19

2K 227 117
                                    

"KANKA GRUBA YAZMAYINCA MERAK ETTİK UYUYA MI KALDIN NOLDU??????????"

Felix, görüntülü grup aramasını kabul ettikten sonra Jisung'un güçlü sesi yankılandı odasında. Hyunjin odasından çıktıktan sonra uyuyamamış ve telefonunu eline alır almaz gruptan gelen görüntülü konuşma önüne çıkmıştı.

''Ana, Lix'i mi aldınız? Nerdeymiş?'' Jeongin telefonunu masada bir şeye sabitlemiş, bilgisayarı ile ilgilenirken konuşuyordu.

''Kendin sorsana salak.'' Chan, elindeki oyun konsolunu kameraya doğru tutarak Jeongin'e kızdı.

''Of sen de mi vardın, keşke fark etseymişim ama gözden kaçmış demek ki.'' Jeongin dudaklarını büzerek dilini çıkardı ve önündeki işe geri döndü.

''Agalar börek açıyorum, ıspanaklı. Okula getiririm yarın, haberiniz olsun.'' Seungmin elindeki oklavayı gösterip herkese doğru savurdu.

''Bir konuşsaydım keşke.'' Felix çatallaşmış sesiyle sonunda sessizliği fırsat bularak konuşmuştu. Jisung bu yorgunluğunu fark edip araya girdi.

''Kanka hasta mısın bu yüz ne?''

''Okuldan gelirken saldırdılar. O kadar ani oldu ki...'' Felix'in açıklamaları ile herkes yaptığı işi bırakıp telefona dönmüş ve dikkatini Felix'e vermişti.

''OHA NE?''

''KANKA TAM OLARAK NE OLDU?''

''BİR ŞEYİN VAR MI?''

''NEREDEYDİNİZ OLAY ANINDA?''

Felix arkadaşlarının bu hallerine gülerek onları rahatlatmaya çalıştı.

''İyiyim, arabadaydık biz. Bir şeyim de yok sadece yorgunum.''

Seungmin telefonu kendine yaklaştırarak kamerayı öptü.

''Oy, bebeğim. Bir şeyler yeseydin, kafa dağıtmak için film falan izleseydin.''

''Oha Seungmin hiçbir şey olmamış gibi oturup film mi izleyecek? Her gün saldırıya mı uğruyor bu çocuk?'' Jeongin konuşmuştu.

''Harbiden.'' Bangchan ekledi.

''Ay ne bileyim, öyle önerdim işte. Keşke önceden haber verebilseydin de gelseydik. Hatta gelelim mi şimdi?''

''Kafa dinlesin biraz, yatsın dinlensin.'' Oyunu bırakıp koltuğa oturdu Bangchan.

"Aynen bebeğim dinlen sen ama bizim de burada olduğumuzu bil." Jisung öpücük attı.

Felix yatağında oturmayı bırakıp battaniyesini üzerine çektiği an kapısı yavaşça açıldığında oraya döndü. Hyunjin, yavaş adımlarla elindeki iki karton kutuyla ilerlerken uyanık olan Felix ile karşılaştığında onun uyuduğunu sandığı için yavaş hareket etmeyi bırakıp durdu.

"Oh hey, uyuyorsun sanıyordum."

Hyunjin normalde sütleri Felix'in çalışma masasına bırakmayı planlamıştı. Bu yüzden ilerleyip Felix'in yanında durdu ve baş ucuna koydu.

"Hayır, uykum kaçmıştı da. Uyuyamadım tekrar." Felix, Hyunjin'in her hareketini izlerken diğerleri de Felix'i izleyip içeride olanları anlamaya çalışıyordu.

"Pekâlâ. Birazdan annen ve baban burada olacak, aşağı inmek ister misin?"

Felix biraz düşünüp "Ben gelirim aşağı. Sorun yok." diye cevapladı. Gelen cevapla konuşmayı devam ettiremeyeceğini anlayan Hyunjin ise bir şey demeden kafasını sallayıp odadan ayrıldı.

"Kanka nolmuş?"

"Kanka az önce gözlerin heart eyes gibi oldu ben mi yanlış gördüm?"

"Kanka Hyunjin miydi o?"

"Ne getirmiş lan?"

"Noluyo amına koyayım?"

"Sus len amcık Chan."

"Oha ne diyooooooo!!! Alooooooo!!!!! POLİS YOK MU?"

"Kanka cevaplasaydın keşke."

Felix kapıya bakmaktan çıkıp arkadaşlarına dönmeden önce pembe renkli karton kutulardan bir tanesini kaptı ve telefonunu yatağına bıraktı.

"Lan kamera gitti."

"Nereye geldik aman aman."

"Sikiş mi var şu an tam kavrayamadım."

"Felix nereye gitti lan?"

"Ya kardeşim bi susun sütünü açıyor çocuk işte."

Bir şey demeden gözlerini devirip pipeti yakaladı ve büyük bir yudum içti. Telefonunu da alıp arkadaşlarına baktı.

"Süt içiyorum süt. Hyunjin süt getirmiş, süt içiyorum."

"Yok artık." Seungmin elleriyle ağzını kapadı.

"Al bak ne dedim?"

"Hyunjin niye sana süt getiriyor amına koyayım?"

"Getirmek istemiş belki. Hepiniz önyargılısınız hepiniz! Korkutucu olabilir ama team Hyunjin!" Bangchan bağırarak ellerini yukarı kaldırdı.

"Of ne diyorsunuz ya? Başım şişti." Felix gülerek sütünü içmeye devam etti. Konuşmayı çok tutmaması gerektiğini bildiği için yatağından kalktı ve arkadaşlarına son bir kez baktı.

"Agalar ben kapatıyorum ama tekrar gelirim gruba."

Herkes onayladıktan sonra konuşmadan çıkıp telefonunu kapadı ve küçük paketten son yudumunu alıp odasındaki gri tenekeye fırlattı. Ardından aşağı inmek için odasından ayrıldı.

yok size bundan sonra yb falan kudurun durun

black Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin