~25~

136 10 2
                                    

Gözlerimi kapattım ve su an olduğumuz olayın gerçekliğini anlamak istedim. Gözlerimi açmak istemeyerek kapattım...

Toprak kendini yere bıraktı. Aras ise elini ensesine koydu ve arkasını döndü. Telefonun kararan ekranından mesajı tekrar okudum. Telefonu havaya kaldırdım ve yere fırlattım. Toprak ağlamaya başlamıştı bile. Toprak ayağa kalktı ve telefonu alıp mesajı tekrar okudu. Daha sonra yanıma geldi ve benim yanımda tam polisi arayacakken telefonu elinden aldım.

"Bak ben Gece'ye zarar gelsin iste-" diyecekken sözümü kesti ve benden de yüksek sesle bağırdı.

"BEN DE İSTEMİYORUM! Bİ SEN ÜZÜLMÜYORSUN ONUN İÇİN BİZ DE VARIZ TAMAM MI? ŞUNU Bİ ANLA!" Bağırması sözlerimi yutmama sebep oldu. Sonra pes etmiş gibi omuzlarını düşürdü.

"Onu tanımıyorsunuz" dedi Aras. Toprakla ikimiz birden Arasa baktık. Ben alaycı bir şekilde güldüm. 

"O bile kendini tanımıyor" dedi ve yanımıza geldi. Oturdu ve ikimize birden baktı ve konuşmaya devam etti.

"Eğer ona zarar veren piç tahmin ettiğim pezevenkse onun benden çekeceği var..." Dedi ve durup birşey düşündü. Aklına bı fikir gelmiş gibi ayağa kalktı

"Gelin benle" dedi ve arabaya bindi. Telefonumu cebime koydum ve ayağa kalktım. Toprağa elimi uzattım

"Özür dilerim" dedi ve elimi tuttu. Ayağa kalktı ve bana sarıldı.

"Ben çok özür dilerim" dedi ve ağlamaya başladı

"Gece'ye birşey olmasına dayanamam ben o yüzden bağırdım. Ben Gece'yle hiç ayrılmadım nerdeyse. Ben dayanamam Kaya. Ben Gece'ye bişey olmasına dayanamam" dedi ve hıçkırarak ağlamaya başladı.

"Şşt. Ağlamak yok tamam mı? Birşey olmayacak" dedim. Gözlerim dolmuştu. Sonra arkamızdan biri sarıldı ikimize de

"Aras o kızı bırakmaz gençler. Ne bu be Gece gidiyo siz de ağlıyonuz. Gitmek varken ağlıyorsunuz. Hade yürüyün binin lan arabaya" dedi Aras. Sesini olabildiğince enerjik çıkarmaya çalıştı. Daha sonra toparlandık ve arabaya bindik.

"Eveet" dedi ve bize baktı.

"Asıl macera şimdi başlıyo gençler" dedi. Daha sonra bana baktı

"Telefonu çıkar gelen mesajı oku bakayım" dedi. Telefonu çıkardım ve mesajlara girdim.

"Okuyorum" dedim.

"Oku" dedi Aras da

"Öncelikle merhaba Kaya. Sevgilin bizim elimizde ki artık sevgilin değil. Durumuyla ilgili sana bilgi veremeyeceğim. Senden bir şey istemiyorum. Sadece o kız benim ve benim olarak kalacak. Ben onu bı kere kaybettim bir daha kaybedemem. Şimdi son bir şey söyleyeyim. Onu hayatınızdan çıkarsanız iyi olacak. Yoksa ben çıkartırım. Senin adına üzgünüm ama teşekkür ederim. Beni ona tekrar kavuşturdun. Ona bir şey olup olmaması artık senin umrunda olmayacak. Ölürse benim yanımda ölür. Seni artık ilgilendirmez. Bu arada polise veya herhangi birine haber verirseniz gerçekten ölür." diyerek mesajı okudum. Aras derin bı nefes aldı. O konuşmada sadece aklımda bı cümle yankılandı.

Bu arada polise veya herhangi birine haber verirseniz gerçekten ölür.

Bu cümle bana çok acı verdi. O ölmeyecekti. Arasa baktım. O ise düşünüyordu. Sonra yine aynı şekilde yerinden fırladı.

"Gidiyoruz" dedi. Daha sonra Toprak aklımı okumuş gibi cevap verdi

"Nereye?" Aras cevap vermedi en başta.

"Nereye lan?" dedim. Bu sefer bana Toprağa ve yola baktı

"Karakola" dedi.

"Lan siz anlamıyorsunuz galiba. O kıza zarar gelsin istemiyorum" diye bağırdım. Aras da alaycı bir şekilde güldü.

~Numara Komşum~\TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin