Lanetli Prenses Oldum

8

"Felix biraz yumuşak davranmaya ne dersin ?"

Felix güldü ve duruşunu değiştirmeden konuştu .

"Lilith duruşunu düzelt ve tekrar dene "

Bu adam kılıç konusunda yetenekli olmasına rağmen fazla sert bir öğretmendi . Duruşumu düzelttim kılıcımı daha sıkı tutarak saldırmaya başladım . Her hareketimden kolayca kurtuluyordu , daha güçlü olmalıydım .

Ressa'nın sesi ile ikimizde durmuştuk .

"Bay Felix Prenses Lilith yemek hazır "

"Anlaşılan bu günlük bu kadar lilith"

Sonunda ressa kurtarıcım benim , Kılıcımı bırakıp odama çıktım kısa bir banyo yaptım , üzerimi giyinip yemek odasına indim . Weiss sürünerek yanıma geldi ve birlikte masaya oturduk , felix'te geldiğinde yemekler servis edilmeye başlandı .

"Yılanın gerçekten sana baya sağdık lilith"

Weiss'e baktım omzumun üstünde duruyordu .

"Evet kendisi yumurtadan çıktığında benimleydi , annesi olduğumu falan düşünüyordur herhalde "

"Bu dünya da evcil hayvan olarak yılan besleyen tek asil olabilirsiniz prenses üstelik bir kız olarak "

Meyve suyumdan bir yudum alarak konuştum .

"Diğer asillerden farklı bir yerde ve farklı bir şekilde yetiştiğim içindir belkide , üstelik diğer asiller nasıldırlar emin olun hiç bir fikrim yok "

Gülümsedi ve kadehini eline aldı .

"Kesinlikle senden çok ama çok farklılar lilith "

Nedense biraz üzücü bir tonda söylemişti bunu ...

4 Yıl Sonra

"11 Yaşında bir veletten darbe alabileceğimi hiç düşünmezdim "

"Öğretmenim iyi olduğundandır "

Dedim ve ikimiz de gülmeye başladık , felix sayesinde çok iyi bir kılıç kullanıcısı oluyordum .

"Tekrar denemeye ne dersin ?"

"Bu günlük bu kadar lilith , hava kararmaya başladı zaten "

Gök yüzüne baktım , güneş batıyordu . Kafamı salladım ve weiss ile birlikte konağın dışına çıktım. Geçen sene çok güzel bir çiçek vadisi keşfetmiştik ve orada takılmayı sevdiğimiz için sürekli oraya gidiyorduk . Koyu mavi ve mor çiçeklerle dolu olan bir yerdi , oraya vardığımızda weiss orijinal şekline büründü , burada birlikte alıştırma yapıyorduk kitaplardan öğrendiğim büyüleri çalışıyorduk .

"Efendim bu gün ne yapacaksınız ?"

Yanımda getirdiğim çantamdan kitaplarımı çıkarttım ve bakındım .

"Işık büyüsüne ne dersin basit görünüyor ?"

"Hadi deneyin efendim "

Dedi bende kitaba bir göz gezdirdim .

"Tamam ışığı hayal etmem gerek istediğim şekilde "

Gözlerimi kapattım ve ellerimi açtım odaklandım kalbimden ellerime ulaşan manayı düşündüm ve mananın minik ışık tanelerine dönüştüğünü . Dalgalanmayı hissettiğimde gözlerimi açtım , başarmıştım minik ışıklar hava da süzülüyordu .

"Efendim başardınız !"

"Güzel gözüküyor "

Weiss etrafımda uçarken ışık tanelerini yakalamaya çalışıyordu .

"Weiss senden başka ejderha var mı ?"

"Doğduğumdan beri benden başka bir ejderha ile tanışmadım efendim "

"Anlıyorum "

"Üstelik doğduktan bir süre sonra sizin mananızı sezip hemen yanınıza geldim "

Bana yaklaştığında başını sevdim neredeyse benim boyuma gelmişti .

"Beni bulduğun için şanslı olmalıyım "

"Efendim asıl ben sizi bulduğum için şanslıyım sayenizde yaratık kralı oldum "

Gülümsedim daha sonra biraz daha alıştırma yapıp konağa geri döndük ...

Sabah olduğunda hızla hazırlandım ve aşağıya indim ve ressa'dan bana mektup malzemelerini getirmesini istedim , bu gün babamın doğum günüydü .

"Yine sadece mektup mu yazacaksın lilith ?"

"Başka ne yapabilirim ki felix "

"Saraya gidip onu ziyaret edebilirsin "

"Biliyorum ama ben buradan ayrılmak istemiyorum "

"Lilith artık 11 yaşındasın ve güçlüsün neden korkuyorsun bu kadar ?"

"Ben sadece kalabalık yerlere gitmek istemiyorum "

Ben korkuyor muydum ? Evet biraz , kalabalık yerler de hiç bir zaman rahat olmamıştım zaten .

"Lilith ben senin öğretmeninim her şeyi bilirim ve bu sefer mektup yok diyorum "

"Napıyorsun felix!"

Diye bağırdığımda felix beni belimden tutup kaldırmış ve odama çıkarmaya başlamıştı .

"Ressa prensesimizi hazırla da tüm dünya ne kadar güzel olduğunu görsün "

"Tabii ki de bay Felix "

Bunun hakkında gerçekten hiç iyi hislerim yok ...