''Yendim!''
Felix elindeki son kardı da ortaya atarken konuşup dans etmeye başlarken Hyunjin elindeki kartlar ile yere yatıp ruhsuzca tavana bakmaya başladı. Bilmem kaçıncı Uno oynayışlarıydı ve bir kere bile kazanamamın verdiği huzursuzlukla yüzünü buruşturup yerde uzanmaya devam etti.
''Ve bu da demek oluyor ki sen kaybettin ve cezanı vermem lazım.''
Felix ayağa kalkıp odasına doğru koşarken Hyunjin de kalkmış ve salondaki büyük koltuğa geçip kafasını geriye doğru yatırmıştı. Tavanı izlemeye başlayıp nasıl saçma salak bir oyunda bir kere bile kazanamadığını sorguladı. Felix oyunu ona anlatırken o kadar kolay gözükmüştü ki. İlk başlarda yenilişini yeni olmasına verirken sürekli kaybetmesine hep bir anlam yüklemişti.
''Hahaha! Böyle kaybedersin işte.'' Felix Hyunjin'in kucağına çıkıp elindeki kalemle bıyık çizmeye hazırlanırken Hyunjin kafasını aniden kaldırıp bulundukları durum ve pozisyona bakmadan ve yutkunmadan edememişti. Felix kalemin kapağını seslice açıp kıs kıs gülerken Hyunjin, onun bu hallerine içinden güldü ve çocuğun çizimini bitirmesine izin verdi.
''Harika oldun. Kaş da çizeyim mi?'' Konuştuktan sonra Hyunjin'in yüzünü buruşturmasıyla bir kahkaha patlattı Felix. Sabah zorla ona kahvaltı yaptıran korumasını bu halde görmek hoşuna gitmiş, uzun zaman sonra bu kadar eğlenceli vakit geçirmişti.
''Ne!? Hayır! Sadece bıyık demiştik.''
Felix gülen dudaklarını komik bir şekilde düzleştirip Hyunjin'in kucağından kalkmadan önce işaret parmağını korumasının burnuna doğru tuttu. ''Gün bitene kadar çıkarmak yok. Çıkardığını görürsem bu sefer kaş da çizerim. Hem de çıkmayan kalemle!'' Kaşlarını çatıp kızgın olmaya çalışırken sadece Hyunjin'in içten içe gülme krizlerine girmesini sağlıyordu. Hyunjin başını anlayışla sallayıp Felix'in kucağından inmesini izledi.
O odasına tekrar adımlarken Hyunjin tekrardan kafasını geriye yaslayıp tavanla bakışmaya devam etti. Normalde şu an evde olmaması, Minho ile araştırma yapmaya gitmesi gerekliydi fakat Felix evde kalması ve onunla oyun oynaması için tutturunca gidememiş, kendisi yerine Soobin'i göndermişti. Söz verdiği polis işini de yarın erkenden halledecekti.
''Film mi izlesek? Ya da başka bir oyun da oynayabiliriz. Havuza da girebiliriz.'' Felix salona seçenekler sunarak girdiğinde Hyunjin'in yanında oturup bağdaş kurdu koltukta. ''Bir oyunda daha beni yenmeni kaldıramam.'' Bıkkın sesle konuştuğunda Felix gülüp yerinde dikleşti. ''Eh, beni hafife almazsın umarım bundan sonra.'' Kendinde konuşup yanındaki kumandaya ulaştığında televizyonu açıp Netflix'e girdi. Hyunjin ona cevap vermemişti. ''Ne izlemek istersin diye sormuyorum çünkü en son açtığın film çok sıkıcıydı.''
''Tamam, sen seçebilirsin.'' Hyunjin kafasını kaldırıp ona döndüğünde ellerini bacaklarının arasına koyup Felix'in film seçmesini izlemeye başladı. 'E, yani, ben seçe-HAHAHAHAHAAHA!'' Felix konuşmasını yarıda kesen kahkahasına engel olamamış, Hyunjin'in gözlerini devirmesine neden olmuştu. ''Of, bir an ciddiye alamadım seni öyle. Tüm yakışıklılığın gitti resmen.'' Öylesine konuşup film seçmeye dönerken Hyunjin yerinde doğrulup ''Ha normalde yakışıklı buluyorsun yani?'' diye sorunca Felix kafasını döndürmeden gözlerini kırpıştırırdı. Sonra ona dönüp ''Ne alaka şimdi benim seni yakışıklı bulmam?'' diye sorunca Hyunjin'in omuzlarını silkmesini izledi. Sonra önüne dönüp az önce açmaya karar verdiği filme tıkladı.
*
Film çoktan yarılanırken Hyunjin izlemeye devam etmiş fakat Felix uyuyakalmıştı. Hava hafif kararırken Hyunjin'in saatine baktıktan sonra Felix'in uyuyan bedenine döndü. O sırada da dışarıdan sesler gelmeye başlamıştı. Felix'i izlemeyi bırakıp ayaklanınca içeriye doğru yürüyerek konuşan Minho ve Soobin ile karşılaştı. ''Hey, sessiz olun.'' Kısık sesle onları uyarırken onların kendisine bakmasını sağlamış ve Minho'nun salona hafif bir kıkırtı bırakmasına neden olmuştu. Soobin ise gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu. Soobin'den önce Minho ona yaklaşarak konuştu. ''Bu ne lan?'' Konuşurken hâlâ kıkırdıyordu. ''Sonra anlatırım.'' İkisi de ifadelerini bozmadan kafalarını salladıklarında uyuyan Felix'e bakıp dışarı yürümeye başladı. Hyunjin de Felix'e doğru adımlayıp onu kolayca kucakladıktan sonra çocuğun odasına yürümeye başladı.
Felix'i soğuk yatakla buluşturduktan sonra çömelip çocuğun yorganı boynuna kadar çekmesini yutkunmasını izledi.
Çok şey vardı.
Hyunjin'in kafasının karışmasına neden olan çok şey vardı ve bunların tek sebebi Felix idi.
BUGÜN BEBEK EKMEĞİN DOĞUM GÜNÜÜNÜNÜNÜNÜNNÜĞAĞAĞAPAPĞAAĞAĞMACAŞMAAAĞAĞA ben pek doğum günü kutlayamam ama OLSUN UMARIM YENİ YAŞI ONA MUTLULUKLAR VE DAHA ÇOK BAŞARI GETİRİR BEBİŞ EKMEK🍞🍞🍞🍞🍞🍞🍞🍞🍞🍞🍞🎎🎊🎉🎁🎉🎎🎏🎀🎀🪅🎏🎏🎁🎊🎉🎊🎉🎊🎂🎂🎂🎂😔
✨MAKNAE ON TOP✨
nese gidiom bb
![](https://img.wattpad.com/cover/252472906-288-k330732.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
black
Hayran Kurgutell your boss you ain't working tomorrow {hyunlix texting} 14.02.21| #Straykids #1 20.02.21| #Felix #1 06.03.21| #Hyunlix #1 [25.12.20]