yorum yapmazsaniz skrm iy gunlr bb
-
Hyunjin, yol boyunca bir daha Felix'e dönmemiş ve tüm dikkatini yola vererek güvenli bir şekilde eve ulaşmalarını sağlamıştı. Şimdi ise kıvrak hareketlerle arabayı park etmeye çalışıyordu. Arabayı yerine sokup onu boğan kemerden kurtularak son bir kez Felix'e baktı. Uyuyordu, büyük ihtimal olayın şoku bedenini yormuştu.
Hemencecik arabadan çıkarak hızlı adımlarla Felix'in kapısını açıp çömelerek uyuyan çocuğu kolayca kucaklayarak ayağıyla kapıyı kapadı. O içeri telaşla girdiğinden onu takip eden korumalara da işaret verdi.
"Felix uyuyakaldı, odasına bırakıp geleceğim." Açıklamasıyla bir sorun olduğunu anlayan korumalar kafasını sallayıp korumaların toplandığı kulübeye doğru yol aldılar. Sadece birisi Hyunjin'in önünden giderek ona girişte yardımcı oldu.
O sırada da Hyunjin, Felix'in uyanıp uyanmadığını kontrol etmekle meşguldu. İlerlerken kaçamak bakışlar atmayı bırakmıyor, konuşmamaya özen gösteriyordu.
Merdivenleri sağlam bir şekilde aşarak tek harekette odasının kapısını açtı. Yatağını gördüğü gibi çocuğu yatağına bıraktı, ayakkabılarını çıkarmaya başladı. Çıkardıktan sonra düzgünce yana koydu. Çarşafı da üzerine çektikten sonra birkaç dakika daha ona bakıp nefes düzenini kontrol etti ve çocuğun önüne gelen saçları çekip çocuğun huzurlu yüzünde gözlerini gezdirdi. Ardından çocuğa ait olan ayakkabıları alıp odadan sessizce çıktı.
Odadan çıkmasıyla sinirinden ciddileşen yüzü ve tavırlarının vermiş olduğu hızla aşağı inip elindeki ayakkabıları yerine koydu ve diğer korumaların bulunduğu kulübeye doğru yol aldı.
Yüzünü sıvazlayarak kulübeye girdiğinde masanın önünde açık olan bir sürü dosya ve fotoğrafa gözü çarptı. İşe başladığından beri diğer koruma arkadaşlarıyla toplanır Bay Lee'nin düşmanlarını araştırırlardı.
"Hyunjin, ben Bay Lee'ye haber vermedim." Soobin, bu evdeki korumaların üssü, takımını düzeltirken konuştu. Hyunjin onu onaylayıp koltuğa otururken telefonunu çıkardı ve Bay Lee'nin numarasını tuşladı.
"Ah, Hyunjin! Acil miydi söyleyeceğin şey? Bay Lee aceleci sesiyle konuştuğunda Hyunjin masadaki kalın kalemle ilgileniyordu. "Evet, Bay Lee. Felix'i okuldan alırken bir araba saldırıya uğradık. Felix olayın aniliğinden yorgun düşmüş olmalı, şu an uyuyor. Bir sorunu yok fakat korktuğum şey bunun bir uyarı niteliğinde olması." Telefondan Bay Lee'nin küfürleri yükseldi. "Tamam, eve geliyoruz." Bir şey eklemeden telefon kapandı.
Hyunjin telefonda açıkladığından dolayı diğer korumalarda anlamıştı. Hyunjin telefonunu cebine koyarak kalktı ve Soobin'e doğru ilerledi. "Bay Lee gelecek, birkaç gün ev içerisinde konuyu açmayın. En azından Felix'in çevresinde." Soobin anlayarak başını salladı ve diğerlerine dönerken Hyunjin aklına bir şey gelmiş gibi tekrar ona döndü. "Ha bu arada ben yine Bay Lee'ye haber vereceğim ama arabanın bagajında ve aynasında hasar var. İhmal etmeyin." Soobin bu sefer de başını sallayarak ellerini beline koydu, Hyunjin kulübeden çıktı.
Eve doğru yürürken bir evin çalışanlarından birisi Hyunjin'e doğru koşarak önünde durdu. "Bay Hwang, Felix uyanmış." Kafasını sallayıp onunla beraber içeri adımladı.
Evin içindeki merdivenleri uçarmış gibi tırmanıp Felix'in odasının önünde frenledi ve kapıyı çaldı. "Gelebilirsiniz." Felix'in yorgun sesi kulaklarına ulaştığında aceleci tavrını saklayıp odaya girdi ve hemencecik yatağında oturan çocuğun önüne çöktü.
"İyi misin?" Çocuk bitkin hareketlerle gözlerini kapatarak kafasını sallamıştı. Yutkunup dudaklarını yaladı ve gözlerini açtı. "Korktun mu çok?" Hyunjin'in elleri Felix'in saçlarına daldı, önüne gelenleri itti. Felix'e masaj gibi gelen bu küçük dokunuş gözlerini tekrar kapamasına neden olmuştu. "Biraz." Hyunjin ellerini bu sefer çocuğun bacaklarına indirdi. "Tamam, bir şey istiyor musun? Abur cubur getireyim mi?" Felix hafif gülerek kafasını sağa sola salladı. "Hayır, istemiyorum. Üstümü değiştirip tekrar uyuyacağım. İyiyim ben." Felix kalkmaya yeltendiğinde Hyunjin kalkacağını anlayıp ayaklandı ve kolundan tutarak kalkmasına yardımcı oldu, uykusunu bölmek istemediğinden yarı uyukluyor gibiydi. "Kendin giyinebilecek misin? Kalayım mı?" Felix'in düşük gözleri sorulan bu sorularla fal taşı gibi açılmıştı. "Ne? Hayır! Yani hayır. Teşekkürler." Boğazını temizleyip dolabının önünde Hyunjin'in odasından çıkmasını bekledi.
Utanmış mıydı o?
cüs yani cüsssssssCÜSSSSSSSSS NOKUYL EYYYYY
🤰🏻🤰🏻🤰🏻🙀🙀🙀🙀🙀🙀📞📞📞📞🚨🚨🚨🚨🚨🚨⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️❗️❗️❌❌📣📣📣📣alo alo alo 155 polis bey kendimi bulamiyorum🤰🏻🤰🏻🤰🏻🙀🙀🙀🙀🙀🙀📞📞📞📞🚨🚨🚨🚨🚨🚨⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️⚠️❗️❗️❌❌📣📣📣📣bu arada sarkinin bolumle alakSi yok olesine ayni grup veya sanatcidan koyma takintim var bb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
black
Fanfictiontell your boss you ain't working tomorrow {hyunlix texting} 14.02.21| #Straykids #1 20.02.21| #Felix #1 06.03.21| #Hyunlix #1 [25.12.20]