Tatlış pikaçulu pijamalarımla mutfağa indim. Annemler uyumuştu ve beni duymazlardı. Hızlıca buzdolabından dolma tenceresini çıkardım ve bi kaba doldurdum. Tabii ki tencerenin içine de bıraktım yicem sonra onları ben. Kabı kapatıp kapıya ilerledim. Anahtarımı aldım ve Pikaçulu panduflarımla kapıya çıktım.
Evimizin hemen karşısında bi bank vardı ve orada biri oturuyordu. Bu oydu ama net görünmüyordu. Hafif yağmur yağıyordu. Kapıyı sessizce kapatıp oraya doğru yürüdüm. Her adımda heyecanlanıyordum. Kafasını kaldırdı ama yüzünde kar maskesi gibi bisey vardı ve görünmüyordu. Benim geldiğimi görünce ayağa kalktı. Bir-kac adım daha attıktan sonra yanındaydım.
"M-merhaba" dediğimde hafiften gülmüştü.
Telefonunu çıkarttı sonra bikac tuşa bastı ve şarkı açtı. Sevsene beni. Az önce bana dinletecek olduğu şarkı.
"Merhaba" dedi kısık sesle
"Şuradaki parka gidelim annenler uyanırlarsa görmesin" dedi kafamı salladım ve evimizi gördüğümüz ama evin bizi görmediği bi banka oturduk. Ben elimdeki kutuya gözlerimi diktim bakıyordum onun ise bana baktığına emindim.
"Ya sen ya o" dedi ve bi bana bi kutuya baktı. Açıkçası utanmıştım. Ben hala mal gibi bakıyordum ki bana yaklaştı. Aramızda azıcık mesafe kalmıştı. Kolumdan hafifçe tutup kendine çektiğinde ayağa kalktım.
"Sapık değilim... yanlış anlama... Sadece... Kokunu özledim" dedi ve kafasını eğdi. Yanına oturmak istemiyor değildim aslında. Onun bu hâline dayanamazdım.
Yanına oturduğumda o ayağa kalkmıştı. Beni kaldırıp elimdeki kutuyu banka bıraktı. Elimden tuttu ve diğer elini belime koydu. Dans etmeye başladı. Boyu benden azıcık çok az uzundu. Mesela ben 1.60sam (boyuma takmayın lütfen kısayım😔) o tahminimce 1.80 olm. Vay canına cidden çok azmış dediginizi duydum sanki Jdhrjhr.
O dans ederken sadece sağa sola hareket ediyordum. Bu arada dans etmeyi de pek beceren bi insan değilim sağ sol yeter.
Elimden tuttu ve tekrar banka oturdu. Yanına oturdum. Kutuyu açıp içinden bi tane sarma aldı ve kapağını kattı. Elimden tuttu ve kendine doğru çekti. Biraz aramızda mesafe bıraktığımda bana baktı.
"Sadece sarılacağım söz bisey yapmıycam" dedi sonra bana sarıldı. Resmen yok olmuştum. Kokusu çok güzeldi. Bu kokuyu daha önce de duymuştum galiba. Ama nerde.
Burnunu saçlarıma gömdü ve öylece nefes alıp verdi.
"Gece... çok... güzelsin" dedi ben zaten şu an nefessizlikten ölüyorum bide utanmaya başlayıp nefesimi tuttum. Sarılması bittiğinde ayağa kalktı.
"Teşekkür ederim Gece..." ben bisey söyleyemeden kaldım. Ayağa kalktım ve eve doğru gitmeye başladım. Arkamdan geldiğine emindim.
Eve girmeden önce son kez arkama baktığımda kapıda dikilmiş, ellerini cebine koymuş ve duvara yaslanmış bir anonim gördüm.
El salladım ve bunu neden yaptığımı bilmiyorum. Bi elini cebinden çıkarıp el salladığında gerçekten utanmıştım. Arkamı dönüp içeri girdiğimde. Hızlıca odama girip penceremin önüne geçtim. Oraya oturmuş kutudaki sarmaları yiyordu. Kendi kendime kıkırdayıp onu izledim. Sarmaları bitirdi ve ayağa kalktı.
Pencereme doğru baktığında hafiften aşağı eğildim. Sonra tekrar ayağa kalktıgımda elinde bi zarf vardı. Bizim evin bahçesine girdi ve masanın üstüne kağıdı koyup oturduğu yere geri geldi.
Pencereme doğru el salladı ve gitti. Ben de perdenin arkasından el salladığımda arkası dönüktü ve gidiyordu.
Hızlıca yatağıma yatıp uyudum. Yarın kâğıda bakmam lazımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Numara Komşum~\Texting
Teen Fiction*****1208: Naber cınım ben amcınım Gece: What dedin gülüw *****1208: Bir akımmış bu *****1208: Numara komşuna selam Gece: İşine bak gardaş Her şey böyle başladı. Numara Komşum'a hoş geldiniz. Yorumlarınız bizim için değerlidir. ☆'a basmayı unutmayın...