45.

8 5 0
                                    

İki delikanlı bir adamın koluna girip Hazret-i Ömer'e getirirler:


"Ya Ömer! Bu adam bizim babamızı öldürdü, kısas isteriz!" derler.


Mahkeme kurulur, adama son isteği sorulur.


Adam: "Eşim ve çocuklarımı 3 günlük yolda bıraktım, benden haber bekliyorlar. Müsaade edin, onlar ile helalleşeyim."


Hazreti Ömer: "İdam kararın verildi. Sen 3 günlük yola gitmek için izin istiyorsun. Nasıl güvenelim sana?"


Adam "Ya Ömer!" der ve İsra süresi 34. ayeti okur:


"Söz verenler verdikleri sözden mükelleftir. Yarın huzuru mahşer de hesaba çekilecektir."


Hazreti Ömer, "Peki. Fakat yerine bir kefil almamız lazım. Sen gelmezssen onu idam edeceğiz."


Adam ordaki kalabalığa sorar:


-Kefil olacak olan var mı?


Kalabalıktan ses yoktur. En arkadan biri elini kaldırır ve "Ben olurum ya Ömer!" der. Bakarlar ki bu kişi Hazret-i Ebu Zer'dir. Herkes şaşkındır.


"Ya Ebu Zer neye kefil olduğunu biliyorsun değil mi?" der Hazret-i Ömer.


"Bırakın gitsin adamı, ben kefilim!" der yine Ebu Zer. Adam biner atına, uzaklaşır.


3 gün herkes adamı konuşur: Gelecek mi gelmiyecek mi? Mescitte gündem olur.


Akşam namazına yakın uzaktan bir atlı gelir.


Hazret-i Ömer:


- Be adam neden geldin?


Adam:


- Demesinler ki Müslümanlar söz verip de sözlerini tutmuyorlar, diye geldim.


Ölen adamın çocukları söz ister bu defa:


- Ya Ömer biz kısas hakkımızdan vazgeçtik.


Hazret-i Ömer:


- Peki neden affediyorsunuz babanızı öldüren bu adamı?


- Ya Ömer demesinler ki Müslümanların arasında merhamet yok oldu!


Ebu Zer'e dönüp:


- Sen bu adamın neyine, nasıl inandın da kefil oldun?


Hazret-i Ebu Zer:


- Ya Ömer demesinler ki Müslümanların arasında güven, itimat kaybolmuş. Onun için kefil oldum...

HİKAYELER ve NASİHATLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin