"Kanka, seninki geldi."
Seungmin, elindeki krakeri arkasına doğru tutunca Felix, onun gösterdiği tarafa dönmüştü. Siyah araba gözüne çarpınca yanında duran çantasını tek omzuna alarak oturdukları çardaktan ayrıldı ve ayrılırken boştaki eliyle el sallayıp arkadaşlarına öpücük attı. Ardından önüne dönüp telefonunda among us oynamaya devam etti.
Çantasını arka koltuğa fırlattıktan sonra öne geçip direksiyona parmaklarıyla vuran korumasına baktı. Bugün siyah, ince çerçeveli bir gözlük takmıştı ve bu, kabul etmese de, Felix'in hoşuna gitmişti. Gülerek koltuğa oturdu, kapıyı kapattı ve hızla kemerini bağladı.
"Gözlük yakışmış, normalde takmazdın."
Araba hareketlendiğinde Hyunjin ciddi ifadesini bozmadan gözlüğünü düzeltti ve kolunu solunda bulunan poşetin içine daldırarak küçük pembe karton ambalajı çıkarırken konuştu. "Evet, bugün bi' havaya gireyim dedim." Sütü Felix'in bacakları arasına bıraktıktan sonra aynadan kendine baktı.
"Tch, sanki hiç havada değilsin."
Felix ambalaj üzerinde bulunan pipeti söküp poşetinden çıkardı ve kutuya batırdı. O tanıdık tatla buluşunca gözlerini kapatıp sütünü içmeye devam etti.
O sırada da Hyunjin onu izliyordu, gülerek yola döndü.
Felix de gözlerini açıp telefonunu açtı ve oyununa devam etmeye odaklandı. Yeni bir servera girip oyuna oyuncuların katılmasını beklemeye başladı. Aklına gelen soruyla gözlüğünü karizmatik bir şekilde çıkartıp yine karizmatik bir şekilde arabanın bir yerine koyan Hyunjin'e döndü.
"Oyun oynamayı sever misin?" Elindeki telefonu sallayıp gözlerini korumasının yüzünde gezdirdi fakat ciddiyet aynı ciddiyetti ve bir kez olsun yüzünden düşmüyordu. "Felix bazen benim ne olduğumu unutuyorsun gibime geliyor. Sana saat başı hatırlatmamı ister misin, koruman olduğumu?" Felix gelen yanıtla şaşkınca kaşlarını çattı. "Ne alakası var oyun oynamakla koruma olmanın?" Cidden, ne alakası vardı? "Oyun gibi bir hayatım var zaten, neden seveyim oyun oynamayı?" Bu sert çıkışla Felix yüzünü buruşturup kendini koltuğuna attı. "Ay aman sana da soru sorulmaya gelmiyor. Hiçbir şey yapma sen böyle manken gibi dur." Felix'in sözleriyle sol tarafına dönüp gülmek zorunda kalmıştı. Onun önünde gülemezdi.
"Manken gibi derken?" Gülmesi bittiğinde Felix'e doğru dönüp soru sordu. Oyuna henüz başlamış olan Felix soruyla beraber buz kesilince sadece gözlerini kırpmıştı.
"Yani manken gibi derken-" Felix tekrar ondan tarafa dönerken Hyunjin bilinmedik bir nedenden dolayı yaslandığı koltukta dikleşmiş ve rahat halini terk etmişti.
"Hassiktir, Felix kafanı indir!" Hyunjin, Felix'ten bir hareket beklemeden onu ensesinden tutup kafasını indirmişti bile. Kendisininkini de yolu görmek adına biraz yukarıda kalacak şekilde indirdi. Direksiyondaki kontrolünü kaybetmemişti. Çok geçmeden de silah sesleri duyulmuştu. Aynı şekilde bir kurşunun bagaja geldiği de duyuldu.
Ardından bir tane daha, Felix'in kapısının aynasını tekte kırmıştı.
Hyunjin, sonunda trafikli yoldan çıkıp hızlanarak sağa ayrılan yola saptı ve yolun tenhalığından faydalanarak elini çabuk tutmaya çalıştı. Dikiz aynasına bakaması nedeniyle arkasına bakmadan ilerlemesi biraz zordu fakat bu yolda sorun çıkacağını sanmıyordu. En azından emin olana kadar bakmamalıydı.
Diğer tarafta Felix, gözlerini kapatarak sakinleşmeye çalışıyordu. Yutkunup içinden saymaya başladı.
Her ne kadar bu tür olaylara alışık olsa da olay anında olayın şokuyla ne yapacağını şaşırıyordu ve bu olay çok ani gelişmişti.Hyunjin hızla yerinden kalkıp arka tarafı gözetlediğinde temiz olduğunu gördü. Ne olacağını bilmediğinden sadece kendisinin kalkması yeterliydi. Felix'e dönüp onun gözlerini kapattığını görünce bakışları düştü.
"Felix...Eve gelmek üzereyiz ve tehlikenin geçip geçmediğinden emin değilim. Eve gidene kadar öyle bekleyebilir misin?" Normal sesinin aksine Felix'e huzurlu gelen ses kulaklarına dolduğunda Felix, içine su serpilmiş bir şekilde başını salladı.
"Beklerim."
Hyunjin gelen bu yanıtla rahatlayıp yerinde doğruldu ve direksiyondaki hakimiyetini daha da güçlendirmeden önce Felix'e bakıp direksiyondaki bir elini çocuğun koluna götürdü, güvence verirmiş gibi sıktı. Çocuktan da karşılık gecikmemişti. Felix'in küçük parmakları Hyunjin'in eli ve koluyla buluştu, aynı güçlükte sıktı. Verdiği karşılıkla daha da rahatlayan Hyunjin etrafı kolaçan edip hızlanmaya koyuldu.
alın size kaos çok istiyomuşsunuz 😡😡😡😡
ulan diyorum ki diğer shipimin kitaplarına da yb atim ama black beni zorluyor 🛐🛐🛐
nese felixin ağzından anlatmadığım için fontu düz yaptım bb

ŞİMDİ OKUDUĞUN
black
Fanfictiontell your boss you ain't working tomorrow {hyunlix texting} 14.02.21| #Straykids #1 20.02.21| #Felix #1 06.03.21| #Hyunlix #1 [25.12.20]