9.

21 9 2
                                    

Hiç şüphesiz dünyanın en kötü, en zor döneminde yaşıyoruz.

Asırlar evvelinden Allah Resulu'nun alametlerinden bahsettiği, bazı alametlerine Sahabe efendilerimizin dahi şaşırdığı Ahirzamandayız. Böyle bir zamanda İslâm'ı yaşamak, şüphesiz ki her asra göre daha zordur.


Evet, bundan öncesinde namaz kılanlara, tesettüre bürünenlere maddi bir baskı vardı. Ama insan bu baskılardan kaçıp Hiralarına sığınabiliyorlardı. Hira yürekli insanlar vardı o zamanlarda. Lakin ahirzamanda insan şu münafık, şu müslüman dahi diyemiyor. Kimden kaçıp kime sığınacağımızı bilmiyoruz. Fetva alırken dahi bin türlü insanın, bin farklı hüküm verdiği bir zamanda yaşamak kolay olur mu hiç? Kime güveneceğimizi, kime sığınacağımıza emin olamıyoruz.

İnsanların birden fazla yüzü var. İki yüzlü desek, üçün, dördün hatrı kalır mı diye düşünüyoruz bile bazen. Herkes bir şeyler söylüyor, anlatıyor. Kendisine göre hükümler koyuyor ortaya. Hadis-i Şerif'leri reddedenler, Sahabelere meydan okuyanlar türedi ve gün geçtikçe de çoğalıyorlar. İslâm'ın gencini daha fazla ne kadar zorlayabiliriz diye her gün düşünen bir zümre var. Okullarda, iş yerlerinde hatta artık camiilerde dahi insanın nefsini rahat bırakmayacak şekilde planlar yapılıyor. Böyle bir zamanda insanın Hirası Kuran-ı Kerim olmalı, Hadis-i Şerif'ler olmalı, kitaplar olmalı. Kitabı olan insanlar her daim hirasını bulan insanlardır. Şu zorlu hayattan kendinizi bir süreliğine de olsa muaf tutabileceğiniz bir Ebubekir'iniz olsun, bir de kitaplarınız..☝


HİKAYELER ve NASİHATLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin