23

1.9K 212 78
                                    

"YUH, İZ BİLE BIRAKMADIM ARKAMDA NASIL BULDUN BENİ? İMDAAAAAAAAAAT!" Felix pijamalarıyla arka bahçede saklandığı yerden çıkarak etrafta koşmaya başladı. "Aaaaa!"

"Beni stalklarken beğenen birisinden ne beklenir?" Aynı şekilde onun gibi koşan Hyunjin, alışık olduğu için Felix gibi nefeslerinin arasından konuşmak yerinde düz bir biçimde konuştu.

"Çekilin çekilin, peşimde ayı var!" Felix önüne çıkan kişileri hızlıca geçip bilmem kaçıncı yeri koşmaya devam edip havuzun yanından geçti, manzaranın daha rahat seyredildiği yere çıkmak için önüne çıkan kısa merdivenleri tırmanmaya başladı. Çıktığı yer kısa bir bölümdü ama tekrardan yere inilen bir yer vardı. Arkasına baktığında Hyunjin havuzn yanından geçiyordu.

"Yorulmaz mısın sen be? Yakalama işte, ne gerek var?"

Aklına koyduğu yere koşarak indi merdivenleri. Nefesini düzenlemeye çalışırken güçlü ve acı bir şekilde yutkundu. Bu sefer önüne çıkan bahçeye koşarak kendisinin ve annesinin en çok sevdiği hamağı geçti, koşmaya devam etti.

"Hassiktir, burasının küçük depoya çıktığını unutmuşum."

Arkasına tekrardan dönerek buraya doğru rahat adımlarla gelen siyahlar içinde olan korumasına baktı.

"YA AMA BU HAKSIZLIK HAKSIZLIK!"

Bir eliyle gözlerini kapatıp bir elini Hyunjin'e doğru tutup onu durdurmak istedi fakat kırk yıl düşünsene aklına gelmeyecek bir şey olmuştu ve Hyunjin hızlıca cebinden çıkardığı kelepçeyi kaşla göz arasında Felix'in iki eline de geçirmişti.

"YUH ÇÜŞ NE OLUYOR ŞU AAAAAAAHHHH!" Hyunjin ağzını açmadan Felix'i sırtına aldığında Felix pes edip kafasını sabit bıraktı. "Ayıp ayıp! İnsan insanca sorar. Hem ne bu havalar? Yakalamana ben izin verdim, ağlıyordun çok." Hyunjin her adım attığında Felix de doğal olarak hafif hafif zıplıyordu. Bahçede çalışanları görünce iki eliyle el salladı onlara. "Hırsız polis oynuyorduk! Hemen de yakaladı! Haha!" Gülümseyerek yerle bakışmaya devam ediyordu. Biraz ilerlediklerinde Felix aynı hareketleri gördüğü kişilere yapıp gergin gülümsemesini indirmedi.

"Kötü adamları da böyle mi yakalıyorsun Hyunjin Kişisi?" Eve girmelerine az kala Felix sıkılıp sormuştu. Hyunjin gülümseyerek kafasını sağa sola salladı. "Kötü adamlar teslim oldukları için zorluk çıkarmıyor."

Eve girdiklerinde evdekilere el sallayıp bir şey demeden Hyunjin'in onu yere bırakmasını bekledi. Beklediği an eski koruması Minho gülerek ağzını kapatmış bir şekilde onlara bakıyordu. "Aa, Minho harbiden burdaymış. N'aber?" Ellerini yumruk yapıp Minho'nun da az önce yumruk yaptığı eline çarpacağı sırada Hyunjin onu yavaşça sandalyeye indirmiş ve Felix'in ellerini elleri arasına alıp ceketinin iç cebine koyduğu anahtarı çıkarmıştı. O kadar ciddi bir şekilde hareket ediyordu ki Felix irkilmeden edemedi, bu yüzden Minho'ya döndü ve aynı gülümsemesini yerleştirdi.

"Hehe, nasılsın Felix? Hyunjin sana iyi bakıyor mu?" Bir elini beline koyup bir eliyle Hyunjin'in sırtını patpatladı. "Evet çok iyi bakıyor, beni kovalamakla." Gözlerini kısıp Hyunjin'e baktı. Hyunjin yüzünü sıvazlayarak ellerini beline koymuş ve hiçbir şey yapmadan bile yakışıklı olacağını gözler önüne sermişti.

"Çok konuşma da kahvaltını yap."

"Çik kinişmi di kihviltini yip. Şini yimi Filix, bini yimi Filix." Yüzünü ekşiterek onun taklidini yaparken vücudunu masaya doğru döndürmüş ve çatalı eline alıp sertçe domatese batırdı ve Hyunjin'e göstererek ağzına attı. Minho gülerek ikisini izliyordu.

Felix birkaç şey yemeğe devam ederken az önce karşısına oturan Minho'ya döndü.

"Ah, bu arada Jisung bana haber verdi geldiğini. Ben bilmiyordum, hoş geldin." Büyükçe gülümsemişti. Minho ile arası hiçbir zaman kötü olmamıştı, Felix birazcık sorun çıkarsa da sonrasında çözülmüştü.

"Hoş buldum." Minho iki gözünü de uzunca kırpıp Felix'in kahvaltı yapışını Hyunjin gibi izlemeye devam etti. O sırada da Felix, Hyunjin'e dönmüştü. Uzunca bakıp Hyunjin'in sorar bakışlarıyla karşılaştıktan sonra çok bilmiş gibi tekrar önüne döndü.

bölümü yazarken çok düşündüm ewt inş beğendiniz
3k olmuşuz thx
nese bb

black Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin