5

2.4K 235 147
                                    

🏃🏻‍♀️hwang hyunjin'i kovdurma timi🏃🏻‍♀️

lixie: arkadaşlar bu yürüyen heykel sürekli bana bakıyo 😤😤😤

lixie: kahvaltı yapamıyorum başımda bekliyo 😤😤

seungmin: koruman olduğu için olmasın

lixie: çok korkutucu bakıyo

lixie: keşke fotosunu çekebilsem

lixie: elleri arkasında bağlı dimdik duruyo bi mimiğini bile oynatmıyo

lixie: dil çıkardım ona

jisung: felix mal mısın

lixie: deniyorum şu an onu

seungmin: umarım kimi koruyacağını biliyodur şahsen ben böyle bi deliyi korumak istemem

jeongin: size de günaydın aq

bangchan: sana günaydın yok

jeongin: ıyyy bu mıymıntı da burdaymış

bangchan: iyyy bi miymiyti di birdiymiş

jisung: iki dakka sataşmayın birbirinize lan

seungmin: harbiden amk

lixie: sinirden yemeğimi yiyemiyorum

lixie: babamlar kalksın 💪🏻💪🏻

lixie: aha

lixie: annem vakfa gitmek için kalktı

jisung: beni de götürebilir mi yanında köpeği bile oluruHAWHAWHAHWHQH

-

Annemin kalkmasından sonra babama baktım. Önünde elektronik gazetesini okumakla meşgul olduğundan kolayca karşımdaki kişiye dönebilirdim.

Telefonumu üstüne gelen mesajlara rağmen umursamayarak cebime koydum ve ona bakmaya başladım. Bir saniye olsun bakışlarını benden ayırmıyordu zaten. İşinde neden iyi olduğu belliydi.

Babamı kontrol edip tekrar ona döndüğümde henüz bitirmediğim yumurtayı baş parmağımla işaret ettikten sonra bu sefer parmağımı ona doğrultarak yumurtanın o olduğu belirttim. Kaşlarını kaldırdı. Çatalımı da tutarak çatalın beni simgelediğini gösterdim ve anında çatalı yumurtaya geçirmeye başladım.

"Felix, ne yapıyorsun?"

Çıkardığım ses babamı rahatsız etmiş olacak ki bana bakmıştı. Hızla babama dönüp gülümsemeye çalıştım.

"Sıkıldım da ondandır herhalde."

Cümlemi bitirdikten sonra da o çocuğa dönmüştüm. İçinden karnını tutarak güldüğüne emindim. Belli etmese bile belli ediyordu.

Babam saatini yoklayıp masadan kalktı ve bugün giydiği mavi takımını düzeltti.

"Pekâlâ. Bugün önemli bir toplantım var. Erken çıkmalıyım. Ve lütfen Felix-"

Baş parmağını bana doğru tutarak konuşmasına devam etti.

"Bu sefer beni kırmadan Hyunjin ile iyi geçinmeye çalış. O senin için burada ve işinin en iyisini yapmaya çalışıyor."

Babam gözleriyle onu gösterdikten sonra babama teşekkür amaçlı eğilmişti. Ardından babam bir şey daha eklemeden büyük yemek odasından çıktı.

"İ sinin için birdi." Beni duyması umurumda değildi. Hatta duysa iyi olurdu.

"Baban haklıydı." Bu sefer yüzüne hoş olmayan bir sırıtma oturttmuştu fakat dimdik duran halini bozmamıştı.

İsteksizce yumurtadan bir parça kesip ağzıma attım. Bir kere şu evde beni duyan dinleyen yok, onu anladım zaten ama neden suçlu benmişim gibi davranılıyor?

"Seninle iyi geçinmeyeceğim."

Küçük bir kıkırtı bırakarak omuzlarını oynattı.

"İşinin en iyisi kısmını kastetmiştim fakat orası da doğru tabii."

Şaşırarak yüzüne baktım. Hayır, cidden şaşırmıştım çünkü bu kadar ego biraz fazlaydı sanki.

"Yumurta olmak ister misin ha? İster misin?" Çatalı yüzüne doğru tutup başıma tabağı gösterdim.

"Sen kahvaltını bitirmek ister misin? Geç kalıyorsun."

Bir dakika ne?

Beni o götürmeyecekti değil mi?

"Ne? Beni sen mi götüreceksin?"

Yüzüne bakıp ciddi olup olmadığını kontrol ettim, zaten sürekli ciddiydi. Ses vermemesi kanıtlıyordu.

"İyi. Ellerimi yıkayacağım."

Masadan hışımla kalkıp lavabonun yolunu tuttum. Bir önceki korumaların hiçbirisi beni okula götürmezdi çünkü arkadaşlarımla buluşup giderdik. Babamın hiçbir zaman bu hareketime içinin sinmediğini biliyordum ve annem sayesinde ikna etmiştim zaten.

Ellerimi hızla yıkayıp kuruladıktan sonra lavabodan çıkmadan cebindeki telefonumu alıp gruba mesaj çektim.

-

lixie: AGALAR

lixie: BENİ HYUNJIN BIRAKACAKMIŞ OKULA AQQQQ

kitapla alakalı eklemek istwdiğiniz bişi var mı benim aklımda bir şey yok çünkü size sorim dedim bölümler çok boş ilerliyo

black Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin