rias "
'Weiss ne yapacağını biliyorsun değil mi ?'
'Tabi ki de efendim hemen'
Çaylarımız yudumlarken Ellanore için aldığım hediyeyi getirdiler ve kutuyu onun önüne bıraktılar .
"Açabilirsin Ellanore umarım beğenirsin , her zaman sen bana hediyeler yolladın bu sefer de ben sana vermek istedim "
Ellanore kutuyu açtı ve içinde ki kolyeyi eline aldı , suratında kocaman bir gülümseme belirdi .
"Aman Tanrım bu hayatım boyunca gördüğüm en güzel hediye Lilith , çok teşekkür ederim ömrüm boyunca bu kolyeye çok değer vereceğim "
Gülümsedim sanki yavru bir köpek gibiydi . O sırada Weiss'den sinyalli aldım .
"O zaman Rias , senin hediyene gidelim mi ?"
"Tabii ki de Lilith "
Masadan kalktık ve gölet'in oraya doğru yürümeye başladık , ağacın altında bir kutu vardı .
"İşte senin hediyen umarım beğenirsin "
"Ne kadar özel bir hediye olmalı ki biz baş başa iken vermek istedin Lilith "
"Özel hediyeler , özel olarak verilmelidir ."
Dedim ve gülümsedim , Rias kutu yaklaştı ve kapağını açtı , Kitabı okurken çok güldüğüm bir kısım vardı o da Rias'ın hamam böceklerine olan korkusu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetli Prenses Oldum
FantasiÖldüğüm zaman uzun bir karanlıkta bekledim , ışığı tekrar gördüğüm zaman bir bebek olmuştum ben ve ikiz kardeşim Orian, Yullisteria Krallığının Prensi ve prensesiydik . Bir dakika bu biraz tanıdık çocukken okuduğum kitabın içine mi girdim !!!